Bilgi için, donanım için, uzmanlaşmak için hatta konfor için… Ama bir de dağıtmak, paylaşmak, faydalandırmak ve gelişime katkıda bulunmak için biriktirmek.
Bahsettiğim elbette para ya da maddi değeri olan bir şeyler değil. Bahsettiğim bilgi ve bilgi sağlayan başta kitap olmak üzere bu alandaki koleksiyonlar.
Okumayı seven, meraklı, entelektüel, araştırmacı ya da bir akademisyen için bilgi, bilgi için de kitap yeryüzünün en önemli zenginliklerindendir. O nedenle daha çok genç yaşlarda başlar bir kütüphanenin kurulum aşaması. Çünkü bilgi her daim yanında bulunması, tekrarlanması her lazım olduğunda dönüp dönüp bakılması gereken bir şeydir. O nedenle de kitaplardan oluşan “biriktirmek” eylemi sizi kütüphane sahibi yapar. Bir başka şekliyle de kitap/bilgi ile onu okuyan ya da edinen arasında özel bir iletişim ortay çıkar. Milyonlarca satmış da olsa bir kitap kendi okuyucusuyla özel bir dil geliştirir; kişiselleşir. İşte o yüzden de kitaplar okunarak tüketilen ve el değiştiren bir şey olmaz.
Ancak bir ömür boyu biriktirilen ve devasa bir kütüphaneye dönüşen hazine sahip olanın bir çeşit doyuma ulaşmasıyla anlam değiştirir, artık başkaları içinde faydalı olmalı fikrine yol açar. İşte orada da “biriktirmek” anlamını bulur ve “dağıtmak, paylaşmak, faydalandırmak ve gelişime katkıda bulunmak için biriktirmek” şekline bürünür.
***
“Birikimini paylaşmak” cümlelerinin anlamını tam anlamıyla yerine getiren bir aileden, “Esen Ailesi”nden bahsetmek için kullandım. Esen Ailesi, sadece kitap-bilgi ve tecrübelerini değil ellerinde olan ne varsa toplum faydası için tarihleri boyunca paylaşan bir ailedir.
Ailenin uzak geçmişinde yer alan isimlere (Resiülküttap Mustafa Efendi, Şeyhülislam Aşir Efendi vb.) bakıldığında elde ettikleri birçok şeyi cami, medrese, kütüphane, medrese, çeşmeler vb. birçok şeyli vakfederek paylaşmaya başladıkları görülür. Yazımızın ana konusu olan kitap, kütüphane gibi elbette kişisel hazineleri de oluşmuş ve bunlar da zaman içinde yine toplumla paylaşılmıştır. Bu bir gelenek haline gelmiş nesiller boyunca sürmüş hem Kastamonu’ya hem de Anadolu’ya birçok katkıda bulunulmuştur. Aile tarihinde günümüze yaklaştığımızda ise Reşit Bey gibi Muzaffer Bey gibi isimler de şahsi kütüphaneler yaratmışlar ve bu büyük birikimler ailenin sonraki üyeleri tarafından İstanbul Beyazıt ve Kastamonu gibi kütüphanelerle paylaşılmıştır.
Ailenin son dönemde görülen bilim ve akademisyen üyeleri de geleneği bozmamış, hem birer entelektüel hem de birer araştırmacı olmalarından kaynaklı hayatları boyunca gözlerinin-ellerin değdiği göz bebeği hazineleri olan kütüphaneleri oluşturdukları gibi yeri de geldiğinde de bunları yani asıl bilgi kaynaklarını herkesin faydalanabilmesi için paylaşmışlardır.
***
Esen Ailesinin günümüz temsilcilerinden olan Prof. Sakine Esen Eruz önemli bir bilim insanı olarak oldukça önemli bir kütüphaneye sahip. Bu kütüphanede sadece kendi çalışmalarına kaynaklık eden eserler değil elbette. Kendisinin dünya vizyonunu geliştiren birçok eserle birlikte önemli bir tıp ve siyaset insanı olan babası Şükrü Esen’e de ait çok sayıda eser yer almaktadır. Bu kütüphane ve elbette ki daha başka birçok kütüphane ve kitaptan edinilenlerle erdemli bir hayat, disiplinli ve üretken bir çalışma hayatını yaşamışlar. Ortaya ölümüz eserler, bilim ve tıp dünyası literatürüne çok önemli kazanımlar ve ayrıca toplumumuzun entelektüel hayatına katkılar sunmuşlardır. Bu verimli ve üretken hayat bir taraftan devam ederken ulaşılan doygunlukla birlikte ve elbette bir aile geleneğine sahip olmaktan dolayı da bu devasa kütüphaneyi şimdi kamunun birçok kesiminin yararlanabilmesi amacıyla paylaşmaya başladılar.
Prof. Sakine Esen Eruz hem kendisi hem de birçok aile üyesi ile birlikte geçmişten günümüze zaten kendi uzmanlık alanları ve meslekleri ile faydalı olmaya çalışırken, bir taraftan da hayır işleri ile tanına geldiler. Geçmiş hayırları bir kenara bırakırsak Prof. Esen Eruz’un rahmetli eşi Aytaç Eruz’un yaptırdığı okul, Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesine kurulan laboratuvar, öğrenci ve burslar, birçok köyde yapılan hayırlarla birlikte şimdi de ailenin sahip olduğu kütüphane Kastamonu’daki birçok boş rafı doldurmaya başladı.
Araç General Şükrü Kanatlı Ortaokulu Kütüphanesine Zekiye – Op. Dr. Şükrü Esen Kütüphanesi; yine Zekiye Esen’in Kastamonu Cezaevi Kütüphanesi; Prof. Sakine Esen Aytaç Eruz Anadolu Lisesi ve Kastamonu Kent Müzesine bağışladığı kitaplarla birlikte yine Zekiye –Op. Dr. Şükrü Esen’in adları ile Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi Kütüphanesine de büyük bağışlar yapıldı. Tabi ki bağışların niceliğinden çok niteliği ve niyeti önemli olsa da sadece Kent Müzesi’ne bağışlanan kitap sayısının 1000’in üzerinde olduğu söyleyerek göz ardı edilmeyecek bir kitap bağışından söz ettiğimizi de yazmamız gerekli.
Prof. Sakine Esen Eruz ile birlikte Esen Ailesi ne çok ve ne kadar anlamlı şeyler katıyorlar şu dünyamıza. Bu değerli ve güzel katkılar bizlere dünyanın geçici değil de sürekliliği olan bir kalıcılığının olduğunu, bu kalıcılığın da bilgi ve paylaşmakla gerçekleştirildiğini gösteriyorlar her daim.
MURAT KARASALİHOĞLU