- Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Orhan Sancaktaroğlu, çözümün ve umudun adresinin sendikaları olduğunu söyleyerek, yetkiyi aldıkları günden itibaren elde ettikleri kazanımları sıralarken, kısa süre içerisinde elde edecekleri yeni kazanımlara da işaret etti.
Eğitim-Bir-Sen Kastamonu Şubesi, yönetim, denetim ve disiplin kurullarıyla bir araya geldi.
Toplantıda kurul üyelerine seslenen Şube Başkanı Orhan Sancaktaroğlu, yetkiyi aldıkları günden itibaren elde ettikleri kazanımlara işaret ederek şöyle konuştu:
“Toplu sözleşme hakkını alan biz, eksiklerine rağmen Öğretmenlik Meslek Kanunu için adım atılmasını sağlayan biz, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlikte 600 bini bulan çerçeveyi genişleten biz, 3600 ek göstergenin mimarı biz, sözleşmelilerin kadroya geçirilmesini sağlayan biz, nöbet görevine ücret ödenmesini sağlayan biz, öğretmen ve öğretim elemanlarının ek ödemelerini artıran biz, geliştirme ödeneğinin ödenmesine devam edilmesini sağlayan biz, jüri üyelerine ücret verilmesini sağlayan biz, sınıf öğretmenlerine haftada iki saat ilave ek ders ücreti ödenmesini sağlayan biz, üniversite disiplin kurullarında sendika temsilcisinin yer almasını sağlayan biz, promosyonların çalışanlara dağıtılmasını sağlayan biz, toplu sözleşme ikramiyesi ile örgütlülüğü anlamlı kılan ve üyeye kazanç sağlayan yine biz. Yetkiyi aldığımız günden bugüne eğitim hizmet kolunda 102 diğer hizmet kollarıyla birlikte 802 kazanıma imza attık.”
Bundan sonrası için de kazanımlara devam edeceklerini söyleyen Sancaktaroğlu, “Hiç şüpheniz olmasın; üniversite idari personeline yer değişikliği hakkını sağlayacak olan, ek gösterge düzenlemesinde torba kanunla ilave yaptıracak, teknikerler ve şefler başta olmak üzere 1. dereceye yükselenlere 3600 ek gösterge verilmesini sağlayacak olan, yardımcı hizmetler sınıfını genel idare hizmetler sınıfına geçirecek olan, emeklilere, usta öğreticilere memur sendikalarına üye olma kapısını açarak örgütlülüğün kapsamını daha da genişletecek olan yine biziz. Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’ndeki aksaklıkları giderecek, 9 ayrı hususta dava açtığımız Yönetici Atama Yönetmeliği sorununu çözecek, hizmetli, memur, şeflerimiz, şube müdürlerimiz başta olmak üzere, genel idare hizmetleri ve yardımcı hizmetler sınıfı personelinin mali ve özlük haklarında iyileştirmeler yaptıracak olan yine biziz. Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının başta üniversiteler olmak üzere tüm kurumlarda yapılmasını sağlayacak olan da, karar mekanizmalarında sendikaların daha fazla temsilini sağlayacak olan da, baskıcı, antidemokratik, ilkel 82 model kılık ve kıyafet yönetmeliğinden memuru kurtaracak olan da inşallah biziz biz. Memur-Sen olarak, kamu görevlileri sendikacılığına toplu sözleşme hakkını kazandırdığımız gibi, 4688 sayılı Kanun’da değişiklik yapılmasını da sağlayarak toplu sözleşmenin kapsamının genişletildiği, tutanak düzenine geçildiği, sürenin artırıldığı, Hakem Heyeti aritmetiğinin düzeltildiği, örgütlenme özgürlüğünün genişlediği, işçilerde olduğu gibi memurlara da grev hakkının temin edildiği, yasadaki çarpıklığın düzeldiği, masadaki adaletsizliğin giderildiği, dayanışma aidatının geldiği zemini temin edecek olan da yine biziz” dedi.
Ekonomik istikrarın sağlanarak sabit gelirliler ve kamu görevlilerinin enflasyona karşı korunması gerektiğini de söyleyen Orhan Sancaktaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“2022 yılının sonuna yaklaşıldığı şu günlerde en çok merak edilen konular arasında yer alan memur maaşlarına yapılacak olan zam oranlarına dair beklentilerini paylaşan Sancaktaroğlu Pandemiyle başlayan ekonomik krizin, dünyanın farklı yerlerinde yaşanan savaşlarla daha da derinleştiğini, bütün dünyada enflasyonun arttığını, alım gücünün düştüğünü dile getiren Sancaktaroğlu, “Kamu görevlilerinin alım gücünün yükseltilmesi gerekiyor. Ev kiraları ateş pahası. En ufak artışa eş değer zamlar geliyor. Hatta ücret artışı haberi bile zamma gerekçe oluyor. Piyasa kontrol altına alınmalı, haksız kazancın, tekelleşmenin önüne geçilmeli, ekonomik istikrar sağlanmalı, sabit gelirliler, kamu görevlileri enflasyona karşı korunmalıdır. Biz önceden söyledik, bugün yine söylüyoruz. Memur için en iyi zam, düşük enflasyon ve piyasa istikrarıdır. Alım gücünün korunmadığı hiçbir zam, zam değildir. Bu enflasyonist ortamda altı ayda bir yapılan artışlar, üzerinden üç ay geçmeden eriyor. Biz bunu önlemenin formülünü daha önce de açıkladık. Dedik ki, eşel mobil sistemine geçilmeli, Ocak ayında toplu sözleşmeden kaynaklı maaş zammı ve enflasyon farkı ödemesine ek olarak refah payı artışı gerçekleştirilmeli, gelir vergisi yüzde 15’e sabitlenmeli, kaşıkla verilen de kepçeyle alınmamalıdır.”