Kastamonu’da “futbol” tarihi hem şaşırtıcı hem de gurur verici, spor ruhundan tutun sporcuların kimliğine, idarecilerin fedakarlıklarından amiral gemisi Kastamonuspor’un kaptan köşkünden gelip geçen başkanlara kadar tam anlamıyla “futbol kenti” Kastamonu…
Bizim futbola merakımız “ezelden”.
1937…
12 Aralık Pazar günü Ankara’da ev sahibi “Ankara Gençlerbirliği” ile konuk “Kastamonuspor” arasında futbol maçı oynanacaktı, saha uygun olmayınca karşılaşma ertelendi, Kastamonulu idareciler hafta içi temaslarını Ankara’da sürdürdüler, Kastamonu Valisi “Avni Doğan” dönemin “Adalet Bakanı” ve aynı zamanda “Fenerbahçe Spor Kulübü” Başkanı Şükrü Saracoğlu’ndan Kastamonuspor’un “hami” başkanlığını üstlenmesini rica etti, “Bakan” ve “Başkan” Saracoğlu Kastamonu’ya “onur” katacak bu görevi kabul etti, müjdeli haber Kastamonu’ya telgraf ile bildirildi, halkta büyük sevinç yarattı, “Saracoğlu” gibi bir “devlet” ve “spor” adamının Kastamonuspor’un “hami” başkanlığını üstlenmesi elbette “tarihi” bir olaydı.
Kastamonuspor kafilesi “17 Aralık 1937” Cuma sabahı Ankara’ya doğru yola çıktı…
Maç “19 Aralık Pazar“ günü oynanacaktı.
Kastamonu Emniyet Müdürü “Muhsin Gökkaya” başkanlığındaki kafilede “Agah Çetin, Enver Evrensel, Hasan Yazıcı, Hüsnü Muallim” idareci olarak bulunuyorlardı…
Futbolcu kadromuz ise “Orhan (liseli), Ziya (öğretmen), Necati (marangoz), Gündoğdu (memur), Adnan (memur), Ahmet (mezun), Sadık (sanat mektebi stajyeri), Ekrem, Bülent, Mustafa, Ömer, Nihat, Hakkı, Suat, Kadir, Namık, Şükrü” şeklindeydi.
Kastamonuspor sahaya “Adalet Bakanı” ve “Fenerbahçe Başkanı” Şükrü Saracoğlu’nun “hami” başkanlığında çıktı…
Namı yadigar kaldı bugüne.
(Sene “1937”…
Kastamonu’daki “futbol” ruhuna dikkat çekerim.)
Maçın sonucu ne oldu?…
“Türk sporu kazandı.”
Not: Bu değerli “tarih” notunu bulan ve ileten değerli ağabeyim Araştırmacı Fahri Özbek’e teşekkür ederim…
Samanlıkta bulduğu nice iğneden biri.
Kastamonu’da “futbol” dünden bugünden değil…
Mazisi “şan ve şeref” dolu.
Türkiye Cumhuriyeti’ne “Milletvekili”, “Milli Eğitim Bakanı”, “Maliye Bakanı”, “Adalet Bakanı”, TBMM Başkanı, “Başbakan”olarak hizmet eden ve Türkiye’nin 2’nci Dünya Savaşı’na girmemesinde Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ile birlikte pay sahibi olan Şükrü Saracoğlu’nun Kastamonuspor’a “hami başkan” olmasının kıymeti elbette çok büyük…
O tarihte aynı zamanda “Fenerbahçe Başkanı”olarak bu görevi kabul etmesi de ayrı bir onur illaki.
(Saracoğlu’nun anlamak isteyenler Gürkan Hacır’ın kaleme aldığı “Efe Başvekil” isimli kitabı okuyabilirler…
Nasıl bir “devlet” ve “spor” insanı olduğu ayan beyan o kitapta yazılı.)
Kastamonu Gazetesi’nde yıllar önce yazmaya başladığımda ilk yazılarımdan biri “Saracoğlu” üzerineydi…
Mekanı cennet olsun.
MUSTAFA AFACAN