• Şeker Kurumu acilen yeniden açılmalı
Şeker-İş Kastamonu Başkanı Ali Çufadaroğlu, şekerde yaşanan ve Kastamonu helva endüstrisini de çok olumsuz etkileyen fiyat dalgalanmaları sorununun fabrikaların özelleştirilmesinden kaynaklandığını söyledi ve kapatılan Şeker Kurumu’nun acilen yeniden açılmasını istedi.
“Satışı serbest bıraksa aracı kapışır”
Fiyatların yüksekliğinden yakınanların Türk Şeker’i hedef tahtasına oturtuğunu oysa Türk Şeker satışı serbest bıraksa halkın bundan yararlanamayacağını söyleyen Çufadaroğlu, “Yüksek fiyattan satanlardan kimse hesap sormuyor.Onlara kimse laf söylemiyor.‘Türk Şeker halkın menfaatine,zararına şeker satıyor’ diye kimse konuşmuyor” dedi.
“Türk Şeker şekeri kendisi satmalı”
Türk Şeker’in zam yapması, ancak ürettiği şekeri aracı kurumlara vermeden kendisinin satması gerektiğini savunan Çufadaroğlu, “Aslolan Türk Şeker’in yüzde 30’luk kapasitesi ile halkın yiyeceği şekeri belli seviyelerde tutmaya çalışmasıdır. Bir de Türk Şeker’in elinde şeker kalmadığını düşünün, o zaman bu şeker kaça satılır?” diye sordu.
“Şeker fiyatlarındaki dalgalanmanın en önemli sebebi Şeker Fabrikaları’nınözelleştirilmesidir. Şeker Kurumu diye bir kurumumuz vardı; pancar ekimini ve şeker üretimini çok ciddi denetleyen ve düzenleyici bir yapıya sahipti. Fakat bu kurum kapatıldı. Bu kurumun acilen açılması gerekmektedir.
Bu fabrikalar satılmadan önce Türkiye’dekişeker üretiminin,yaklaşıkyüzde 70’i Türk Şeker’in,yani devletin elindeydi ve şeker piyasasını devlet belirliyordu. Bunuda neye göre belirliyordu?Fabrikalar zarar etmeyecek şekilde halka en kaliteli şekeri en ucuza yedirmenin hesabı yapılırdı. Asla sadece kâr amacı güdülmezdi. Cumhuriyet tarihinden beri kendi yağıyla kavrulan, devlete hiç yük olmayan, kendi kendine fabrikalar kurar hale gelmiş, sadece devlet menfaatine çalışan makine fabrikaları,EMAF,tohum ve alkol Fabrikaları ile topyekûn bir Türk şeker sektöründen bahsediyoruz.
Son özelleştirmelerde elden çıkarılan,özelleşen 10 fabrikanın ardından Türk Şeker’de, yani devlette ülkenin şeker üretiminin yüzde 36’sı kaldı.Özel sektör, Türk Şeker’in gücünü kaybettiğini bildiği için işine geldiği gibi fiyat belirliyor.5 Haziran 2021 tarihli ResmiGazete’de yayımlanan şeker ve hammaddeleri yönetmeliği,“Şeker satışfiyatları şeker fabrikası işleten gerçek ve tüzel kişiler tarafından serbestçe belirlenir” der.
İşin en kötüsü de şeker fiyatlarının yüksek olmasından yakınanlar, yani bütün Türkiye,şekerin 50 kiloluk çuvalını 300 liradan satan Türk Şeker’i hedef tahrasına oturtuyor.Biz şeker satışını serbest bıraksak bir ayda elimizde şeker kalmaz, kapışa gider.Alacak olanlarda belirli kişi ve kurumlar olur,halk yine alamaz.Ama o yüksek fiyattan satanlara kimse hesap sormuyor.Onlara hiç kimse laf söylemiyor.Televizyonda, basında onlara kimse bir şey demiyor.‘Türk Şeker halkın menfaatine,maliyetin altına(zararına) şeker satıyor’ diye kimse konuşmuyor.
Tabiiki asıl olanda bizim, yani Türk Şeker’inde şekere acilen zam yapması lazım. Çünkü pancar 1100 kuruş;keza diğer girdiler artmış.‘7 kilo pancar,1 kilo şeker’ hesabına göre ve diğer maliyetler hesaplandığında Türk Şeker’in de şekerin 50 kiloluk çuvalınıen az 500 liradan satması lazım.Ayrıca Türk Şeker’in ürettiği şekeri kendisi satması lazım, diğer aracı kurumlar değil.Çünkü 300 lira da artık gülünç bir rakam. İlerleyen zamanlarda ‘Türk Şeker şu kadar zarar etti’ denilebilir.Ama asıl olan Türk Şekerin yüzde 30’luk kapasitesi ile halkın yiyeceği şekeri belli seviyelerde tutmaya çalışmasıdır. Bir de Türk Şeker’in elinde şeker kalmadığını düşünün, o zaman bu şeker kaça satılır?
Düşünmek bile istemiyorum…”