Tokat Gazi Osmanpaşa Üniversitesi öğretim üyesi Sayın Doç. Dr.İsmet Türkmen, 26 Mayıs günü, Yüksek Lisans jürilerinde bulunmak üzere Kastamonu’ya geldi. Gündüz resmî görevi yerine getirdi, akşam iftardan sonra Türk Ocağı’nda Kastamonu Halkevi konulu bir konferans verdi. İlgiyle izledik; sorular soruldu, tartışmalar yapıldı.
İsmet Bey, Kastamonu Halkevi’nin 1932-1951 yılları arasındaki faaliyetleriyle ilgili güzel bir eser hazırlamış. Kitap 23×13.5 cm. ebatlarında ve 208 sayfa. Berikan yayınevi tarafından çıkarılmış. Kâğıt kalitesi ve baskı tekniği çok güzel. Genel ve yerel kaynaklar bakımından zengin.Eserin sonuna bazı fotoğraflar da konmuş.
Geniş halk kitlelerinin eğitimi konusunda, Anadolu’da çok eski yıllara uzanan güzel örnekler vardır. Kadınlar için Baciyan-ı Rum, esnaflar için Âhiyan-ı Rum teşkilatları gibi.
I.Meşrutiyet sonrasından itibaren siyasal fikirlerin topluma yayılması için bazı gazete ve dergiler çıkarılmış,kurumlar oluşturulmuş. Halklabütünleşmeyen bir fikrin yaşama şansı yoktur.Söz gelimi, bir dönemTürk Ocakları halka inme konusunda önemli hizmetler yapmıştır. Bunun gibi başka örnekler de var.
Cumhuriyet idaresi halkın bilgi ve kültür seviyesini yükseltmek için çok çalışmış. Hedefe ulaşmak sadece okullarla olmaz. Bunun için daha işlevsel yeni kurumlara ihtiyaç duyulmuş. Halkevleri bunlardan biridir.
Kastamonu Halkevi adlı eser üç bölümden oluşuyor. Birinci bölüm Cumhuriyetin İlk Yıllarında Türkiye’de Halk Eğitim başlığını taşıyor. Türk Ocakları ve Millet Mektepleri ile diğer bazı kurumların çalışmaları anlatılmış.İkinci bölümde Halkevleri’nin Açılması, Şubeleri ve Şubelerin Çalışma Esasları hakkında bilgi verilmiş. Üçüncü kısım Kastamonu Halkevi ve Şube Faaliyetleri başlığını taşıyor. Bu bölümde, Cumhuriyet öncesinde Kastamonu’nun sosyo-kültürel yapısı hakkında bilgiler var. Sonra Halkevi binasının inşası, kurumun teşkilat yapısı ve şubeleri tanıtılmış.
Kastamonu Halkevi 24 Haziran 1932’de açılmış. Hilmi Bey, Atatürk’e bir telgraf çekmiş, halkın sevincini duyurmuş: ”Bugün açılan Kastamonu Halkevi yürekten kopan tezahüratla kutlayan halkımız en derin sevgi ve saygılarını Türk Cumhuriyeti’nin kudretli ve muzaffer başına tam bir merbutiyetle arz eder.” Mustafa Kemal Paşa da “Halkevinin açılması vesilesi ile fırka ve şahsım hakkında gösterilen samimi duygulardan pek mütehassis oldum” diye cevap vermiş.
Belediye caddesi üzerinde bulunan taş bina bir müddet Halkevi olarak kullanılmış ama ihtiyacı tam karşılayamamış. Bugünkü Halkevi binasının temeli 12 Mayıs 1937 günü törenle atılmış. Bina kısa süre içinde tamamlanmış.Çeşitli sosyal ve kültürel etkinliklere, kurslara ev sahipliği yapmış. Günümüzde de aynı hizmetleri yapıyor.
Eserden anladığımız kadarıyla Halkevi faaliyetleri kollar veya şubeler adı altında gruplandırılmış: Tarih, Dil ve Edebiyat Şubesi, Güzel Sanatlar Şubesi, Temsil Şubesi, Spor Şubesi, İçtimai Yardım Şubesi, Kütüphane Şubesi, Köycüler Şubesi. Bu şubelere kayıtlı üye sayısı toplamda 505 kişi olarak görülüyor. Bunların 26’sı kadın.
1933 yılından başlayarak her sene çeşitli konularda konferanslar verilmiş. Vali Avni Doğan yedi, Mithat Altıok bir konferans vermiş.Görülüyor ki valiler bizzat Halkevi çalışmalarının içindeler.Musiki, resim, çiçekçilik gibi değişik kurslar açılmış. Daha sonraki yıllarda bunlara yenileri eklenmiş.
Kastamonu Halkevinin yayın faaliyetleri de var, bazı kitaplar basılmış. Talat Mümtaz Yaman; Âşık Kemalî, Kastamonu Tarihi, Kastamonu’da Toplanmış Maniler adlı eserleri hazırlamış. İhsan Ozanoğlu; Göklere Doğru, Atatürk Devrimi Destanı adlı kitapları yazmış. Nasıh Güngör Kastamonu Ninnileri adlı eseri hazırlamış. İ. Ozanoğlu, N. Güngör ile birlikte Kastamonu Bilmeceleri, Âşık Edebiyatına Medhaladlı kitapları yazmış.
Köycülük şubesi köylerde hasta muayeneleri yapmış, okuma odaları kurmuş.Bu gezilerden anlaşılmıştır ki, köylüler doktora daha fazla muhtaç. Zira hastalıklardan korunmak için köylüler hurafelerle istismar edilmiş. Diğer bir husus; muayene olan kadınların sayısı erkeklerden daha fazlaymış. Demek ki köylüler koyu bir taassup içinde değil.
Eserde; Kastamonu ilçelerinden İnebolu, Taşköprü, Tosya, Devrekâni, Abana, Araç, Cide ve Daday’da Halkevi açıldığını, buralarda da çeşitli faaliyetlerin yapıldığını öğreniyoruz.
Halkevleri, tek parti döneminde açılmıştır. Savunduğu fikirler her ne kadar devletin görüşlerini yansıtmış olsa daaslında CHP’nin yan kuruluşu gibi çalışmıştır.Bu, doğru bir tespittir ama dönemin özelliği gereği yadırganacak bir taraf da yoktur. 1946’da çok partili hayatın başlamasıyla birlikte eleştiriler deyoğunlaşmış. 1950’de Demokrat Parti iktidara gelince Halkevlerinin kaderi belli olmuştu.. 1951 yılında çıkarılan 5830 Sayılı kanun ile kapatıldı ve mal varlığı hazineye devredildi.
Halkevlerinin, devletin desteğini de arkasına alarak halkı aydınlatmak ve eğitmek konusunda güzel hizmetler yaptığını ifade etmemiz gerekir. Çalışmalara en fazla katkıyı öğretmenlerin verdiğini de belirtelim.
Bu güzel araştırmayı Kastamonu’ya kazandıran İsmet Türkmen’i tebrik ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum.
MUSTAFA ESKİ