Mustafa Afacan
“15 Mayıs 1919”…
Yunan Efzon Alayı İzmir Kordonboyu’na çıktı, işgale karşı ilk kurşunu “Osman Nevres” sıktı, oracıkta şehit edildi, diğer ismiyle “Hasan Tahsin”, gazeteciydi, direniş hareketinin kıvılcımını ömrü pahasına tutuşturdu.
Hasan Tahsin…
“Kalemli kahraman”.
“30 Mayıs 1919”…
Günlerde Cuma, Kastamonu’nun Nasrullah Meydanı tarihinin en büyük kalabalıklarından birine ev sahipliği yapıyordu, İzmir’in işgali haberi tüm yurtta olduğu gibi Kastamonu’ya da bomba gibi düşmüştü, gönüller yangın yeriydi, öyle bir millet ki, verdiği şehitlerle çoğalan bir nüfus, genci yaşlısı Cuma namazını bekliyordu.
Kastamonu o tarihte henüz Kuvayi Milliye safına geçmemişti…
“Padişahım çok yaşa”.
Sabah saatlerinde dolan meydan tezahüratla inliyordu, vilayetin dört bir tarafından toplanan Kastamonulular belki de hiç gitmedikleri ve görmedikleri İzmir’in işgalini kabul etmiyorlardı, haritada yerini bile bilmiyorlardı belki…
Kurtuluş yolunda meydandaydılar.
Genciyle yaşlısıyla o kadar Kastamonulu nasıl toplanmıştı Nasrullah Meydanı’nda?…
Kastamonu Müftüsü Osman Nuri Efendi’nin davetine icabet etmişlerdi.
İşgale karşı tezahüratlarla sesler kısılmıştı, yüreklerin mangalı kordu ama, Cuma namazı için camiye girdiler ve saf tuttular…
Müftü Osman Nuri Efendi’nin vaazı ve duası, yüreklere düşen işgal ateşini direniş meşalesine çevirdi, camiye “keder” ile giren halk, camiden “bağımsızlık” iradesiyle çıktı.
Nasrullah Camisi’nde ortaya çıkan direniş iradesi sonucunda alınan kararlar Kastamonu Valisi’ne bildirildi, bu sayede İstanbul Hükümeti’ne gönderilmesi ve işgal kuvvetlerine iletilmesi talep edildi…
Meşaleler yanıyordu Anadolu camilerinde.
Bu meşaleler işte, Nazım’ın kaleminde “ve dağlarda tek tek ateşler yanıyor” mısrasına döndü, bir millet uyanıyordu kendi yaktığı ateşin ışığında…
İzmir’in dağlarında çiçekler açacaktı.
Not: Kastamonu’da 30 Mayıs Cuma günü olup bitenler, 2 Haziran 1335/1919 tarihli Kastamonu Vilayet Gazetesi’nde “Tezâhürât-ı Dîniyye ve Ma’neviyye” manşetiyle yedi düvele ilan edildi, ne saklısı gizlisi ne de korkusu vardı Kastamonu’nun…
“Geçen Cuma günü, İzmir ve havalisinin Yunanlılar tarafından işgalinden nâşi Vilayet Müftüsü Osman Nuri Efendi hazretleri tarafından vâki olan davet ve işaret üzerine şehrimizin Ayasofya Camiini andıran Nasrullah Kadı Camiinde toplanan büyük bir cemaatin iştirakiyle tezahürat yapılarak kurtuluş için dualar yapılmıştır.”
30 Ağustos Zafer Bayramı ve “Atatürk’ün Kastamonu’ya Gelişleri, Şapka ve Kıyafet İnkılabı’nın 97. Yıldönümü” haftasına girdiğimiz bu günlerde Kastamonu’nun köşe taşı kıymetini hatırlamakta fayda var…
Kastamonu Müftüsü Osman Nuri Efendi’nin (Doğruoğlu) katkısını öğrenmemiz elzem örneğin.
Kastamonu’nun kıymetli araştırmacısı ve yazarı Fazıl Çifçi’den aldığım arşiv desteği ile, 1908-1938 döneminde Kastamonu Müftülüğü yapan Osman Nuri Doğruoğlu’nu anıyorum, giriş bölümünü bugün yaptım…
“Sarıklı kahraman”.