Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Hikmet Erbilgin, dün düzenlediği basın toplantısında AK Parti’nin ve Belediye Başkanı Tahsin Babaş’ın seçim yasaklarını yok sayarak seçimlerin adil yapılmasına gölge düşürdüğünü ifade etti.
31 Mart seçimlerinin adil ve güvenli olması için devletin ve seçim kurumlarının üzerlerine düşen görevler olduğunu söyleyen CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin, “Bunları hatırlamak adına bu toplantıyı düzenledik. Sayın Valimizin bizlere 15 Ocak 2019 tarihli seçim tedbirleriyle ilgili göndermiş olduğu resmi yazıda birkaç ifade var. Özellikle Kastamonu merkezde belediye başkanı Tahsin Babaş’ın ve AKP’nin seçim yasaklarını yok saydığı ve seçimlerin adil yapılmasına gölge düşürdüğünü paylaşmak istiyorum” dedi.
Valilik’ten gelen genelgeye ve seçim yasalarına göre propaganda ilan ve reklam malzemelerinin seçim yüksek kurullarınca gösterilecek yerlere 1 Mart 2019 Cuma gününden itibaren asılabileceğinin belirtildiğini ifade eden Hikmet Erbilgin, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Aynı genelgede belediyelerin yetkili mercilerinin istemi üzerine genelge hükümlerine aykırılıkların giderilmesi için gerekli araç-gereç personeli sağlamakla yükümlü bulundukları seçim kanununda belirtilmiştir. Toplu taşıma araçlarına tahsis edilmiş üstü kapalı duraklar ile yolcuların inip bindiği kapalı alanlarda, yukarıda belirtilen kuralların geçerli olduğu ifade ediliyor. Yani Kastamonu Belediyesi’nin seçim yasaklarını ihmal etmekten öte seçimlerle ilgili yasaları uygulama hükümlülüğü var. Ancak görüyoruz ki Belediye Başkan adayı Sayın Tahsin Babaş daha seçimler başlamadan ilimizdeki bütün billboardları seçim yasalarına aykırı bir biçimde işgal etmiş durumda. Yetmezmiş gibi şehrin dört bir yanına yeni ilan alanları açmış durumda. Seçim yurttaşların bir takdiridir. Yurttaşlar belediye başkanı adaylarını görürler, oy verirler adaylarımızdan birisi kazanır. Ancak bu süre boyunca seçimlerin eşit ve adil yapılmasının sağlanmasının yükümlülüğü, ilçe seçim kurullarına yetki geçmeden önce mülki idarede yani valiliktedir. Buradan sayın valimizden merkezdeki seçim güvenliğinin eşit ve adil bir şekilde tesis edilmesi hususunda gerekli önlemleri almasını rica ediyorum. Her şey halkın ve bizlerin gözü önünde olup bitiyor. Tahsin Babaş şehrin dört bir yanında billboardları işgal etmiş durumda.”
Seçmenlerle ilgili itiraz süreci hakkında da değerlendirmelerde bulunan Hikmet Erbilgin, açıklamalarına şöyle devam etti:
“4-17 Ocak tarihleri arasında Yüksek Seçim Kurulu’nun kararına göre seçmenlerle ilgili itiraz süreci başlatılmıştı. Süreçte ilçe başkanlıklarımız seçmenler üzerinden gerekli itirazlarını yaptılar ancak ilçelerimizin büyük bir bölümünde görüyoruz ki ilçe seçim kurulları seçmenlerle ilgili itirazlarımızı toptancı bir anlayışla reddediyor. Bir tane örnek vereyim; Yaptığımız itirazlar dilekçesinde delil ve gerekçe gösterilmediğinden incelenmesine yer olmadığına ve itirazın reddine diye paket olarak bütün itirazlarımız reddediliyor. İlçe Seçim Kurulları ilçe başkanlıklarımızdan kolluk kuvvetlerinin yapması gereken görevi istemektedir. Bizler oralarda yaşamadığını düşündüğümüz ve tespit ettiğimiz seçmenlerle ilgili gerekli itirazları yaparken, bizim itirazlarımızın haklılığı kolluk kuvvetlerince ve ilçenin mülki amirleri tarafından takip edilmesi gerekirken, ilçe seçim kurulları bunu bizden bekliyor. Dolayısıyla burada da seçime olan güveni kuşkuya düşürecek tabloyla karşı karşıyayız. Bu itiraz süreci bir çok yerde, özellikle İstanbul’dan Tuzla’dan Esenyurt’tan Beykoz’dan ilçe merkezlerine doğru 4-17 Ocak arasında yeni seçmenlerin geldiğini gösteriyor. Seçimlerin adil ve güvenli bir biçimde yapılması, meşruiyetine gölge düşmemesi için bu süreçlerle ilgili görevli olan tüm kamu görevlilerini, görevlerini hassasiyetle yapmaya davet ediyorum. Sayın Valimizi, seçim kurullarımızı, seçimlerin adil ve eşit yapılması hususunda göreve davet ediyorum.”