Turizm Fakültesi binasının alt katında yer alan fuaye alanının boydan boya duvarlarını rengarenk ülke bayrakları süslüyor…
Her biri fakültede öğrenimini sürdüren öğrencilerin ülkelerini temsil eden bayrakların çokluğu karşısında bir kez daha kanaat getirdim ki, dünya hem çok küçük hem de çok büyük.
Hayatımda hiç görmediğim ve kolayı kolayına da rast gelemeyeceğim bayrakları gördüm…
Kimdir ve nerededir bu ülkeler merak etmedim de değil açıkçası.
Fuaye değil müze adeta…
Asya, Afrika, Avrupa kıtalarının envai ülkeleriyle Birleşmiş Milletler binası fiilen.
Taa fi tarihinde yine bu sütunda yayımlanan bir yazımda, ülkemizdeki üniversitelerin yabancı öğrenci verilerini bir bir sıraladıktan sonra, Kastamonu Üniversitesi’nin bu alanda esamesinin hiç ama hiç okunmamasını epey bir debertlemiştim…
Madem “üniversal” bir kurum üniversite, niçin yabancı kültürler kapımızı açmıyordu öyle ya?
Allah mı söyletti o gün ne, bugün bin küsur yabancı öğrencinin Kastamonu Üniversitesi’nde öğrenim gördüğü ifade ediliyor yetkililer tarafından…
Öğretim kadrosunda görev yapan yabancı bilim insanlarını saymıyorum daha.
Üniversitenin nüfus projeksiyonuna göre yabancı öğrenci sayısının önümüzdeki 4 yılsonunda bugünkü sayısını 5 ila 10’a katlaması öngörülüyor. Önemli çoğunluğu şehir merkezinde yer almak üzere 5 ila 10 bin yabancı öğrenciye ilimizin ev sahipliği yapacağı anlamına geliyor bu…
Mevcut üniversite yönetimi bugüne kadar ifade ettiği tüm adımları bir bir attığına göre, 4 yıl içinde üniversitenin öğrenci sayısını 50 bine, yabancı öğrenci sayısını ise 10 bine çıkaracağı yönündeki iddiasına fazla şüphe ile bakmamak lazım gelse.
Keza…
Gerek lisans gerekse yüksek lisans alanında özellikle Afrika ve Asya ülkelerinden öğrenci çekmekte üzerimize, biz emsal fazla üniversite olmadığı da ortada zaten.
Madem şehir olarak 4 yıl sonra 10 bin yabancı öğrenciye ev sahipliği yapacağız, e o halde şimdiden altyapı ile ilgili hazırlıklara başlamalıyız öyle ya?…
Üstelik “altyapı” kavramından sadece yurt ya da pansiyonu anlamadan.
Lisan sorunundan tutun da…
Kültürlerarası diyalogun sağlanabileceği mekan ve organizasyonlara kadar “bütüncül” bir konseptten söz ediyorum.
Günümüzdeki bin öğrenci şehirde göze görünmeyebilir ama 10 bin öğrenci şehirdeki her 10 kişiden birine karşılık geleceği için bu duruma toplumsal yaşamın vereceği reaksiyon farklı olabilir…
Hele hele sürdürülebilir bir süreç yönetimi ortaya konulmamışsa.
2020’de üniversitemizdeki öğrenci nüfusunun 50 bin olması hedefleniyor ezcümle…
Sayılı gün göz açıp kapayıncaya kadar geçiverir, Kastamonu olarak hazırlıklarımız ne alemde?