İl nüfusumuz yuvarlak hesap 370 bindi, korona dalgasıyla İstanbul ve diğer illerden akın akın göçen gurbetçi hemşerilerimizle birlikte nüfusumuz asgari 750 bini geçti, bugün nüfus sayımı yapılsa “büyükşehir belediyesi” olmaya hak kazanıyoruz…
Nerde o şans Kastamonu’da!
Gurbetçilerin ilimize ayak bastıklarından itibaren 14 gün kendilerini ayrı bir mekanda karantina altına almaları gerekiyor(du)…
İddia odur ki çarşı pazar gurbetçiden geçilmiyor ilçelerde.
(Fıkra gibi…
Gurbetçi çarşı pazarda, kolluk haber almış, düşmüş peşine, dükkan dükkan arıyor, elde fotoğraf olsa kolay, isim soruyor, gurbetçi uyanmış duruma, araziye uyuyor, muhtardan acı telefon gurbetçiye, “Polis peşinde haberin olsun, ona göre dolaş çarşıda”.)
Kolluk elinden yakayı kurtaran gurbetçilerimiz çarşı pazar hasret giderirken, ilçemizdeki bir kamu personeli şehrimize geldi, ilgili müdürlükte işlerini halletti, ilçe işi kolayına biter mi, oda oda görüşmelerini yaptı, çok geçmedi “pozitif” olduğu anlaşıldı…
Müdürlük çalışanlarında moral “negatif” haliyle.
Aradan diken üstünde 3-5 gün geçti, ilçeden gelen kamu çalışanının uğradığı kurumun bir çalışanının testi “pozitif” çıktı…
Ortalık toz duman.
Cide’deki kamu çalışanı Çin’e gidip gelmediğine göre nerden aldı virüsü?…
Ya umrecilerden ya gurbetçilerden?
(Her kurum değerli elbet…
Virüsü kucağında bulan kurum tam da bu zamanda en elzem kurum ne yazık ki.)
Dünya koronavirüs ile çalkalanırken umreye vatandaş gönderdik, Türkiye koronavirüs ile çalkalanırken gurbetçilerin önünü tıkamadık, göz göre göre “lades” dedik…
Gelmekte olan geldi.
Cezamızı çekeceğiz topyekun…
Hiç kimse ağlamasın.
MUSTAFA AFACAN