Doğa fotoğrafçısı Mehmet Şenol, Abana’da görüntülediği 280 göçmen kuşu içeren bir kitaba imzasını attı.
Doğa Fotoğrafçısı Mehmet Şenol’dan, Abana’nın ve ilimizin özel bir alanda tanıtımını da sağlayacak sabır ve emek ürünü, değerli mi değerli bir eser.
Şenol, Abana’da görüntülediği 280 göçmen kuşu içeren bir kitaba imzasını attı.
Şenol’un, görüntülediği kuşlardan bazıları dünyadaki çevre örgütleri tarafından korunmaya alınan türler arasında yer alıyor.
Yörede canlıların varlığını hissettirmek ve değişik bir turizm kolu oluşturmak için mücadele verdiklerini ifade eden Şenol, kuşların en önemli göç yolu üzerindeki Abana Ezine Deresi’nin kuşlar için çok önemli dinlenme, beslenme ve bazı türler içinde üreme alanı olduğunu gözlemlediğini ifade etti.
“Abana Ezine Çayında 280 kuş türünü fotoğrafladım”
Turizm sektöründe 20 yıl hizmet verdikten sonra sağlık nedenleri ile emekliliğe ayrıldığını belirten Şenol, “Sonra kendimizi doğa ile iç içe olmak, doğadaki canlıları tespit etmek amaçlı fotoğrafçılığa attım. 5 yıldır fotoğrafçılık işi ile uğraşmaktayım. 5 yıl önce yöremizde bulunan canlıları tespit etmeye karar verdim. Benim için kuş ideal canlıydı. Yöremizde bugüne kadar tespit ettiğimiz Kastamonu İli sınırları da dahil ama ağırlık Abana Ezine Çayı Deresi olmak kaydıyla 280 kuş türüne yakın tespitimiz oldu. Bunlardan 230’u kadarı Ezine Çayı Deresi civarındandır. Kuş haritasını oluşturmak için Türkiye Anonim Kuş sitesine kayıtlıyım. Burada çektiğimiz kuşları tescil ettiriyoruz. Tescildeki amaç nerede, hangi ilde çekildiği ve fotoğrafların içindeki eksik bilgileri beraber onaylanıyor. Değişik bir turizm kolu oluşturmak için mücadele vermekteyiz” diye konuştu.
“Türkiye’de 8 tane olduğu düşünülen ve koruma altına alınan Mezgeldek kuşunu çektim”
Türkiye’de 8 tane olduğu düşünülen ve koruma altına alınan Mezgeldek kuşunu da görüntülediğini ifade eden Mehmet Şenol, “Koruma altına alınan kuşlardan mezgeldek dediğimiz bir gaza benzeyen özelliği olan bir kuşumuz var. Türkiye’de 8 tane tespit edilmiş. 8’incisini de Abana sahilinde görüntüledik. Süzmeli Kervan dediğimiz çulluğumuz var. 6 tane koruma altına alınan kuş türünün bölgemizde fotoğrafını çektim. Kuş haricinde yöreye ait olan su samurlarımız var. Bu kuşlar Dünya Çevre Örgütleri tarından da korunmaya alındığı için bizim içinde önemli canlılardır. Bu Yörede canlıların varlığını hissettirmek için bu işi yapmaktayız” şeklinde konuştu.
“Abana Ezine Deresinin koruma altına alınması için girişimde bulundum”
Abana Ezine Deresi çayının koruma altına alınması için girişimlerde bulunduğunu belirten Şenol, “Fotoğrafçılık sanatına başlamadan önce bizim için her gördüğümüz kuş serçeydi ve onun biraz büyüğü güvercindi ve onun daha büyüğü şahindi ama işin içine girdiğimizde olayın bu olmadığını gördük. Her kuşun kendine göre özelliği var. Her mevsim bu kuşların göçleri oluyor. Özellikle Abana göç yolu olarak geçiyor. Göç yolu üzerinde de bugün Cide’den tutarsak İnebolu çevresi de dahil bunları koruma altına alıyoruz diyerekten aslında çoğunun doğal yaşamını bozdular. Özellikle sazlık ve makilik alanları yok ettiler. Bizde bununla ilgili Abana Ezine Deresi çayında bir çalışma yaptık. 3 Bakanlığa konuyu dile getirerek Abana Ezine Deresi çayını koruma altına aldırdık. Ezine Deresi göç mevsimindeki kuşların dinlenme, beslenme ve üreme yeri olarak seçtikleri alan. Bu alanda kuşların takibini yaparak üremelerini tespit edebiliyoruz ve hangi aylar hangi kuşlar gelecek onun takibini yapabiliyoruz. 3 yılda takip edebildiğimiz 5-6 tane kuş türü var, aynı bölgeye aynı yere gelip burada üreyip gidiyorlar. Bunların içerisinde ki mavi gerdan kuşumuzu takip edebiliyoruz” ifadelerini kullandı.
“İl dışından çok sayıda kuş fotoğrafı çekmek için gelenler var”
İl dışından çok sayıda insanın kuş fotoğrafı çekmek için Abana ilçesine geldiğini söyleyen Mehmet Şenol sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz duyurdukça kuş fotoğraf çekmeye İstanbul, İzmir, Samsun, Çankırı, Ankara gibi illerden gelenler oluyor. Koruma altına alınan Mezgeldek kuşunu görüntülemeye gelen birçok kişi oldu. Kuş fotoğrafçılığı turizmin bir kolunu oluşturuyorlar. Kitap çok istediğim özendiğim bir şeydi ve çektiğiniz fotoğrafları insanlarla paylaşmak gerekiyor. Yoksa o fotoğrafı çekmişim sitemde paylaşmışım o gün 15-20 kişi görmüş, bu değildir olay. Gelecek nesillere bir şeyler aktarmamız gerekmektedir. Bu bağlamda bu tür canlıların yaşadığı ortamı ve onların müsait olduğunu üremelerinin yapıldığını belgeli kanıtlı olarak kalmasını istedim. Bir kuşu çekmek için yeri geldi 4-5 saat sabırla kıpırdamadan oturduğum ve beklediğim günler oldu. Yeri geldi kuş için çamurun içerisinde süründüğüm bile oldu. Kuş fotoğrafı çekmek güzel ve meşakkatli iştir ama kareyi yakaladığınız da sizlere büyük bir mutluluk sunuyor.”
“Şakrak kuşunu çekmek isterken ormanlık alanda kayboldum”
Devrekani-Bozkurt arasında kalan Yaralıgöz mevkiinde şakrak kuşunun peşinden gittikleri sırada ormanlık alanda kaybolduklarını anlatan Şenol, şunları söyledi: “7-8 saat sonunda Ebuseyit düzlüğüne çıktım. Oradan tekrar 5-6 km aşağıya inerek arabayı buldum. Ormanın içerisinde yolumu kaybettim. Kuşu ilk gördüğüm de bir dala kondu ve orada kuşun fotoğrafını çekmek istedim. Netliği ayarlamaya çalışırken kuş beni fark etti yada etraftan etkilenerek kalktı. 50-60 metre alçalarak konduğunu gördüm ve hemen oraya devam ettim. Oraya geldiğimde yine aynı şekilde ayak sesimden veya ortamdan etkilendi ve tekrar havalandı. Başka dala kondu. Bu şekilde uzun bir yol kat ettim. Örneğin bir kelebek filmi vardı adam bir kelebeği çekebilmek için dünyayı dolaşıyor. Bizim ki de öyle oluyor, bir kuşu en son gözden kaybedene kadar veya çekene kadar peşinde geziyoruz. Zamanı geliyor 7-8 saat bir kuşun peşinde gezdiğim oldu. Çütre diye bir kuşumuz var kırmızı gerdanlık türü bir kuş. Çütre kuşunu fotoğraflayacağım diye orman içerisinde yolumu kaybettim. 8 saate yakın emek harcadığımı biliyorum. Kuş fotoğrafçısı bir arkadaşım var genellikle onunla birlikte gidiyoruz. Her ikimizde bir kuşun sesini duyduğumuzda o ayrı tarafa ben ayrı tarafa gidiyoruz. Doğaya çıktığımız da kuştan başka bir şey gözümüzü görmez. Bunun için birbirimizi kaybettiğimiz çok zaman oldu. Birbirimize bağırarak bulduğumuz çok olmuştur. Ama gerçekten kuş fotoğrafçılığı yapmak onu görüntülemek muhteşem bir şeydir.”
Cemal İlyasoğlu