Kastamonu’yu 2018 Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan eden, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı/TÜRKSOY’un konferans salonunda 18 Ocak 2018 Perşembe günü 15.30 – 17.00 arasında Türk dünyasıyla ilgili Yağmur Taşı romanının tanıtımı yapıldı. Bir bölümü Candaroğulları Beyliği döneminde Kastamonu’da geçen romanla ilgili daha önce bir köşe yazımızda kısaca söz etmiştik.
İLESAM Başkan Yardımcısı, şair, yazar İlter Yeşilay’ın yazdığı ve 2015 yılında, Kültür ve Turizm Bakanlığınca Edebiyat Teşvik Ödülü’ne layık görülen roman; Türk dünyasında kutsal kabul edilen; Türklerin birlik ve dirliğini temsil eden, yağmur yağdırdığı için bereket eden, Türk düşmanlarını da sel su altında bırakıp helak eden “yada” veya “yağmur” taşının öyküsünü anlatıyor.
Toplantıda önce ev sahibi sıfatıyla TÜRKSOY Genel Sekreteri Düsen Kaseinov söz aldı. Romanın Türk mitolojisinden kaynaklandığını, bütün Türk dünyasını ilgilendirdiğini ve böyle birçok romana ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Sayın Kaseinov’dan sonra romanın yazarı İlter Yeşilay kürsüye geldi. Romanını yazma amacını, tekniğini, yazarken karşılaştığı güçlükleri ve okuyucu görüşlerini dile getirdi. Öğrencilerin ve gençlerin romana gösterdikleri ilgi ve yorumlardan örnekler sundu. Yada taşını da dinleyicilere gösterdi.
Toplantının romanı değerlendirme bölümüne geçildi. Bu bölümde dört bilim adamı, uzman programa göre söz alıp değerlendirmelerini yaptılar.
Ankara Üniversitesi DTCF Yeni Türk Edebiyatı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurullah Çetin, romanın tahlilini daha önce Türk Dili dergisinin Eylül 2017 sayısında (S 789, s. 29-39) yapmıştı. Bu tahlili daha da geliştirdi. Romanın dili, konusu, tekniği, edebiyatımıza getirdiği değerler üzerinde ayrıntılı bilgi verdi.
İkinci konuşmacı Erciyes Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncer Gülensoy, birinci konuşmacının kendisine söylenecek çok az söz bıraktığını hatırlatıp mitolojik ve tarihi romanların öneminden yola çıkarak Yağmur Taşı’nın kısa değerlendirmesini yaptı.
Üçüncü konuşmacı İLESAM Genel Başkanı, Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Mehmet Nuri Parmaksız’dı. O da, romanın Türk edebiyatındaki yeri, önemi üzerinde durdu. Bu tür romanlara duyulan ihtiyacı belirtti. Yazarı kutlayarak yeni romanlarını beklediğini söyledi.
Son konuşma, şahsıma verilmişti. Sözlerime, Kastamonulu olduğumu, TÜRKSOY’un Kastamonu’yu 2018 Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan etmesinden duyduğum memnuniyeti belirtip TÜRKSOY Genel Sekreteri Düsen Kaseinov’un şahsında TÜRKSOY Daimi Konseyi’ne teşekkürle başladım.
Mitolojisi, destanları zengin milletlerin çağdaş sanatların her dalında ileri gittiklerini, Avrupa sanatının yüzyıllar boyu Yunan ve Roma mitolojisini kullanarak geliştiğini belirterek Türk Dil Kurumunun Türk destanlarını (400’ü aşkın) derleyip Türkiye Türkçesine aktararak yayımlama projesinin bu amaçla hazırlanıp 1997 yılında çalışmaların başladığını, 2018 yılı başı itibarıyla 67 kitabın yayımlandığını ilave ettim. Proje görevlilerinden biri olmakla gurur duyuyorum.
İlter Yeşilay, böyle güzel bir roman yazmakla büyük sorumluluk üstlenmiştir. Herkes ondan, aynı paralelde yeni romanlar bekleyecektir. Nitekim, toplantı sonrası yaptığımız sohbette yeni romanını yazdığı müjdesini verdi.
Toplantı günü, TÜRKSOY binasının önünde 2017 Türk Dünyası Başkenti Türkistan afişi vardı. Kastamonu afişinin ne zaman asılacağını sordum. Logo yaptırıldığını, logo kararlaştırıldığı an afişin bu ay içinde asılacağı söylendi.
Kastamonu’yu yakından ilgilendiren Yağmur Taşı’nı hemşehrilerime tekrar hararetle tavsiye ederim.