İstiklal Marşımızın yazarı Milli Şair Mehmet Akif Ersoy, Kastamonu’ya gelişinin 100’üncü yıldönümünde Değer ve Birikim Sahibi Sanatkar, Akademisyen, Araştırmacı ve Edebiyatçılar Derneği (SADED) üyeleri tarafından, 2,5 ay misafir kaldığı Sadık Bey Konağı önünde anıldı.
Milli Mücadele’nin Türk milleti açısından ikinci bir Ergenekon’dan çıkış günü olduğunun altını çizen Dernek Başkanı Orhan Salcı, “İnsanlığın o güne kadar gördüğü en amansız savaştan belki fiilen değil ama hükmen ayrılmış Osmanlı’nın, masa başında paylaşılan Osmanlı’nın yeniden şahlanışın günleridir. O günlerin en kilit isimlerinden birisi Mehmet Akif Ersoy’dur, en kilit şehirlerinden bir tanesi ise Kastamonu’dur. Kastamonu sadece İnebolu’dan cephane taşınan il değildir. Aklı, fikri, yüreği ile milletle bütünleşmiş büyük insanların geldiği bir şehirdir. Akif burada kalmak için gelmiştir. Onların anılmaya ihtiyaçları yok ama bizim onları anmaya ve anlatmaya ihtiyacımız var. Onlara borçluyuz” dedi.
Azerbaycan’ın kuruluş yıldönümünü de kutlayan Orhan Salcı, “18 Ekim Azerbaycan’ın kuruluş yıldönümüydü. Azeri kardeşlerimize devletleri ve milletleri ile birlikte kıyamete kadar uzun, payidar, hür günler diliyoruz. Yine son 30 yıldır, son 150 yıldır Ermeni zulmü altında yaşayan Rus zulmü altında yaşayan Karabağ’da yaşayan mazlum ve masum insanların acılarını anlıyoruz, anıyoruz. Ermenilerin yaptığı ihanetlerin farkındayız. Cephede erkekçe savaşamayan, silahsız masun insanlara gücü yeten Ermeni taşnak ruhlu, hınçak ruhlu, Asala ruhlu devlet olmayı becerememiş bir terör örgütünden bozma devlete elbette bir sözümüz var, bir tepkimiz var, kınamamız var. İnsanlık bunu unutmayacaktır. Bizde unutmayacağız” diye konuştu.
Orhan Salcı konuşmasını şu şekilde sonlandırdı:
“Ülkemizde yaşayan Ermeni vatandaşlarımız var. Bunlardan bir tanesi de Hırant Dink isimli bir gazeteciydi. Bir menfur, hain bir saldırı sonucu öldürüldü. Onun öldürülmesinin ardından sanat, siyaset camiamız ‘Hepimiz Ermeni’yiz’ diyerek sokaklara döküldü. O gün ‘Hepimiz Ermeni’yiz’ diyenler bugün Azeri kardeşlerimizin kadın ve çocukları öldürülürken ‘Biz Azeri’yiz, biz Türk’üz’ diyememeleri düşündürücüdür. Sanat ve edebiyat camiamızın hala ‘Biz Ermeni’yiz’ diyenlerin etkisi altında olması üzüntü vericidir. Biz bunun yeniden Milli bir edebiyat, yeniden milli bir sanat, yeniden milli bir mefkure olsun diye Kastamonu’da, Türk-İslam medeniyetinin en önemli şehirlerinden biri olan Kastamonu’da yeniden bir hareket başlattık.”
Mehmet Akif Ersoy’un Nasrullah Camii’nde vermiş olduğu vaazın Milli Mücadele’nin manifestosu olduğunu ifade eden Dernek üyesi Erdal Arslan da “Akif ruhunu aşılamak için yollarımız kapalı değildir. Akif’in Kastamonu’dan bütün Anadolu’ya yaymış olduğu İstiklal ruhunu, bağımsızlık ruhunu, din, iman ve vatan ruhunu bizim çocuklarımıza aktarabilmemiz için elimizde çok iyi kaynaklar var. İddia ediyorum Tacettin Dergahından sonra Akif literatüründe Kastamonu 2’nci sırada gelir. Nasrullah Camii’nde vermiş olduğu vaaz Milli Mücadele’nin manifestosudur. Nasrullah Camii’nde vermiş olduğu vaazı gençlerimiz ve çocuklarımız başta olmak üzere Kastamonu halkına anlatmamız ve bunu ilimizden bütün Anadolu’ya yaymamız lazım. Akif, bundan 100 sene önce ne söylediyse aynısı hala geçerli” ifadelerini kullandı.