“364” gün boyunca “erkek egemen”, ucu başı “bir” gün “kadın-erkek eşit”, “23 Nisan” günleri makam koltuklarına oturtulan çocuklar misali, şirin temenniler…
Kimi kandırıyoruz belli değil.
Kadınlar temsilde yok, makamda yok, mevkide yok, kıdemde yok, el üstünde yok…
8 Mart’ta “lafta var”.
Cinayette “kurban”…
Gazetelerin 3’üncü sayfalarında “manşet”.
Kadınların toplumsal yaşamdaki ağırlıklarına dair “dünya” zaten “kuş” kadar çekiyor çekmiyor…
Ülkemizde ağırlıkları “kuş tüyü”.
Nüfusu tartıyorsun “eşit”…
Erkek ve kadının “iş ve sosyal” sahalarındaki dağılımlarına bakıyorsun erkekler açık ara “tur” bindirmiş.
Erkek “bahçıvan”…
Kadın “çiçek”.
8 Mart’ı iyi muhafaza etsin kadınlar…
Erkek milletinin ne yapacağı belli olmaz.
(8 Mart’ın aslı “emekçi kadınlar günü” idi…
Ne ara olduysa yekun kadınlara dair oldu.
“Bordro” şartının kalkması isabet…
Kadın “sırtlandığı yük ile” tek millet çünkü.)
Not: Kastamonu misal…
Ömrü tarihinde “bir” kadın milletvekili çıkardı, kadın vali ile henüz tanışmadı, kadın belediye başkanı görmedi.
Partilerin “kadın kolları” var Allah’vere…
Belediye meclis listeleri “kota”.
Kadın “oda başkanı” var mı?…
Kadın “kanaat önderi”.
Ki…
Kastamonu “kadınlar sayesinde var” varsa.
Kastamonu’da kadın ağırlığı bu kadar olunca…
Diğer vilayetleri hiç ayıplamamak lazım.
İçimizde yara olması lazım…
Kastamonu’nun çıkardığı “tek” kadın milletvekili Hacer Dicle’nin adını ne anıyoruz ne de vefa gösteriyoruz.
Doğduğu Taşköprü “bihaber”…
Vekili olduğu Kastamonu “bihaber”.
Öğretmendi…
Öğretmen camiası “bihaber”.
Kadındı…
Kadın örgütleri “bihaber”.
Milletvekili olduğunda “tek parti” vardı siyasi hayatta…
Partisi “bihaber”.
E bir Hacer Dicle’ye vefa göstermiyorsa Kastamonu…
Kadın günü kutlamak neyine?
MUSTAFA AFACAN