Bir yıl sonunda iki ana hedefe ulaşıldı; öğretimde niteliğin ve karşılığın ön planda tutulduğu gerçekçi rota çizildi.
TIP FAKÜLTESİ VE TEKNOKENT
- Görevdeki bir yılını düzenlediği basın toplantısıyla değerlendiren ve yoğun tempoda bir yılı geride bıraktıklarını belirten Rektör Ahmet Hamdi Topal, bu süreçte en önemli çalışmalarının Tıp Fakültesi ve Teknokent olduğunu söyledi; sayısal büyümeden ziyade, mevcut yapıyı üst seviyeye çıkarma hedefinden taviz vermediklerini vurguladı.
SAĞLIK BAKANLIĞINA DEVİR
- Yarım kalmış Tıp Fakültesi hastane binasını Sağlık Bakanlığı’na devrettiklerini açıklayan Rektör, bu binaların yapımı bakanlıkça tamamlandıktan sonra Eğitim Araştırma Hastanesi’ne entegre edilerek toplam yatak sayısınınFizik Tedavi Rehabilitasyon’la birlikte 900’e çıkarılacağını kaydetti.
SAĞLIK MERKEZİ KASTAMONU
- Rektör Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, “Hedefimiz Kastamonu’yu, Üniversite ve Sağlık Müdürlüğü işbirliğiyle Batı Karadeniz’de önemli bir sağlık merkezi hâline getirmek. Bunun için biz, Sağlık Müdürlüğümüzle beraber bütün azmimizle çalışmayı devam ettirmek amacındayız” dedi.
ERHAN VEREN
Kastamonu Üniversitesi (KÜ) Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, görevdeki bir yılını düzenlediği basın toplantısıyla değerlendirdi.
4 yıllık görev süresinin ilk 1 yılını tamamlamış olan Rektör Topal’a basın toplantısında Rektör Yardımcıları Prof.Dr.Mehmet Atalan, Prof.Dr.Ömer Küçük ve Teknokent AŞ Genel Müdürü Prof.Dr.Kasım Yenigün de eşlik etti.
Yoğun bir tempoda bir yılı geride bıraktıklarını belirten Rektör Ahmet Hamdi Topal, bu süreçte en önemli çalışmalarının Tıp Fakültesi ve Teknokent olduğunu söyledi.
Kastamonu Üniversitesi’nin, Ankara Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi de dikkate alındığında uzun bir geçmişi olduğunu belirten Rektör Topal, bu nedenle Kastamonu’nun müstesna bir yere sahip olduğunu ifade etti.
Sayısal büyümeden ziyade, mevcut yapıyı daha da üst seviyeye çıkarmak hedefinden hiçbir zaman taviz vermediklerini kaydeden Rektör Topal, açıklamalarında şunları söyledi:
TIP FAKÜLTESİ BİNALARI
“Tıp Fakültesi binaları bize devredilirken sadece devir gerçekleşmiş, binaların mevcut durumuna dair herhangi bir tespit yapılmadığı için içinde ne malzemeler var, ne durumdadır bunlar bilinmiyor. Ben orada pek çok saat geçirdim. Hastanenin her bir tarafını gezdik. İçeride hırsızlar çok ciddi çalışmışlar. Büyük bir kamu zararı oluşmuş. Zaten kendi hâline bıraktığınız bir bina bir süre sonra dökülmeye başlar, kendiliğinden oluşan bu tahribatın yanı sıra hırsızlardan kaynaklı zarar var. Tabii bu bir kamu malı ve kamu malının korunma altına alınması gerekirken maalesef ciddi zararlar oluşmuş. Biz oraya öncelikle dört tane güvenlik kulübesi oluşturduk ve binaları olabildiğince korumaya gayret ettik. Bu zaman zarfında üç hırsızlık olayını da önlendi. Yargılamaları devam ediyor. İçindeki taşınır nitelikte olan eşyaların her birini güvenli olması hasebiyle kampüs içine çektik. Bunların içerisinde sayısız elektrik malzemeleri, kullanılabilir durumda olan ambalajı bile açılmamış çamaşır makinesi gibi aletleri kullanılabilecek olan yerlere yerleştirdik. Orada sadece binanın kendisini bırakmaya gayret ettik.”
“TIP FAKÜLTESİ HASTANE BİNASINI SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ’NE DEVRETTİK”
“Tıp fakültesi hastane binalarını nasıl kullanabileceğimiz hususunda yapmış olduğumuz istişareler neticesinde, buraların mevcut devlet hastanesine entegre edilmesinin daha faydalı olacağına kanaat getirdik. Sağlık İl Müdürlüğü ile beraber buranın devlet hastanesine entegre olması için bir devir yapma hususunda anlaştık. Bu çerçevede, oradaki iki binamız hastane binasına ek olacak. Üzerine kurulu olduğu 70 dönüm arazi ile beraber burasının devrini gerçekleştirerek Sağlık Bakanlığı bünyesinde değerlendirilmek üzere bizden çıkardık.”
“MORFOLOJİ BİNASINDA ŞU AN SIKINTI GÖRÜLMÜYOR”
“Bir morfoloji binamız var. Bu morfoloji binası bir eğitim-öğretim binası. Burada da müteahhit kaynaklı ciddi sorunlar yaşandı. Müteahhit içine düşmüş olduğu mali sorun sebebiyle bu binaların inşaatını sürdürmekte sıkıntılar yaşadı. Hatta bilâhare vefat etti. Ardından onun iş ortağı müteahhit, biz olayı hukuki boyuta taşıyınca tekrar iş başı yaptı. Ve şu an itibariyle de eğitim-öğretim binamızda inşaat devam etmekte. Orada şu an görünür bir sıkıntımız yok.”
“YENİ HEKİMLER VE YENİ BRANŞLAR KAZANDIRMIŞ OLACAĞIZ”
“Kasım ayı itibariyle İl Sağlık Müdürlüğüyle beraber mevcut devlet hastanesinin ve fizik tedavi hastanesinin afiliye olması için bir protokol imzalamıştık. Ve bu protokolünde neticesinde, sizlerin de takip ettiği üzere geçtiğimiz hafta itibariyle süreç tamamlanmış oldu. Şimdi bu sürecin tamamlanmasıyla beraber, Kastamonu Devlet Hastanesi ve Fizik Tedavi Hastanesi’nde işbirliği söz konusu olacak. Protokollerle birlikte ilimizde 650 yataklı 3. basamak bir eğitim-araştırma hastanesi faaliyete geçmiş olacak. Sağlık Bakanlığı ve Kastamonu Üniversitesi arasındaki bu işbirliği ile beraber hem ilimize yeni hekimler gelecek hem de yeni branşlar ilimize kazandırılmış olacak. Çünkü malumunuz devlet hastanesinde her bir alandan hekim bulmak pek mümkün değil. Ama bir tıp fakültesi hastanesinde siz de takdir edersiniz ki her bir branştan hekim olması durumu söz konusudur. Ve bu çerçevede ilimize yeni hekimler ve yeni branşlar kazandırmış olunacak. Bu sayede hasta sevkleri azalacak, dolayısıyla artık il dışına sağlık hizmeti almak amacıyla giden insanlar zaruret kaynaklı gitmemiş olacak. İlimizde diğer tüm tıp fakültesi hastanelerinde yapılan işlemler gerçekleştirilmiş olacak. Dediğim gibi bu çerçevede Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ve ek poliklinik binası 70 dönüm arsayla beraber Sağlık Bakanlığına devri gerçekleştirilmiş oldu. Bu devrin gerçekleştirilmesinin ardından İl Sağlık Müdürlüğünce bu iki binada Deprem Tahkik ve Analiz İhalesi yapıldı. Haziran ayı sonu itibariyle sonuçlar gelmiş olacak. Devamında ise bu analizlerin sonucuna göre Temmuz ayında binanın tamir ve tadilatı için proje ihalesine çıkılacak ve binaların tadilat ihalesinin de bitip proje sunulunca da yapım ihalesi gerçekleştirilecek. Tüm bu bahsi geçen aşamalar tamamlanıp, nihayete erdikten sonra Kastamonu Devlet Hastanesi ve Kastamonu Tıp Fakültesi Hastanesinin beraber kullanımı ile birlikte bahsettiğimiz 650 yatak kapasitesine sahip bir sağlık kampüsü ilimize kazandırılmış olacak. Tabii ilimizde bu 650 yataklı devasa kampüsüne ilaveten bir de 250 yataklı Kastamonu Fizik Tedavi Hastanesi yapımı söz konusu. Yine az önce zikrettiğim üzere Kastamonu Fizik Tedavi Hastanesiyle üniversitemiz arasında bir işbirliği protokolü var. Bu çerçevede ilimizde yaklaşık 900 yataklı 3. basamak hastane kazandırılmış olacak. Tüm bu aşamalarda hedefimiz Kastamonu’yu, Üniversite ve Sağlık İl Müdürlüğü işbirliğiyle beraber Batı Karadeniz’de önemli bir sağlık merkezi hâline getirmek. Ve bunun için biz, Sağlık Müdürlüğümüzle beraber bütün azmimizle beraber çalışmayı devam ettirmek amacındayız.”
KASTAMONU TEKNOKENT A.Ş
“Ben göreve başlamadan bir yıl önce üniversitemiz Teknolojiyi Geliştirme Bölgesi ilan edilerek Teknokent kapsamına alınmıştı. Fakat bir yıllık süre geçmiş olmasına rağmen yapılması icap eden çalışmalar yapılmamış ve bu yüzden altı aylık ilave bir süre verilmiş. Bu altı aylık süre de son süreydi. Bu da Kasım’ın sonu gibi bitmekteydi. Geldikten sonra üniversitemize kazandırdığımız ilk öğretim üyemiz Prof. Dr. Kasım Yenigün’dü. Kendisi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümünde öğretim üyesi. Daha önceden Şanlıurfa’da Harran Üniversitesi’nde görevliydi ve orada da Teknokent’in kuruluşu ve faaliyete geçirilmesinde ciddi katkıları olmuştu. Kasım Yenigün hocamızın gelmesi Teknokent’in ivme kazanmasını sağladı. Üniversitenin yanında Kastamonu Valiliği, Kastamonu Belediyesi, Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odası temel ortaklar olarak karşımıza çıkmaktaydı. Göreve geldikten sonra ilk olarak Teknokent’i daha geniş bir paydaş alanına yaymak istedik. Esasında bu bir hukuki zaruret değil. Biz zaten ortak olan dört kamu kurumu ile beraber bu süreci yönetebilirdik. 50 bin lira ile de bir şirket kuruluyor. Fakat biz arzu ettik ki; Kastamonu’nun bütününü kucaklayan, toplumun farklı kesimlerini de bir araya getiren ortak bir ideal etrafında, insanların enerjilerini ortaya koyabilecekleri bir proje olsun. Ve bu çerçevede ilimizdeki tüm sanayi kuruluşlarını, tüm şirketleri davet ettik. İlave olarak ilimizle bağlantılı, İstanbul’da veya sahil şehirlerinde faaliyet gösteren, sanayi kuruluşlarıyla ve aynı zamanda Kastamonu’yla bağlantılı hemşeri dernekleriyle veya diğer yapılarla bir araya gelerek Teknokent’i anlatmaya gayret ettik. Biz, bu güzel hizmeti hep birlikte yürütmek istiyoruz.”