Eski ve yeni politikacıların Türkçeyi zenginleştirme kanallarını şöyle sıralayabiliriz:
- Özdeyiş/vecize üretmek
- Politik fıkra üretilmesine yol açmak
- Bilinen atasözü ve deyimleri yeni bir anlam vererek veya duygu ve düşüncelerini güçlendirmek amacıyla kullanmak
ç. Bilinen atasözü ve deyimleri az çok değiştirip kişiselleştirerek kullanmak
- Sevilen türkülerin sözlerini gündelik politikaya uyarlamak (Seçim müziği gibi)
- Halkı etkilemek amacıyla yeni kelime/sözcük veya kalıplaşmaya aday atasözü ve deyim benzeri sözcükler yaratmak
- Dil yanlışları, yazılı ve sözlü anlatım hataları yaparak galat-ı meşhur/doğru bilinen yanlış ifadelerin yaygınlaşmasını sağlamak
- Anı, gezi notlarını yazıp yayımlayarak edebiyatın bu iki dalına katkıda bulunmak
ğ. Tenkit, mizah (özellikle karamizah) edebî dallarında fırtınalar estirmek.
Şüphesiz Türkçeyi zenginleştiren en ünlü politikacı, devlet adamı M. Kemal Atatürk’tü. Onun Türkçeyi zenginleştirme, bir bilim ve sanat dili hâline getirme çalışmalarına Dil Devrimi/İnkılabı adı verilmiştir. Dil Devrimi’yle ilgili çalışmaları ilgili bilim insanlarının denetiminde yürütmek amacıyla 12 Temmuz 1932 tarihinde Türk Dili Tetkik Cemiyeti/Türk Dil Kurumunu kurmuş, kendisi de koruyucu/hâmi başkanlığını üstlenmiştir. 1992-1983 yılları arasında dernek statüsünde görev yapan; Türkçenin sözlük ve yazım kılavuzunu hazırlayan, halktan derlemeler yaparak söz dağarcığını zenginleştiren, yabancı kökenli kelime ve terimlere Türkçe karşılıklar bulan TDK’nin geometri terimlerini Türkçeleştirme çalışmalarında Atatürk de yer almıştır. TDK, 1983 yılından bu yana bir kamu bilim kurumu olarak hizmetlerini sürdürmektedir. Hâlen, Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlıdır.
Yüce Atatürk’ten sonra, Türkçeyi yukarda belirttiğimiz dokuz ölçüt çerçevesinde bilinçli ve tesadüfen zenginleştirme yolunda etkisi görülen politikacılar M. Fuad Köprülü, Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan, Tansu Çiller, Turgut Özal, Süleyman Demirel ve Yıldırım Akbulut’tur denebilir. İlk yazımızda bu gruptan Rahmetli Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in rolünü bir nebze açıklamaya çalışmıştık.
Türkçenin politikacılar vasıtasıyla zenginleştirilme sürecinden en hareketli, verimli döneminin 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemine geçilmesiyle başladığını söyleyebiliriz. Ülkemizde millî birlik ve beraberliği temsil eden Cumhurbaşkanlığının aynı zamanda bir siyasi parti başkanlığı konumuna da gelmesiyle toplumda kutuplaşma iyice belirginleşmiş, politika günlük hayatın her aşamasını etkiler durumuna gelmiştir. Yaşanan ekonomik sıkıntılar dolayısıyla Haziran 2023 ayında yapılacak Genel Seçimler için âdeta 2021 yılından itibaren propaganda dönemine geçilmiştir. Siyasi kuruluşlar, partiler Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem yandaşları olmak üzere iki kutupta toplanmış gibidir. Siyasetçiler, nerdeyse her gün konuşmakta; etkili olmak adına duyulmadık sözler söylemeye çalışmaktadır. Hayat pahalılığı, pandeminin yarattığı tedirginlik, Rusya-Ukrayna, Irak-Suriye olayları, düzensiz göçler, doğal afetler güvensiz politik ortamı daha da gerginleştirmektedir. Sosyal medya, her gün ciltler dolusu politik mizah üretmektedir. TBMM’deki oturumlar, siyasi parti grup konuşmaları Türkçeyi zenginleştiren kaynakların başında gelmektedir.
Parti liderinden, il başkanına, yandaş gazetecilere, politikacıların Türkçeyi zenginleştirmek yolundaki (çabalarını diyemiyoruz) katkılarını bir Türk dili ve edebiyatı öğretmeni olarak görmezden gelemezdik. 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren yazılı ve görsel medyadan notlar almaya başladık. Sık sık yazdığımız gibi biz siyasi parti, tarikat yandaşı değiliz. Bertarafız. T.C., Türk milleti, demokrasi, adalet, bilim, eğitim, kültür taraftarıyız. Herhangi bir polemiğe yol açmamak için derlediğimiz sözlerin söyleyenlerini yazmıyoruz. Genel Ağ/İnternette yeri, tarihi kolaylıkla görülebilir.Dil bilimciler, bu konuyu mutlaka derinlemesine inceleyeceklerdir. Biz sadece, olayın önemini belirtip ilgililerin dikkatini çekmekle yetiniyoruz. Meyveleri topluyor, ağacını bahçede bırakıyoruz.
Yukarda dokuz grupta topladığımız materyalden, bu yazımızda günümüz politikacılarının günümüz sorunlarıyla ilgili görüşlerini belirtirken kullandıkları ilginç Türkçeden bazı örnekler vereceğiz.
- Faiz sebep, enflasyon neticedir. Bu kadar basit.
- Muhteşem başarılıyız.
- Yeni hedef liralaşmak (Liralaşmak önemli).
- Kimsenin enflasyonu köpürtmesine izin veremeyiz (Enflasyonu köpürtmek).
- Faiz oranları Merkez Bankasına yakınsamaya başladı (Yakınsamak).
- Gözlerime bakın. Ekonomideki ışıkları arkadaşlarım görüyorlar.
- Yüksek kurun köpüğünü aldık.
- Kurdaki müsilajı temizlediğimiz gibi enflasyondaki müsilajı da temizleyeceğiz (Kur müsilajı, enflasyon müsilajı).
- Enflasyon sarmalını her ay azaltacağız (Enflasyon sarmalı)
- Enflasyon kamburunu biraz daha taşıyacağız (Enflasyon kamburu)
- En yüksek tirajlı gazete: Elektrik Faturası
- En güçlü muhalefet: Hayat pahalılığı
- Avrupa’da enflasyon 4-5 kat, fiyatlar 4-5 kat arttı. Türkiye’den çok kötü durumdalar.
- Avrupa bizi kıskanıyor. Raflar bomboş.
- Avrupa’nın en ucuz elektrik, akaryakıtı bizde. [En düşük asgari ücret ve çalışan, emekli ücretleri de]
- İktidar güzel, muhalefet özel yalan söyler.
- 28 Şubat’ı olumlayacak mesaj vermek istiyorlar (Olumlayacak).
- Millet değil zillet ittifakı.
- Kimse Millet İttifakı’nda fay hattı aramaya kalkmasın.
- İyiye kötü demek muhalefetin görevi.
- Edison elektriğin bu kadar eziyet edeceğini bilseydi, ampulü icat etmezdi.
- Fiyatlara asla zam yapmıyoruz, kademeli tarifeye geçiyoruz.
- Bu zamların oluşmasında bizim dahlimiz yok, müsebbibi muhalefettir.
- Zamları partimiz yapmıyor; devlet yapmıyor, dış güçler yapıyor, özel sektör yapıyor.
- Faturalarda indirim değil bindirim yapıyorsunuz (Bindirim).
- Çiftçi hayatından çok memnun. Bana şikâyete gelen çiftçi yok.
- Patron sizsiniz.
- Yapay zekâlı politikacılar çoğaldı.
- Mandacı ekonomik kafaya sahip bunlar.
- Virüs siyaseti yapıyorlar.
- Toksik/zehirli dil size yakışmıyor.
- Yerli ve millî politikacıyız biz.
- Her şeyi biz yaptık, gene yaparız. Enflasyonu ancak biz düşürürüz.
- Biz açılıma saçılıma karşı çıkmış bir partiyiz (Açılım saçılım).
- Organik politikacı olmak gerek.
- Yollar da boş devletin kasası da (Akaryakıt fiyatından yakınma).
- Yağmur duasına çıkıyorlar ama ellerinde şemsiye yok.
- Umrede şırıl şırıl ağlayan adamdır, şahidim.
- Zam yorgunu bir halk.
- Köpüğü alınmış TÜİK enflasyonu.
- Karla mücadele, balıkçıda balık tuzlayarak yapılmaz.
Devamında daha müthiş sözler var. Bekleyiniz. Seçim propagandaları tam gaz başladığında öyle sanıyorum ki defter kalem depomuz boşalacak…
NAİL TAN