Kastamonu Entegre CEO’su Haluk Yıldız, plantasyon ormancılığının Türkiye’de henüz başlamadığını belirterek, “Fakat bizler Orman Genel Müdürlüğünden kiraladığımız yerlerde plantasyon ormancılığına başlamış durumdayız ve buralarda kesime de başladık” dedi.
“Kastamonu Entegre 50. Yıl Buluşması” kapsamında düzenledikleri“Ormancılık Endüstrisi” konulu panelde konuşan Kastamonu Entegre CEO’su Haluk Yıldız, “Yenilenebilir enerji konusunda rüzgar, güneş, su ve biyomas dediğimiz enerji kaynakları var. Tarımsal atıklar ve sektörlerin kullanmadıkları orman atıkları var. Biz bunları enerjiye döndürüyoruz. Bu sektörler özellikle Avrupa’da o kadar çok büyüdü ki, MDF üreten sektörlere rakip oldu. Avrupa’da bu konu yıllardır konuşuluyor ama oranın bir avantajı var. Her iki sektöre yetecek kadar orman kaynakları bulunuyor. Türkiye haritasına baktığınızda altımız çöl, üstümüz yeşillik. Biz tam geçiş bölgesindeyiz. Dolayısıyla bir Almanya’daki ormancılıkla, Rusya’daki ormancılıkla Türkiye’yi mukayese etmek aslında ülkemizdeki ormancılığa da biraz haksızlık oluyor” dedi.
“Yenilenebilir enerji üretirken dışa bağımlılığımız azalmıyor”
Yenilenebilir enerjide dışa bağımlılığın azaldığının iddia edildiğini fakat bunun doğru olmadığını belirten Yıldız, “2008 yılından sonra Türkiye’de bir değişim yaşandı. TL birden değer kaybetmeye başladı. TL değer kaybederken teşvik yine dolar olarak kaldı. Özellikle son 3-4 yılda bu teşvikler çok daha anlamlı hale geldi. Şu anda bu sektörler ham maddeyi bizden daha pahalıya alıp elektriğe çevirip, bundan da iyi para kazanabilir halde. Birde bunların dönüşleri 5-6 yılda oluyor. Böyle olunca son 4-5 yıldır bu durum sektörü çok rahatsız eder hale geldi. Zaten bu sektörün yeterince bir kaynağı yok. Bir de yenilebilir enerji bizi dışarıya bağımlılıktan kurtarır diye bir mantıkla bakılıyor. Halbuki sektör ne kadar çok ham madde kullanırsa o kadar daha çok ithal ediyoruz. O zaman yine bunlarla rekabet edelim denildiğinde kömür santrali olabilir, doğal gaz olabilir ama yenilebilir enerjide bu olmaz. Bunu anlatmaya gayret ediyoruz” diye konuştu.
“Plantasyon ormancılık”
Plantasyon ormancılığının Türkiye’de henüz başlamadığını söyleyen Yıldız, şöyle konuştu:
“Türkiye’nin birkaç tane dezavantajı bulunuyor. Çünkü geçiş bölgesindeyiz. Brezilya’da plantasyon ormancılığıyla ilgili bir sempozyuma katıldık ve sahalarını gezdik. Sadece Brezilya’da orman olabilecek mevcut arazilerden plantasyon ormancılığına yatırım yapılsa neredeyse bütün dünyanın ihtiyacını karşılayabiliyorlar. Bir ağacı diktiğinizde 7 yıl içerisinde kesilebilecek hale geliyor. Brezilya’da plantasyon için bırakılan bölge ile normal orman alanına bakıldığında neredeyse dünyanın ihtiyacının yarısını karşılayabilecek durumda. Çin sürekli ithalat yapıyor ama plantasyon ormancılığı da bir yandan büyüyor. Türkiye’de ise plantasyon ormancılığı başlamadı, şu anda bir tek biz bunu yapıyoruz. Orman Genel Müdürlüğünden bazı bölgeleri bizlere kiralayın diyoruz. Kiraladığımız bu bölgelerde plantasyon ormancılığına ve kesime başladık. Türkiye’de iklim şartları daha zor, daha çok dağlık bölgelerde olması nedeniyle ormanlar aralama olarak kesilebiliyor. Bu da ek maliyeti ortaya çıkartıyor. Ama plantasyon ormancılığında mesela 10 hektar alanınız olduğunda, bunu dikip her yıl 1 hektarlık alanı kesiyorsunuz. Bu da size sonsuz bir kaynak oluşturuyor. Sürdürülebilirlik aslında bu manada oluyor. Vietnam, son 7-8 yılda devlet aklıyla plantasyon ormancılığa yatırım yaptı ve şu anda dünyanın en büyük odun yongasının ithalatçısı durumuna geldi.”
Üniversite öğrencilerine de tavsiyede bulunan Yıldız, “Ben nereyi tercih edebilirim, ne okuyayım, ne olursam daha çok başarılı olurum konusu konuşuluyor. Bence cevabı çok basit, insan sevdiği işi yaparsa başarılı olur. Hangi işte olursa olsun başarılı olur. Bence gençler sevdiği işi yapmalı” diye konuştu. İHA