Merkezi Ankara’da bulunan TBMM’de görev almış parlamenterlerin/milletvekillerinin kurmuş oldukları Türk Parlamenterler Birliğinin aylık yayın organı, nefis baskılı Parlamento dergisinin Ağustos 2020 tarihli 72. sayısında Kastamonu’ya ilgili önemli yazılar bulunuyor. Derginin sahibi, Türk Parlamenterler Birliği adına Kahramanmaraş 22,23,24. Dönem Milletvekili Nevzat Pakdil.
Dergide Kastamonu’yla ilgili iki yazı dikkatimizi çekiyor. İlki, sayfa sırasına göre İnebolulu hemşerimiz araştırmacı yazar, Diş Hekimi Mustafa Sıtkı Fakazlı’nın “Kurtuluşun Kapısı İnebolu” başlıklı iddialı yazısı (s.50-51). 1978 yılında Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinden mezun olan Fakazlı 1981 yılından bu yana İnebolu’daki muayenehanesinde hasta kabul etmekte, gazetelerde yazmaktadır. 2006 yılında 9 Haziran’dan Bugüne İnebolu adlı kitabı yayımlanmıştır.
Ağustos ayı Türk tarihinde zafer ayıdır. Yakın tarihimizdeki 30 Ağustos Başkomutan Meydan Muharebesi son büyük zaferdir. Bu zaferin sonucunda 9 Eylül 1922 tarihinde işgalci Yunan ordusu İzmir’de denize dökülmüş; Mudanya Mütarekesi, Lozan Barış Antlaşması zaferi taçlandırmış, 29 Ekim 1923’te yüce Atatürk’ün önderliğinde T.C. kurulmuştur. İşte, bu büyük işlerin temelinde, kaynağında İnebolu’nun önemli rolüne işaret etmektedir Fakazlı’nın yazısı. Yazıda İstiklal Savaşı yıllarına ait üç İnebolu fotoğrafı da yer almaktadır. Fakazlı’nın İstiklal Savaşı yıllarında İnebolu’nun önemini çok güzel özetlediği yazısından bazı pasajlar/bölümler vermek istiyoruz:
“Tarih 9 Haziran 1921. Yunanlıların Kılkış zırhlısı ve Panter torpidosu İnebolu önlerine gelip demirlediler. Kısa süre önce gelen külliyetli miktardaki cephane ve sivil subayların teslimini istediler. Kabul edilmedi. Ramazan Bayramı’nın ikinci günü iki saat ara ile İnebolu’yu iki defa bombaladılar. Yüz adet gülle attılar.
Yunanlılar sadece İzmir’i değil Pontus hayallerini gerçekleştirmek adına İnebolu’ya da asker çıkarmak için bir yıldır 20.000 asker hazırlıyordu. İtalyanlar, iki sene sonra Yunanlıların İnebolu’yu 20.000 askerle işgal etmesine Fransa ile birlikte engel oldular.
Mustafa Kemal Paşa, 16 Mayıs 1919’da İstanbul’dan yola çıkmış, 17 Mayıs’ta içinde bulunduğu Bandırma Gemisi “Filizkıran Fırtınası” sebebiyle İnebolu önlerine demirlemişti. Fırtına nedeniyle gemiden filika indirilememiş, karadan denk kayığı yüzdürülememişti. M. Kemal Paşa İnebolu’ya çıkmak istemiş ama fırtına izin vermemişti. Eğer fırtına izin verip çıksaydı bugün Samsun yerine İnebolu’dan bahsediyor olacaktık. Çünkü İnebolu’dan gitmek istedikleri yere karayolu ulaşımı mevcuttu (İnebolu-Çankırı arasındaki ilk karayolu 1860’ta yapılmıştır).
Samsun’dan sonra Anadolu’yu dolaşıp Ankara’ya ulaştığında kurtuluş mücadelesini başlatmış, Ruslarla anlaşmıştı. İstanbul’da çalınıp kaçırılan, satın alınan, Trabzon üzerinden gelen ve Rusların Kırım üzerinden gönderdiği mühimmat, askerî malzeme, altın dolusu sandıklar çoğunlukla İnebolu üzerinden Ankara’ya kağnılarla, altı arabalarla, insan sırtında kadın, çocuk ve ihtiyarlar tarafından taşınmış, bu esnada Kastamonu halkı tarafından âdeta destan yazılmıştır.
19 yaşındaki Vehbi Koç, İstanbul’a gitmek için İnebolu’da vapur beklerken, ilan edilen ayakkabı çivisi ihalesini kazanmış ve tüccar olma yolunda ilk adımını İnebolu’da atmıştır.
Bu yol (İnebolu Ankara İstiklal Yolu), bağımsızlığın kazanılmasında kullanılmış ve Atatürk’ün ‘Gözüm Sakarya’da Dumlupınar’da, kulağım İnebolu’da!’ sözüyle tarihe geçmiştir.
Belki de İnebolu ve bu yol açık olmasaydı, Türkiye cumhuriyeti olmayacaktı. İnebolu, kurtuluşumuzun kapısıdır.”
İkinci yazı 16. ve 20. Dönem Kastamonu Milletvekili Fethi Acar’la yapılmış bir söyleşi/röportaj. “Siyaset Alternatifli, Devlet Tektir” başlığını taşımakta (s.76-78).
Söyleşide Araçlı hemşerimiz Fethi Acar, dergi haber merkezinin hazırladığı dört soruya cevap veriyor:
- Bildiğimiz kadarıyla Kastamonu’ya önemli hizmetleri olan birisiniz. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz?
- Siyasette elbette etkileyici ve unutulmaz anekdotlar vardır. Bizimle paylaşmak ister misiniz?
- Geçmiş tecrübelerden hareketle bugüne bakışınızı sorsak neler söylersiniz?
- Röportajımızın sonuna gelirken eklemek istediğiniz bir şey var mıdır?
Söyleşide yer alan dört görsel malzemeden üçü birinci yazıyla bağlantılı. En ilginci, Fethi Acar’ın TBMM Başkanlığına 15.10.1997 tarihinde verdiği “Yiğitinebolu Kanun Teklifi” görselidir. İnebolu, bu unvanı yüz defa hak etmiştir.
Değerli parlamenterin son soruya verdiği cevapla bitirmek istiyoruz yazımızı:
“Anlatmaya çalıştığım üzere, vatanımızın kurtulmasında görev ifa ederek, devletimizin kurulmasında da emeği olan bu bölgenin (Kastamonu’nun) ve insanlarının devletinden alacağı olduğuna dair tarih şahittir. Şu hâlde, devletimiz bu borcun idraki içinde olmalıdır. Ulaşım dâhil daha çok hizmete ihtiyaç olduğu bir gerçektir. Özellikle bahse konu olan İstiklal Yolu’nun bundan böyle ‘istikbal’, ‘istihdam’ ve ‘istikrar’ yolu olması, kısacası bu tarihî güzergâhın refah ve huzur hattı olması beklenmektedir.”
Dergi yönetimine ve Kastamonu’yla ilgili yazılara, söyleşiye imzasını atan Sayın Fethi Acar ve Sayın Mustafa Sıtkı Fakazlı’ya teşekkürü bir borç biliyoruz…
NAİL TAN