Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü’nün “Itri ve Tıbbı Bitkiler ile Boya Bitkilerinin Üretiminin Geliştirilmesi Projesi” kapsamında Bartın, Bursa, Denizli, İzmir, Karabük, Kastamonu, Samsun, Tunceli ve Uşak illerinde deneme salep ekimi yapıldı…
Salep tohumu, bakanlığın İzmir’deki kurumundan sağlandı.
Basındaki haberleri izliyorum, bu illerin kiminde hasada geçildi, tohum tuttu, kiminde sonuç bekleniyor, ilimizde ise ekimi yapılan tohum tutmadı, çiçek açma zamanı kurudu.
İzmir menşeli tohumun Kastamonu’da tutmaması doğal, iki bölge arasında ciddi iklim ve coğrafya farkı var çünkü. Kastamonu Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü teşekkürü hak ediyor, deneme üretimini gerçekleştirdiği için.
Kastamonu, ülkemizin salep merkezlerinden biri…
Yapılan bilimsel araştırmalar Kastamonu’da yetişen yabani salebin nitelik olarak çok değerli olduğunu ortaya koymuş durumda.
Resmen “marka” Kastamonu salebi…
Aranan ürün.
Kastamonu salebinin ekiminin yapılması aklıma geldi doğal olarak yıllar önce, sordum soruşturdum…
“Yasak” denildiği için vazgeçtim.
Kastamonu ormanlarından salebin dişi kökünü alıp, tarlaya dikmek ve tarımını yapmak “yasak”…
Orman emvali çünkü.
Proje kapsamında “izinli” alım…
“Yasak”.
İzinsiz toplanması “yasak”…
30 bin TL ceza.
Salebin neslini sürdürmek için “tarım” bir çare değil mi?..
Bu sayede ormanlardaki salep varlığı artış göstermez mi?
Ülkemizin diğer illerinde salep tarımı artış gösterirken, gazetelerde boy boy haberler çıkarken, çiftçilerin kalkınma umudu olurken…
Uygun tohum bulamadığı ve ormandan tohum sağlayamadığı için Kastamonu seyretsin tüm olup biteni öyle mi?
Bu nasıl mantık?..
Akıl izan neresinde?
Bir tarafta zengin orman varlığı…
Diğer tarafta yoksul mu yoksul Kastamonu orman köylüsü.
Varlık içinde yoksuluz…
Komedi resmen.
- ••
Aris Abla’nın
domatesli bulgur pilavı
Antiranik Usta’nın kundura tamir dükkanı Sarraflar Çarşısı’ndaydı, evi Saat Kulesi’ne komşuydu, Aris Abla ile evliydi, çocuklarıyla mutlu mesuttular, her ikisi de rahmetli oldu çoktan, isimleri yadigar kaldı Kastamonu’ya, bir de insanlıkları…
En güzel komşulukların, en nadide dostlukların, zengin kültürün tarihidir Kastamonu.
Bakırcılar Çarşısı’ndan Sarraflar Çarşısı’na girişti esnaflar sardı Belediye Başkanı Babaş’ın etrafını dün…
Hoş beş gırla.
“Aris Abla’nın bulgur pilavını hâlâ unutamadım” diye lafa girince Belediye Başkanı Babaş, kağıda kaleme yapıştım, “Nasıl yapardı, içine ne katardı?” sorularını birbiri ardına sordum…
Domatesli yaparmış Aris Abla bulgur pilavını, lezzetten parmak yedirtirmiş.
Çocukluğunda komşularıymış, “Hâlâtadı damağımda” diye anlatıyor Belediye Başkanı Babaş…
Pilav yaptığında Aris Abla, komşularına dağıtırmış.
Bu saatten sonra domatesli bulgur pilavının adı benim dilimde “Aris Abla pilavı”dır…
İsmi yaşasın Aris Abla’nın.
Antiranik Usta’nın (Şahin Usta) kundura tamir dükkanı Sarraflar Çarşısı’nda merdiveni ininceymiş…
Babası Kirkor Usta, namlı inşaat ustası.
Bir zamanlar Kastamonu…
Çok zengindi.
- ••
Tedirgin bekleyiş
“Yatırım ödenekleri gelecek yıl cari olarak azaltılacak. Hükümet, 2019 yılında aralarında kamu-özel ortaklığı modeliyle yapılanların da olduğu bazı yatırımlardan vazgeçmeyi, bazılarını yeniden yapılandırmayı planlıyor”…
Dünya gazetesinden bir haber başlığı.
Bakalım Kastamonu’nun payına ne düşecek?…
Daha doğrusu heybemizden ne düşecek?