Kastamonu Devlet Hastanesi ile Kastamonu Tıp Fakültesi inşaatlarının yer aldığı bölgenin yeni bir planla “devasa” sağlık kampüsü haline getirilmesine yönelik beyin jimnastiğinde son durum nedir bilmiyorum…
İlimizin “devasa” sağlık kampüsünden evvel “plastik cerrah” ihtiyacı kemiğe dayanmış durumda ne var ki.
Devasa sağlık kampüsüne adım adım gitmek daha akıllıca sanki…
“Plastik cerrah” ataması olsun da gerisi gelir nasıl olsa.
Dikiş “alınmıyor”…
Sökük “dikilmiyor”.
Sağlık Bakanlığı “2020 Yılı İlk Defa ve Yeniden Atama Kurası” ilanını yayımladı…
“Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının ihtiyaçları için, tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar ile uzman tabip, tabip, uzman diş tabibi, diş tabibi ve eczacı kadrolarına ilk defa veya yeniden yapılacak atama-yerleştirme iş ve işlemleri ilan edilen takvim çerçevesinde noter tarafından bilgisayar ortamında kura ile yapılacaktır.”
Başvurular önceki gün başladı…
12 Mart günü “kura”.
Nisan’da “görev başı”…
Kastamonu nefesini tuttu bekliyor.
“Plastik Cerrah”…
Olmazsa olmazımız.
Kuradan Kastamonu’nun payına ne düşer?…
Mecburi hizmetini dolduran hekimi tutamadıktan sonra ilimizde, otobüs dolusu atama yapılsa ne olur?
Muhalefet partisinin yer yer basın açıklamaları haricinde ilimizin sağlık alanındaki sıkıntılarına dair “esaslı” değerlendirmelerin yapılmadığı bir iklim hakim kamuoyuna…
Hemen her alanda “suskun” kalmayı adet haline getiren ilimiz için şaşılacak bir hal değil bu gerçi?
(Ölü toprağı…
Lal şehir.)
Kütüphanemize kavuşuyoruz
Kastamonu İl Halk Kütüphanesi epey zamandır “mekansız”, geçici binalarda “misafir”, kitaplar kolide “sessiz”, okurlar “mahzun”, şehir kitap kokusundan “mahrum”…
Kütüphanesiz “şehir” olur mu?
Mobil kütüphane kamyonu olmasa…
Kütüphane yüzüne “hasret” Kastamonu.
İl Halk Kütüphanesi binası deprem riski nedeniyle yıkıldı, yenisi yatırım programına girdi girmesine ama bu yıl “iz” ödeneği ile geçilecek, önümüzdeki yıl inşaat başlar mı “meçhul”, ekonominin gidişatına bakılırsa “zor”…
Kastamonu’ya “kapsamlı” bir kütüphane binası lazım mı lazım.
Beri tarafta “Eski Belediye Binası” (“Labirent” mimarili ve belediye tarafından yıkılması eli kulağında olan değil, “Osmanlı Sarayı” namlı bina) ise geçirdiği “atıl” dönemin hasarıyla ne zamandır “yaralı” haldeydi…
Cami avlusuna bırakılan “bebek”.
Önceki belediye yönetimi döneminde kadim binada ikamet etmeye “sakin” çıkmadı…
Kamuoyu “sakin sakin” seyretti.
Allahvere İl Halk Kütüphanesi “geçici” süreliğine de olsa “talip” oldu “tarihi” binaya, “kullanım” bazlı bir onarım gerçekleşti ve kapılarını önümüzdeki ay açacak büyük olasılıkla…
Kitaplar “raf” yüzü görecek yeniden.
“E-Kütüphane”…
Okuma salonları.
Kütüphane ile “şehir” olur yerleşimler…
Şehir girişlerindeki tabelaya inanmayın.
MUSTAFA AFACAN