Kastamonu’da tarihi konakta kadınlar tarafından, coğrafi işareti bulunan taş baskı ürünlerinin tanıtımı ve satışı yapılıyor.
Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde de yer alan taş baskı sanatı, Kastamonu’da kadınların bir araya gelerek oluşturduğu Kastamonu Sanat İşleyen Eller ve Yöresel Lezzetler Kadın Kooperatifi tarafından 150 yıllık Atabeygazi Konağı’nda hayat buluyor.
Çoğunluğunu halk eğitim merkezindeki usta öğreticilerin oluşturduğu kooperatifte, kadınlar taş baskı başta olmak üzere el emeklerini yapma ve satma imkanı buluyor.
Kadınlar, Türkiye’deki çeşitli illere pazarladıkları ürünlerini yakın dönemde Japonya’ya da göndermeyi planlıyor.
– Amaç toplu siparişlerle kadınların ayakta durmasını sağlamak
Kooperatifin başkan yardımcısı Serpil Durgut, 6 ay önce kooperatif kurmak amacıyla yola çıktıklarını, tarihi konakta teşhir odası hazırlayıp, Kastamonu’ya ait el sanatlarını beğeniye sunduklarını söyledi.
Durgut, “Konağımızda taş baskı atölyemiz de var. Hem şehir dışına satış yapmak hem de insanları turizm açısından Kastamonu’ya çekmek amacındayız. Asıl amacımız tek tek satmak değil, toplu siparişler alarak engelli, eşi vefat eden hanımların ayakta durmasını sağlamak.” dedi.
Taş baskının önemine değinen Durgut, “Tarihi 17. yüzyıla dayanan bir el sanatımızı tarihi bir konakta icra etmek bizlerin en büyük mutluluğu. Bu çalışmaları Türkiye’nin dört bir tarafına dağıttığımız için gurur duyuyoruz. Kastamonu’nun bu köklü sanatını tanıtmaya devam edeceğiz. Bizden sonraki nesillere de ulaştırmak istiyoruz.” ifadesini kullandı.
Kooperatif üyesi Hüsniye Öztürk de 6 yıldır Kastamonu Halk Eğitim Merkezinde usta öğreticilik yaptığını belirtti.
Kursiyerlerinin kendilerine, “Yapıyoruz ama satamıyoruz” dediklerini aktaran Öztürk, bunun üzerine ürünleri satabilecekleri bir platformlar oluşturduklarını anlattı.
Taş baskının geleneksel ve yöresel bir üretim olduğunu vurgulayan Öztürk, “Bu değerlerimizin ölmesini istemiyoruz. Eski motiflerimize yenilikler katarak yeni ve farklı şeyler üretmek için yola çıktık.” diye konuştu.
Taş baskının, kök boyaları tahta kalıplarla kumaşa aktarma sanatı olduğuna işaret eden Öztürk, “Belirli bir süre sonra bunların kuruması, sonra yıkanması gerekiyor. Daha sonra kenar süslemeleriyle piyasaya sunuyoruz. Ev tekstilinin kullanıldığı her yerde kullanılıyor. Yaptığımız işi seviyoruz. Yenilikleriyle devam ettirmek istiyoruz.” değerlendirmesinde bulundu. AA