Saadet Partisi İl Siyasi İşler Başkanı İlyas Ak, “Vatandaş Soruyor… Dolar düştüğü halde fiyatlar neden düşmüyor?” dedi.
- Erbakan hükümetinin memura, işçiye, çiftçiye, emekliye verdiği zamları devletin gelirlerinden karşıladığını, yeni hiçbir vergi koymadığını ve vergi zammı yapmadığını hatırlatan İlyas Ak, “1996-1997 de Erbakan Hükümeti %79 Enflasyonla işe başladı 11 ayın sonunda enflasyon %49 indi faizler ise %12 idi. TV 5 Televizyonunda Erbakan Belgeselinin konuğu Dr. Ertan Yülek delilleriyle bu konuyu anlatmıştır” dedi.
İlyas Ak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Doların çıkma inme hadisesinin nedeni; ASELSAN gibi Askeri ve Milli kurumlarımızın İMF, Dünya Bankası, ABD, İsrail tarafından özelleştirilme talebi ve onların belirttiği kişilere yada kurumlara satılmasını istemeleridir. O nedenle Sayın Cumhurbaşkanı BAE’ne gitti. Burada ne konuştular neye anlaştılar belli değil. Şimdi iktidar doları düşük göstererek kur artışı faiz sistemini uygulamaya soktu. Bu ise IMF’nin 2001 de Kemal Derviş’in FAİZ+KAR mali programının halen iktidar tarafından uygulandığını göstermektedir. Yani Ticarette düşük kur/yüksek faiz ürün fiyatlarını belirler. Ülkemizde 20 yıldır İthal ürünler ucuz olduğu için pek çok ve hayati öneme haiz ürünleri üretememişiz. Saman bile ithal eder hale gelmişiz. İktidar düşük faiz uygulamasını başlatarak ASELSAN gibi Milli Kuruluşlarımızı satmak için zemin hazırlamaktadır. Halkımıza ölümü gösterip hastalığa razı olun diyor. Bir iki ay sonra Faizleri Kur Farkı uygulamasıyla yükseltti. Döviz gördüğünüz gibi düştü yani düşük kur/yüksek faiz uygulaması devam ediyor. Geçmişte samanı dışarıdan aldığımız gibi gelecekte de daha elzem ürünleri ucuz diye ithal edip Üretmekten uzak kalacağız. Çözüm; İthalat ve İhracat ürünlerimizde ticari uygulama olarak yüksek kur/düşük faize dönülmelidir. Yani mali ilke üretim+kar olmalıdır. Bu ilkeden başka çözüm yoktur. Çünkü Dünya piyasasında tek para birimi geçerli oda Amerikan Doları. Ülkelerin ellerinde bulundurdukları Dolar kadar kendi paraları değerlidir veya değersizdir. Şuan ülkemiz Merkez Bankası rezervleri 12,5 Milyar Dolar da olduğu için Türk Lirasının değeri düşüktür. Bu tip değer kayıpları faizi artırarak 1 Doları 18 TL den 11 TL ye indirmekle Türk Lirası değer kazanmaz. Çünkü Milletimiz soruyor; Dolar düştüğüne göre Mazot, Benzin, Gübre fiyatları neden düşmüyor. Gördüğünüz gibi düşen miktarlar ÖTV’ye eklenerek vergi olarak vatandaşa yükleniyor. Yani İktidar hile yapıyor. İktidar mevduat faizlerine kur farkı garantisi de verip parası olan %1 lik zengin kesime para kazandırıyor. Hem de İthalatı önceleyip sen üretme diyor, gerekirse samanı da ithal ederiz diyor. Rusya Devlet Başkanı Putin bile beyan etti ben Merkez Bankasına müdahale etmem, edersem Ülkemi Türkiye’nin durumuna düşürürüm diyor. Anlayan anlar. Doğru tektir on tane doğru olmaz. Denenmiş denenmez. Ülkemiz en kısa zamanda ekonomi de yüksek kur/düşük faizi, İthalat ve İhracatımızda üretim+kar mali sistemini uygulayacak İktidara ihtiyaç vardır. IMF’nin mali politikalarını yıllarca uygulayan Arjantin, Brezilya ve Afrika ülkelerin de sonuç sefalet ve hüsran oldu. 1974 de CHP-MSP, 1975 de AP-MSP, 1996 da DYP-RP Koalisyonlarında olduğu gibi Milli Görüş ülkemizi ekonomide ve dış politikada saygın bir yer getirmiştir. Allah’tan tek dileğim halkımızın Saadet Partimize oy verip ülke yönetiminde söz sahibi yapmasıdır. Çare Milli Görüş diyerek sözlerime son verirken, hepiniz saygı, sevgi ve hürmetle selamlıyor Allah’a emanet olun diyorum.”