İlimizde son yılların modası her iş ve meslek grubundan sermayedarın yapı müteahhitliğine soyunması oldu malum, arsa alıp inşaatı çıkıyor, “süper lüks” tabelasını taktıktan sonra müşteri zaten kapıda, konut yapıp da elinde kalan çıkmadı daha…
Keşke girişimciliklerini başka sektörlere yansıtabilse hemşerilerimiz de şehrimiz kalkınma namına az bir kıpırdayıverse.
İki orman ürünleri fabrikasını çıkarsak, memlekette üretim namına baca tütmeyecek nerdeyse…
Akıl, fikir, mantık alacak iş midir bu?
Hayalleri bitik…
Yere serilmiş bir şehir.
Çekiç sesi gelsin…
Klavye şakırtılarından durulmasın.
Tasarım tasarım üstüne…
Beyin jimnastikleri parende üstüne parende olsun.
Ama nerde?…
Üretim namına tam bir hayal kırıklığı şehri.
Hiçbir şey yapamıyorsan bir araya gel, imece yap, ortaklık kur, git Kazakistan’da inşaat yap misal, memlekete döviz getir değil mi?…
Yok.
Konsorsiyum kur Kazakistan’da yol müteahhidi ol yahut…
Aklının işi değil.
Doğu Karadenizliden, Güneydoğuludan eksiğin ne?…
Niye kabuğuna hapissin?
Yoo illa Kastamonu’da inşaat yapacak…
Alta 2 kat dükkan, üste çekme kat atacak.
Kendi içinde dönen bir ekonomi Kastamonu…
Avrupa’nın Ortaçağ’ına tekabül ediyor.
Not: Meslek kursları parasını nerede değerlendireceğini bilemeyen ve tek çare olarak inşaat sektörünü gören sermayedarlarımıza lazım değil sadece…
Çiçeği burnunda gençlerimize daha elzem.
Fen, Anadolu, sosyal, güzel sanatlar, imam hatip lisesi trenini kaçıran gençlerimiz neylesin?…
Meslek lisesini bitirmiş, AVM’de kasiyer.
Motor bölümü mezunu…
Paspas çekiyor.
Nakış yapacak el…
Büro elemanı, getir-götüre bakıyor.
Evvel zamanda meslek liselerinin mevcudu bin 500’leri geçerdi, şimdilerde kapasite bile zor bela doluyor, yarısını bulabilirsen öp başına koy…
Önümüzdeki eğitim-öğretim yılında daha da zorlaşacak meslek liselerinin öğrenci bulması, “Anadolu” kısımları yüzde 10’luk dilimden öğrenci alacak çünkü.
Yakın zamana kadar meslek lisesi mezunları doğrudan MYO’ya gidebiliyorlardı, ilk sınavda 150 puan şartı geldi, meslek liselilerin ön lisans durumları sıkıntıya girdi…
MYO nüfusları bir anda düştü.
“Kurs, kurs, kurs” deyip duruyorum durmasına da…
Kamu-Meslek Odası işbirliğinde yürütülen UMEM (Uzmanlaşmış Mesleki Eğitim Merkezleri) kurslarına son dönem numune namına kursiyer bulunmaz olmuştu.
Mesleksiz, fikirsiz, girişimcisiz bir yolda koşar adımız…
Kendimize, ilimize, ülkemize yazık ediyoruz.
Not 2: Türkiye Futbol Federasyonu ile Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğinde yürüyecek Futbol YİBO projesi vardı hatırlarsanız…
Pilot il Kastamonu’ydu.
Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim’i ağırlamıştık…
Türkiye futbolunu kurtarmaya niyet etmiştik.
Havanın biri bin paraydı…
Taşköprü’de futbol sahası yaptık.
Antrenörleri kursa alıverdikçe…
Hava bir milyondu.
Sonuç…
Sıfır.
Ortada proje filan kalmadı…
Komedi resmen.
Neyin cakasıydı o, neyin patırtısıydı?…
Yazık değil mi hayallere ve heba edilen devlet bütçesine?