“Aslolan yüzyüze eğitim”
Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Ahmet Hamdi Topal, yeni eğitim öğretim döneminin başlamasının ardından üniversitenin genel yapısı, devam eden çalışmalar hakkında bilgi verdi. Yurt konusuna ve son günlerde hakkında çıkan iddialara da yanıt veren Rektör, pandemi döneminde alınan tedbirler hakkında da açıklamalarda bulunurken, “Aslolanyüzyüze eğitimdir” dedi.
“Binanın güçlendirmesi devam ediyor”
Rektör Topal, Üniversite sınırları içerisindeki yurt konusunda, “Üniversiteye yöneltilen her türlü itham karşılıksız. Yapıcı bir anlayışla, bulunduğumuz konumların ve vicdani sorumluluğu dikkate alarak, sürecin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için her türlü çalışmayı yaptık. Binanın şu anda güçlendirmesi devam ediyor” diye konuştu.
“Ekşi yemedik midemiz ağrısın”
Hakkındaki iddia ve ithamlar için “Bu bizim çalışma azmimizi arttırıyor” diyen Topal, “İddiaların hepsi ellerinde kalan ifadeler. Amaç algı oluşturmak. Vicdanen rahatız. Çalışma arkadaşlarımızla üç şeye riayet ediyoruz: Yerindelik, mevzuata uygunluk ve vicdana uygunluk. Ekşi yemedik midemiz ağrısın. Yaptıklarımız ortada, yapacaklarımızı söylüyoruz” dedi ve şöyle devam etti:
“Havada kalan iddialara maruz kaldık”
“İhaleye fesat karıştırmaktan, görevi kötüye kullanmaktan, bir binayı çürük yaptırmaktan veya kamuyu zarara uğratmaktan dolayı bir haber yapılmış değil. 3 tane, havada kalan, herhangi bir şekilde karşılığı olmayan iddiaya maruz kaldık. Umarım bunu yapanlar, bu işin yanlışlığı mahkeme kararıyla tespit edildiğinde onu yayabilecek, ortaya koyabilecek bir erdeme da sahip olabilirler.”
Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ahmet Hamdi Topal, 2021-2022 eğitim öğretim döneminin başladığı Kastamonu Üniversitesi’nde devam eden çalışmalar hakkında bilgiler verirken, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Rektör Topal’a açıklamaları sırasında Rektör Yardımcıları Prof.Dr.Kasım Yenigün, Prof.Dr.Mehmet Atalan, Prof.Dr.Ömer Küçük eşlik etti.
Pandemi döneminde yükseköğretimde güçlükler ve değişikliklerle karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Rektör Ahmet Hamdi Topal, “Elbette bu salgının şahsi hayatımıza, aile hayatımıza, mesleki hayatımıza etkileri oldu. Ama bunun yanı sıra aynı zamanda üretme ve bilgiyi aktarma biçimine de çok ciddi etkileri oldu. Hocalarımız yöntem ve içerik anlamında çok ciddi çalışmalar gerçekleştirdiler. Tabi aslolan yüz yüze eğitim. Her ne kadar bizler karşılaşmış olduğumuz zorlukların bize getirmiş olduğu fırsatlarla beraber ciddi anlamda başarılara imza atmış olsak da nihayetinde aslolan yüz yüze eğitim. Biz de bu çerçevede, ilgili tüm kurumların desteği ve kararları kapsamında yüz yüze eğitim kararıyla beraber eğitim öğretim çalışmalarımızı başlatmış olduk” dedi.
Gerekli tüm tedbirlerin alınarak eğitim öğretim faaliyetlerinin devam edeceğini belirten Rektör Topal, derslerin yüzde 40’ını aşmamak kaydıyla uzaktan eğitim verilmesi yönünde alınan karara uymakla birlikte, her akademin birim özelindeki görüşler doğrultusunda salgın şartlarına yönelik tedbirler alındığını söyledi.
Rektör Topal, kimi derslerin uzaktan eğitim verilmesi; dersliklerin, yemekhane ve kütüphane gibi ortak alanların planlanması; salgın için uyulması gereken kurallara yönelik tedbirlerin alınması gibi kararların alındığını da belirtti. Öte yandan ders saatlerinin 30 dakikaya indirilmesi, blok derslerin kaldırılması, gerekirse öğrencilerin 2 grubu ayrılması gibi her bir akademik birimin kendi kararını aldığı bilgisini de paylaşan Rektör Topal, maske-mesafeye uyulması ve salgından etkilenenleri tespit etmek, tedavi protokollerini de uygulanması için günlük HES kontrollerinin yapıldığını da söyledi.
Rektör Topal, “Şu an itibariyle tüm personel ve öğrencilerimizin HES kodu bizim bilgi sistemimizde mevcut. Biz günlük olarak Sağlık Bakanlığı tarafından sabah-öğle ve akşam güncellenen havuzdan hem öğrencilerimizin hem personelimizin Kovid-19 salgını kapsamında durumlarının ne olduğunu anlık sorgulayabiliyoruz. Bu sorgu sadece üniversite idaresine ait değil, tüm birimlere bu bilgi veriliyor. Aynı zamanda hocalarımız da kendi girecek olduğu dersler kapsamında öğrenci listesini alırken orada hangi öğrencinin riskli olup olmadığını görme imkanına sahip. Dolayısıyla biz öğrencilerimizle herhangi bir şekilde yüz yüze gelmeden, bilgi sistemi üzerinden öğrencilerimiz ve personelimizin sağlık durumunu kontrol edebilme ve eğer olumsuz durumda olanlar söz konusuysa –temaslı yahut pozitif- onlar için gerekli tedbirlerin alınması yoluna gideceğiz. Bunu da pazartesi günü itibariyle sağlıklı bir şekilde uyguladık. An itibariyle riskli öğrenci 196, riskli personel ise 16 kişi olmak üzere toplam 212 riskli kişi var” dedi.
Kastamonu Üniversitesi’nin akademik ve idari personel sayıları hakkında da bilgiler veren Rektör Topal, “Bugün itibariyle akademik personel sayımız toplam 892’dir. İlave olarak 15 yabancı uyruklu personelimizle toplam 907 akademik personelimiz var. 907 akademik kadronun sınıflandırılması; 81 profesör hocamız var, 106 doçent, 258 doktor öğretim üyesi, 288 öğretim görevlisi, 159 araştırma görevlisi hocamız var. 3 yabancı uyruklu profesörümüz, 9 yabancı uyruklu doktor öğretim üyemiz, 3 tane de tane de öğretim görevlisi olmak üzere 15 tane de yabancı uyruklu öğretim elemanımız var. İdari personel sayısına baktığımızda toplamda karşımıza çıkan rakam 630. Gerek akademik personel gerekse idari personel sayısı itibariyle bugün itibariyle bin 537 sayısına ulaşmış vaziyetteyiz. Hiç şüphesiz, ihtiyaç duyulan alanlara da yeni öğretim elemanları alınmaya devam edilecek ve ediliyor. Üniversitemizin bilhassa güvenlik, temizlik ve büro hizmetleri anlamında ciddi eleman ihtiyacı olduğunu da söylememiz gerekir. Üniversitemiz sürekli olarak büyüyen, genişleyen, bu kapsamda da söz konusu iş kollarında nitelikli personel ihtiyacı artan bir üniversite olarak karşımıza çıkmakta” dedi.
Üniversitenin şu anki öğrenci sayıları hakkında ise Rektör Ahmet Hamdi Topal, “Ön Lisans 8 bin 554, lisans öğrencisi 15 bin 879, lisans üstü 2 bin 566 öğrenci olmak üzere toplamda 26 bin 999 kayıtlı öğrencimiz var. Bu öğrencilerin 4’te 3’ü aktif olarak Kastamonu’ya gelerek eğitim görüyor. Tıp Fakültesi 3-4 ve 5’inci sınıf öğrencileri ise Ankara’da eğitimlerine devam ediyor. Ayrıca Kastamonu Üniversitesi bünyesinde 2 bin 707 yabancı uyruklu öğrenci bulunuyor. 2021 yılında Kastamonu Üniversitesi’ne yerleşenlerin sayısı ise 3 bin 394 oldu” dedi.
Rektör Ahmet Hamdi Topal, toplantıda üniversitenin genel yapısı hakkında ise şunları söyledi:
YENİ FAKÜLTE BAŞVURULARI
“Sivil Havacılık Yüksekokulu’nun, Mart ayında YÖK’e fakülteye dönüştürülmesi yönünde teklifimiz oldu. Yakın geçmişte Beden Eğitimi Spor Yüksekokulu için bunu yapmıştık ve dönüştürülmüştü. Sivil Havacılık Yüksekokulu’nun Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi’ne dönüştürülmesi için teklifte bulunduk. Üniversitemiz bünyesinde olmayan bir fakülte olan Diş Hekimliği Fakültesi’nin açılması için de Mart ayında ilgili YÖK’e iletmiş oldu. İnşallah üniversitemizin gelişimi anlamında kıymet ifade eden bu adımlar fiiliyata dönmüş olur.“
“NİTELİKLİ AKADEMİK BİRİM”
“Aslolan nitelikli akademik birimlerin tesis edilmesi. Bunun için de akreditasyon önemli bir eşik. Bu çerçevede üniversitemizde bir akreditasyon süreci başlattık. İlk olarak Turizm Fakültesi Turizm Rehberliği bölümü için akredite olma noktasında süreç işlemiş oldu, devam ediyor. İktisadi İdari Bilimler Fakültesi’nde İşletme bölümü için bu söz konusu. Amacımız üniversite genelinde kalitenin bir eşiği olan akredite olmuş programların sayısını hızla arttırmak. Bunun için özel bir çaba sarf ediyoruz.”
YENİ BÖLÜMLER VE PROGRAMLAR
“5 yeni lisans üstü program var. İktisat için doktora programı, Gastronomi ve Mutfak Sanatları’nda Yüksek Lisans programı, Radyo Televizyon ve Sinema’da Yüksek Lisans programı, İslam Tarihi ve Sanatları’nda Yüksek Lisans programı ve Müzik Eğitimi Yüksek Lisans programı. İlçelerdeki MYO’larda ilçenin kendi hususiyetlerini de devamlılık bağlamında dikkate almak gerekiyor. Bu çerçevede Devrekani ve Araç nasıl hareket ettiğimizi gösteren iki önemli örnek.”
“GEÇMİŞTE YER ALMADIĞIMIZ BİR SIRALAMADA ARTIK VARIZ”
“Üniversiteler yaptığı çalışmalar doğrultusunda gerek ülke içinde gerek ülke dışında bir takım sıralamalara tabi tutuluyor. Üniversitemiz bugün itibariyle geçmişte yer almadığı birçok sıralamada artık yer alır vaziyette. Üniversitemizin ismini sıralamalarda göreceksiniz. Amacımız üniversitemizi yapmış olduğu bilimsel çalışmalarla, gerçekleştirmiş olduğu toplumsal sorumluluk projeleriyle ve diğer çalışmalarıyla; gerek ülke içinde gerekse ülke dışında arzu ettiğimiz bir seviyeye getirebilmek.”
“İHTİSASLAŞMA BİZİM ÖNEMLİ”
“İhtisaslaşma bizim için hakikaten önemli. Türkiye’deki üniversitelerin aynı şartlar içinde olmadığı için birbirleriyle rekabet etmesi mümkün değil. Her bir üniversite diğerlerine nazaran nispeten üstünlüğe sahip olduğu, rekabetçi alanları tespit ederek o alanlar üzerinden faaliyetlerini yürütmek durumunda. Üniversitemiz de bu yönüyle ihtisaslaşma alanı çerçevesinde bunu gerçekleştirebilecek akademik müktesebata hem de bu konuda her türlü imkana sahip. Zaman içerisinde daha güzel haberler vermek bizim için önemli.”
ÖĞRENCİLERE İŞ GÜCÜ AVANTAJI
“Gelişmiş ülkelerde de gözlemlemiş olduğumuz bir gerçek var: Üniversiteler sadece araştırma kapasitelerinin gücü ve üretkenlikleriyle değil, en az onun kadar öğrencilere ülke için ülke dışı iş gücü piyasasına sağladığı avantajlarla daha saygın hale geliyor. Üniversite mezunlarına destek sağlamak mecburiyetinde. Bu destek öğrencileri teşvik etme ve öğrenme isteklerini güçlü kılan önemli bir husus. Bu kapsamda biz Cumhurbaşkanlığı Kariyer Ofisi’nin belirlediği projeleri hayata geçirmek durumundayız. Önemli bir meselemiz bu. Bu kapsamda 7+1 uygulamasına başlıyoruz. 4’üncü sınıfın son döneminde iş yeri eğitimi dersini öğrencilerimiz, akademik tabloya uygun bir şekilde, dönemin tümünü kapsayacak şekilde ve tam zamanlı olarak işletmede alacaklar. Öğrencinin 7 dönem boyunca aldığı teorik eğitimi, 8’inci dönemde uygulamaya aktarabilmesine imkan sağlamak”
“AKADEMİK PERFORMANSI ESAS ALIYORUZ”
“Akademik performansı esas alan bir anlayışı benimsiyoruz. Bu çerçevede öğretim elemanlarının bütün bilimsel üretimini yakından izleyerek üniversite içi yönetim politikaları oluşturuyoruz. Atama, yükseltme, teşvik mekanizmalarını hocalarımızın bilimsel üretkenliklerini dikkate alarak yapmayı amaçlıyoruz.”
YARIM KALAN VE EKSİK YAPILAR TAMAMLANIYOR
“Başlayacak olan projelerimiz var, mevcutta bitmiş gözüken ama içinden bakıldığında bizi çok ciddi rahatsız eden hususlar da var. Spor kompleksimiz bugün itibariyle hizmete açılmış hale geldi, kısa zamanda hizmete açılacak. Orman Fakültesi’ni su bastı; fakülte 2011 yılında faaliyete geçtiğinden bu yana sürekli olarak benzer sıkıntıları yaşayan fakülteydi. Su üzerinde yüzen bir fakülteydi orası. Çok şükür buranın ihalesini yaptık ve bitirme aşamasındayız, bir haftalık işimiz kaldı. Bu fakülteyi makus kaderinden inşallah kurtarmış olacağız. Morfoloji binamız, 2007 yılından bu yana inşaat olarak devam eden kadim binayı artık inşaat olmaktan çıkarıyoruz. Artık sıra çevre düzenlemelerinde.”
MYO BİNASI YIKILIYOR; YERİNE FAKÜLTE YAPILACAK
“Meslek Yüksek Okulu 1990’lı yıllarda yapılmış olan bir bina. Ancak 2013 yılında güçlendirilmeye ihtiyaç duyulduğu kayıt altına alınmış. Süre içerisinde güçlendirilmesi yapılmadığı için bina deprem açısından taşımış olduğu riski arttırarak devam etmiş. Biz o raporu güncellenmesini istediğimizde karşımızda çıkan tablo, artık bu binanın güçlendirilmeye elverişli olmadığı, yıkılmasının daha uygun olduğu görüldü. MYO’yu, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi olarak planlanan ve inşa edilen binaya taşımaya karar verdik. MYO’yu yıkacağız ve inşallah ihtiyaç duyduğumuz bir başka birimi oraya yapacağız. Oraya inşallah 4 yıllık ihtiyaç duyduğumuz başka bir binayı yapacağız. Önümüzdeki yılın bütçesi içerisine alındı, en kısa zamanda projelendirilmesini yapıp önümüzdeki yıl içinde yıkılarak yerine 4 yıllık binanın yapılması için inşaat sürecimize başlayacağız”
YURT KONUSU
“Kastamonu Üniversitesi bir kamu kurumu. Tâbi olduğu yükümlülükler, sahip olduğu bir takım hukuki ve idari sorumluluklar var. Bizim keyfi bir suretle öğrencilerimizin can güvenliğimi ve aynı zamanda devletin mal güvenliğini tehlikeye atacak herhangi bir sürecin içinde olmayacağımız bilinmeli. Biz bu binanın sağlıklı bir şekilde hizmet vermesi için üzerimize düşenleri dün yaptık, bugün yapıyoruz, yarın da yapmaya devam edeceğiz. Üniversitenin keyfi suretle güçlendirme çalışmalarına mani olduğu yönünde bir takım lafların dolandığını üzülerek duyduk. Bu yurt ben göreve geldiğimden ikinci ayından itibaren Sayın Valimiz Yaşar Karadeniz Bey’in resmi yazısına istinaden biz sürecini başlatmıştık. Burada da üzerimize düşen tüm sorumluluklarımızı ciddiyetle yerine getirdik. 2 bin 700 öğrencinin kalabilecek olduğu yurdu atıl duruma getirerek ne elde edebiliriz? Bizim burada ne karımız olabilir? Biz öğrencilerin barınma sorununun bu derece gündeme geldiği bir dönemde, öğrencilerimizi barınma imkanından mahrum ederek vicdanen ne tür sorumlulukla karşı karşıya olduğumuzun idrakindeyiz. Dolayısıyla burada üniversiteye yöneltilen her türlü itham karşılıksız. Yurdun güçlendirilmesi gereken noktalarda müteahhitten gereken çalışmaların yapılmasını istemiştik. Ancak müteahhit firma süreci bilinçli bir şekilde uzatmış ve maalesef bu güne kadar gelinmesine sebebiyet vermiştir. Biz hiçbir şekilde, bir gün bile keyfi bir suretle inşaatın gelişmesine yönelik bu tür anlama gelebilecek faaliyetin içinde olmadık. Yapıcı bir anlayışla, bulunduğumuz konumların ve vicdani sorumluluğu dikkate alarak bu titizlikle bu sürecin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için her türlü çalışmayı yaptık. Şu an itibariyle bildiğimiz binanın güçlendirme çalışmasının devam ettiği. Söylenen bir-bir buçuk aylık süre zarfında bir blokun öğrenci kullanımına açılacak olduğu yönünde. Bizim bilgimiz bu. Ümit ederiz gerçekleşmiş olur.”
ÜNİVERSİTE İÇİNDEKİ CAMİ İNŞAATI
“Üniversite içindeki camiler üniversitenin yatırım bütçesi üzerinden projelendirilen ve bütçelendirilen inşaatlar değil. Kamuoyunda böyle bir algı var. Üniversite bütçesinden buraya bir para naklinin mümkün olmadığını ifade etmek isterim. Cami bizim için son derece kıymetli. Ülke içindeki ekonomik şartlar da belli. Bu cami tamamen bağış kapsamında verilen paralarla inşaatı devam ettirilen bir proje. Şu an itibariyle caminin yüzde 40’ı bitmiş vaziyette. Bildiğimiz kadarıyla, yaptığımız projelendirmede tahmini hesap olarak 36 buçuk milyon lira civarında bir maliyet karşımıza çıkıyor. Bitmesi için çıkan rakam bu. Üniversitenin böyle bir kaynağı hukuken mümkün olmadığına göre bunun bağış yoluyla karşılanması lazım. Ben göreve geldiğimden bu yana bunun temini için pek çok çaba sarf ettim. Gayret sarf ediyoruz. Amacımız hep beraber bunu da bitirmek ve ibadete açılmasını temin etmek. Ama bazı şeyler zaman alıyor. Elimizde olup da yapmadığımız olmuyor.”
SON DÖNEMDEKİ İDDİALAR
“Bu bizim çalışma azmimizi arttırıyor. Burada 3 tane rektör yardımcımız var. Keşke hayatımın önceki aşamalarında da kendileriyle tanışsaydım ama 3’üyle de rektör olarak atanıp göreve başladıktan sonra tanıştım. Yani rektör olduktan 3 gün sonra arkadaşımı rektör yardımcısı olarak atadığım doğru değil. İkincisi dekan olarak kendimi atadığım iddiası… Rektör olan birisi kendini niye dekan olarak atasın? Zaten dekanı YÖK atar. Sağduyu sahibi birisi bunu okusa bu iddianın temelden sakat olduğunu anlar. Üçüncü iddiayı da Sayıştay raporuna dayandırmışlar: Mevzuata göre makam boş ise süre sınırlaması olmaksızın geçici suretle vekaleten dekan görevlendirilmesi yapılabilir diyor. Biz Sayıştay’a cevap verdik. Burada Sayıştay’ın yapmış olduğu değerlendirme de bizim açımızdan sorunlu ve biz buna göre savunma yaptık. Geçmişi itibariyle üniversitenin en temiz Sayıştay raporu bu rapordur. Eğitim Fakültesi’nde soyadı Topal olan hocayla soyisim benzerliğinden dolayı ortaya atılan iddia var… Bunun için de nüfus kayıtlarımızı istedim, 1-2-3-4’üncü dereceden herhangi bir akrabalık bağımız yok. Ne alt soy ne üst soydan akrabalık bağımız yok. Üçü de ellerinde kalan ifadeler. Amaç algı oluşturmak, algıyı da hakikatin önüne geçirmek istiyorlar. Ben olayı biraz eğlencelik gördüm. Ama üzüldüğüm nokta anneme küfür edildiğini gördüm. O yüzden dava açmaya karar verdim. Bu işe anneyi karıştırmak edepsiz, ahlaksız. Bunun üzerine gitmek benim evlat olarak vazifem. Şu an bir rektör olarak değil bir annenin oğlu olarak uğraşıyorum. Sonuna kadar uğraşacağım. Ve ona çanak tutan, ona sebebiyet veren haberlerle de uğraşacağım. Bu şekilde haber yapmayı belli amaçlar doğrultusunda gerçekleştiriyorlar. Biz de buna muhatap olduk. Üstüne gitmeyince meydanı boş buluyorlar. Herkesin bir haysiyeti var. Vicdanen rahatız. Çalışma arkadaşlarımızla üç şeye riayet ediyoruz: Yerindelik, mevzuata uygunluk ve vicdana uygunluk. Ekşi yemedik midemiz ağrısın. Yaptıklarımız ortada, yapacaklarımızı söylüyoruz. Elhamdülillah ihaleye fesat karıştırmaktan, görevi kötüye kullanmaktan, bir binayı çürük yaptırmaktan veya kamuyu zarara uğratmaktan dolayı bir haber yapılmış değil. 3 tane, havada kalan, herhangi bir şekilde karşılığı olmayan iddialara maruz kaldık. İnşallah bu işin yanlışlığı mahkeme kararıyla tespit edildiğinde onu yayabilecek, ortaya koyabilecek bir erdeme sahip olabilirler. Bu bizim çalışma azmimizi olumsuz etkileyecek bir şey değil. Demek ki doğru yoldayız. Bizim takip ettiğimiz yol düzgün bir yol, yolumuza devam edeceğiz.”