“Güvenilirliğim yüzde 75, seçim olsa alacağım oy yüzde 50’nin üstünde”
Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu’nun, Türk Dünyası Günleri öncesi Cumartesi günü düzenlediği basın toplantısına, kendisi ile ilgili yaptırdığı anketin sonuçlarına dair açıklamaları damga vurdu.
Güvenilirlik oranının seçimdekinden daha yüksek olduğunu belirten Vidinlioğlu, “seçmen gözündeki güvenilirliğim yüzde 75’in üzerinde. Türkiye’de yüzde 70’i gören yok. Oy oranım ise önceden aldığımdan aşağı değil. Şu anda seçim olsa alacağım oy yüzde 50’nin üzerinde” dedi.
“Biz Kastamonu’yu yurt içi ve yurt dışında yeterince tanıtamamışız” diyen Vidinlioğlu, Türk Dünyası Günleri’nin şehrin tanıtımına ciddi katkı sağlayacağını, 15 bine yakın katılımcı beklediklerini açıkladı.
Başkan Vidinlioğlu, siyasetin dilinin kabalaşmasını istemediğini vurgularken, karşılıklı atışma içinde oldukları CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin’e de Kuzeykent’teki arsayla ilgili olarak “Süre vereyim de yatırımcı bulsun” mesajı yolladı.
Belediye Başkanı Opr. Dr. Rahmi Galip Vidinlioğlu, basın mensuplarıyla Cem Sultan Bedesteni’nde bir araya gelerek 3-4-5 Haziran tarihlerinde Kastamonu’da düzenleyecek olan Türk Dünyası Günleri’yle ilgili ve gündeme dair çeşitli açıklamalarda bulundu. Vidinlioğlu, birbirinden özel etkinliklerin yer aldığını belirttiği Türk Dünyası Günlerine tüm hemşerilerini ve etkinliğin heyecanını duyan herkesi davet etiğini söyledi.
BAHÇELİ’DEN DESTEK
Türk Dünyası Günleri’ne çok sayıda davetlinin de katılacağını belirten Başkan Rahmi Galip Vidinlioğlu, “Geçen sene pandemiden dolayı yapamadık. Tüm Türk Cumhuriyetlerini özerk bölgeleri bir araya getirmek öğrencilik yıllarımdan beri hep hayalimdi. İnşallah bunu da önümüzde ki hafta başlayacak etkinliklerimizle başarmış olacağız. Çok mutlu olduğumu ifade etmek istiyorum. Bu kapsamdaki bir organizasyon Türkiye’de ilk olacak, daha önce bir örneği yok. Macaristan’daki turan kurultayının bir benzeri olacak. Macaristan’da bu uzun yıllardır yapıldığı için bu gelenek haline geldi, bizde de ilk defa yapılacak ve inşallah gelenek haline gelecek. Özellikle Türk Devletleri Teşkilatı’nın kurulmasından sonra böyle bir organizasyonun çok anlamlı olduğunu düşünüyorum. Bunu da Antalya’da Belediye Başkanları toplantısında Genel Başkanıma ifade ettiğimde çok isabetli bir karar olduğunu ifade ettiler. Macaristan’daki büyük kurultayı organize eden aynı zamanda hemşerimiz olan Ahmet Açıkgöz kardeşim de Türkiye’de böyle bir şey yapılmasından, ki hele hele Kastamonu’da hemşerileri tarafından yapılmasından çok heyecan duydu. Kendisi ‘Ben de çok önemsedim elimden ne geliyorsa yapmaya hazırım’ dedi. Biz hemen altyapı çalışmalarına başladık ve bu süre zarfında belli bir mesafe kat etmiş olduk” dedi.
Etkinliğe Cumhurbaşkanı, bakanlar, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile birlikte daha pek çok kişiyi bu etkinliğe davet ettiğini belirten Başkan Vidinlioğlu, şunları söyledi:
“KASTAMONU’YU
GASTRONOMİ NOKTASINDA
BİR YERE TAŞIYABİLİRİZ”
“Türkiye’deki bütün Belediye Başkanlarımıza ve Valiliklere davetimiz ulaştı. Kastamonu’da da bütün kurumlara ulaştırmış olduk. Bu arada birkaç radyo ve televizyon programı da yaptık bu işi duyurmak için, herhalde pazartesi günü de ana haber bülteninde yine beyanatımız olacak bununla ilgili canlı yayında. Yine geçen hafta yaklaşık 8-10 gazetenin temsilci ile bir araya geldim. Burada şunu gördüm, biz Kastamonu’yu yeterince tanıtamamışız. Hemen hemen hepsinin ifadesi birazcık şaşkınlık birazcık da hayranlıkla karışık bir ifadeydi. ‘Bu kadar potansiyel olan bir ilin bu kadar az duyulması gerçekten enteresan’ dediler. Tabii bu noktada ki adımlarımız çok daha hızlı olacak. Her ne kadar yer yer yerel basınımız okusam da turizmle ilgili bazen tabii hayal kırıklıkları yaşıyoruz bazen beklediğimiz neticeleri alamıyoruz ama benim hep söylediğim bir şey var; Kastamonu’nun bu turizm potansiyelini lehe çevirmesi ve şehre öyle yol alındırılması gerekir. Şimdi her ilin her bölgenin kendine ait turizm anlamında öne çıktığı unsurlar var. Kastamonu bu noktada bütün unsurları bünyesinde bulundurduğu için, bizim o noktada bulunmamız gerektiğini ben dile getiriyorum. Turizmin bütün alanlarında efor sarf edersek eğer, çok bölünmüş oluyoruz ve daha çok verim alabileceğimiz yerleri değerlendiremiyoruz. Her gittiğimiz yerde düşündüğümüz şeyler; ‘Ne yeriz, nereyi görürüz ve giderken de bize orayı hatırlatacak hediyelik ne götürebiliriz.’ Bu hepimizin her gittiği yer de kendine sorduğu sorular. Söylediğim şey şu: Kastamonu’yu biz gastronomi noktasında bir yere taşıyabiliriz, yine doğal güzellikler ve kanyonlar bölgemizle bir yere taşıyabiliriz. Bunun üzerinde de ciddi eğilip eforumuzu ona sarf etmemiz gerekiyor. Kastamonu, hem işgale uğramaması hem de çok fazla göç vermesi sebebiyle, gerçekten çok bakir alanları olan kadim bir şehrimiz. Bazen ifade ederken sanki çok süslü cümleler kuruyormuşuz gibi bazen hissediyorum bu böyle değil aslında bizim kendi potansiyelimizin farkına varmamız lazım.”
“KASTAMONU TÜRKİYE’NİN MAYASI”
Başkan Vidinlioğlu, Kastamonu’nun Türkiye’nin mayası olduğunu ve olmazsa olmaz kadim bir şehir olduğunu belirterek; “Biz en yaşlı ikinci nüfusa sahip bir iliz ama şehri yaşatmamız lazım. Sadece kendimiz için değil bu ülke için Kastamonu’nun yaşaması lazım. Hem Selçuklu ’nun uç beyi olacaksınız hem Üsküdar’a kadar Kastamonu diyeceksiniz ve koskoca bir imparatorluğun sancak beyliği olacaksınız hem de Milli Mücadele’nin olmazsa olmaz şehri olacaksınız. İstiklal Yolu bünyenizde olacak. Bu kadar unsuru bünyesinde barındıran bir ilin mutlaka bu potansiyelin farkına varması lazım. Ama bu sadece benim ifademle olmaz. Bu şehrin tamamının buna sahip çıkmasıyla olur. Aynı şarkıyı söylememiz lazım. Biri farklı biri farklı bir şey söylediğinde o şehrin yol alması çok zor olur. Onun için Üniversitenin, mülki idarenin ve yerel yönetimin senkronize olması olmazsa olmazımız. Bu olmadığı zaman şehrin bir ayağı hep güdük kalır. Onun için bu tarz organizasyonlarda da mutlaka bu 3’ünün bir arada olmalı. 2018’de Kültür Başkentiydik. Bunun önemini vurgulayan bilimsel çalışmalarla bunu gençlerimize ve insanımıza anlatmamız lazım. İddialı olduğumuz alanlardan bahsederken de bazı eleştirilerim oluyor. Fakat o anlamda da çok fazla yol almadığımızı görüyorum. Dolayısıyla bizim mutlaka bir standardı yakalamamız lazım. Gelen insanları Kastamonu’dan memnun göndermemiz lazım. O memnuniyet bir sonrakilerin gelişine vesile olacaktır. Onun için her alanda hem kaliteli yemek, kaliteli hizmet noktasında mutlaka ama mutlaka kendimizi çek etmemiz lazım” diye konuştu.
TÜRK DÜNYASI GÜNLERİ
Türk Dünyası Günleri’nde çeşitli etkinlikler yapılacaklarını ifade eden Vidinlioğlu; “O günün etkinliklerinde dünyanın dört bir tarafındaki tüm Türk unsurları burada olacak. Kuzey Kıbrıs’tan tutun da Gagavuzya’ya kadar, Kırgızistan Azerbaycan… Hepsi burada olacaklar. Yöresel kıyafetleriyle, yöresel lezzetleriyle, müzikleriyle, danslarıyla folkloruyla burada olacaklar. Burada akrabaların kucaklaşmasını yaşayacağız. Programda bugüne kadar hiç olmayan drone şov, mapping gösterileri olacak. İlk gün İlyas Yalçıntaş konseri, ikinci gün Mustafa Yıldızdoğan, üçüncü gün ise Kıraç konseri var. Bunun yanında Kafkas ekibinin gösterileri var, yerel sanatçılarımız da gelecek. Dolayısıyla 3 gün kulaklarımızın da pasının silineceği bir dizi müzik etkinliği olacak. Program, 16.00’da bir kortejle başlayacak. Akabinde devlet erkanımızın gelişleri, pazartesi salıya netleşmiş olacak. Genel Başkanımızın büyük oranda burada olacağını söyleyebilirim. İçişleri Bakanımız geleceğini söylediler, Murat Kurum Bakanımız geleceğini belirttiler çünkü burada da bir dizi açılış yapılacak. Bu yapılacak organizasyon şehrin tanıtımı noktasında çok ciddi katkı sağlayacak. Şehri ileriye gitmesinde birlikte güzel şeyler başaracağız” dedi.
KONAKLAMA SIKINTISI YAŞANMAYACAK
Alınan tedbirler doğrultusunda Türk Dünyası Günleri’nde konaklama sıkıntısının yaşanmayacağını öngören Vidinlioğlu; “Beklenenin dışında çok sayıda misafir gelirse ancak böyle bir problem yaşayabiliriz. Bu sene 15 bin civarında katılımcı bekliyoruz. Bu kapasitede ve bu kadar yoğun yapılan Türkiye’de ilk program. 28 tane ülkeden bugüne kadar hepsi bir arada hiçbir yere davet edilmemiş bu anlamda bu bir ilk” diye konuştu.
ALTYAPI
Vidinlioğlu, ilimizdeki altyapı sorunlarıyla ilgili olarak; “Yaklaşık 450-470 milyonluk gibi bir yatırımı hayata geçirmişiz. Sadece Atık su arıtmanın maliyeti 400 milyon civarında. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’mızda Bakanımızla bir görüşmemiz var. İnşallah altyapısı ile ilgili şehrin problemlerini görüşeceğiz. Bu altyapı sorunu 45 yıllık bir problem. Şehrin 50 bin nüfusuna göre yapılan altyapısının, 125 bin nüfusa hizmet vermesi çok da mümkün değil. Suyun basıncını biraz fazla verdiğiniz anda borular patlıyor. Basıncı kıstığınızda da üst katlara su çıkmıyor. Bu fizik kuralı. Dolayısıyla borularla şehre hizmet vermek çok zor. Bazı şeyleri söylemek kolay ama çözme noktasında irada göstermek o kadar kolay değil. Yaklaşık 400 milyonluk bir yatırım getiriyor, altyapının değişmesi anlamında. O kadar çok yapılaşma var ki bu kadar çok yapılaşma içerisinde hizmet götürmekte hem zorlanıyorsunuz hem de dediğim sebeplerden dolayı sorunlarla karşılaşıyorsunuz. Altyapıları biten alanların asfalt çalışmalarını yapıyoruz. En son otogarın karşısında Kuzeykent’e çıkan yer çok kötüydü. Oranın asfaltı bitiyor. Mehmet Akif Ersoy’da birkaç yeri bitirdik. Zaten oraya harcadığımız miktar 2 yılda 45 milyon lirayı buldu. Mehmet Akif Ersoy Mahallesi’nde yağan yağmur sonrasında Taşköprü yolu taşınan molozlar ve taşlardan dolayı trafiğe kapanıyordu. O kadar yağmur yağdı şehrin trafiğinde tek bir sıkıntı olmadı. Çünkü biz Mehmet Akif Ersoy mahallesinin altyapısına 2 sene önce 17 milyonluk yatırım yaptık. Kuzeykent’te bir takım yerleri elden geçirmiş olduk Mehmet Akif Ersoy mahallesinin alt ve üst yapısını hemen hemen yol aldırdık. Bazı yerler var ki mesela Seyrangah’tan çevre yoluna giden yolu programımıza aldık. Yolun kötü olduğunu ben de biliyorum ama sırayla hepsini yapıyoruz. Bunlar ciddi maliyet gerektiren şeyler” dedi.
Empati yapılması gerektiğinin altını çizen Başkan Vidinlioğlu; “Pandemi sürecinde devletin gelirlerinde ne kadar azalma varsa, belediyenin gelirlerinde de o kadar azalma var. Çünkü İller Bankası’ndan pay alıyoruz. Aldığımız az paya rağmen bu kadar iş ürettik çok şükür. Ben bu konuda Belediyemizin çok şey yaptığını düşünüyorum. Ama eksik kaldığımız yerlerden birisi duyurma. Özellikle bundan sonrasının bundan öncesinden çok daha hızlı ilerleyeceğini söyleyebilirim. Her külfetten bazen de hayrı işler çıkıyor. 30-35 günlük Bozkurt’ta yaptığımız mesainin bize çok ciddi anlamda dönüşleri oldu. Biz orada hiç hesap kitap yapmadan iyi niyetle çok ciddi çalışmalara imza attık. Bu çok gündeme gelmedi. Dereli’de çok ciddi salgın hastalıklar meydana gelmişti. Ağustos ayında sıcaktan nefesinizin kuruduğu bir ortamda Bozkurt’ta, bu kadar büyük bir afetle karşı karşıya kalmışken, sel suya karışmışken, bir tane bile salgın hastalık görülmemesinin nedeni bizim yaptığımız çalışmalardır. 3 tane makine kiraladım, 4 tanesini kardeşim Yaşar Tatar İstanbul’dan gönderdi, bir tane de bizde vardı. 8 tane kompresörle 3 farklı ilaçla hem sineklere hem haşerelere hem de kemirgenlere karşı sadece Bozkurt’un değil, Çatalzeytin’in, Abana’nın, Küre’nin, Devrekâni’nin, Şenpazar’ın Pınarbaşı’nın bütün bölgenin ilaçlamasını 3 gün arayla yaptık. Bir tane bile salgın hastalık görmeden o süreci atlattık. Bu da bize ciddi anlamda itibar kazandırdığını söyleyebilirim. Gittiğimizde hiçbir yerden eli boş dönmedik. Sıkıntımızı götürdüğümüzde tüm Bakanlıklardan yardım gördük. Bu anlamda da her birine teşekkür ediyorum. Genel Başkan Yardımcılarımız bakanlıklarla görüşme noktasında bizlerin yolunu açtılar. Bir sürü şeyi şehre kazandırmamıza vesile oldular. Onun için bundan sonrasında Kastamonu adına çok daha güzel ve hayırlı işlere imza atacağız” şeklinde konuştu.
PROJE EKİBİMİZ ÇOK SAĞLAM
Çok sağlam bir proje ekibine sahip olduklarını vurgulayan Vidinlioğlu; “Çalışmalarımızı günbegün hayata geçiriyoruz. DSİ’den aldığımız barajın yan tarafını hem güzel bir mesire alanı hem de bisiklet yolu olarak hayata geçireceğiz. Botanik Parkı derleyip toparlayacağız. Millet Bahçesi epeyce yol aldı. Bir iki ay içerisinde teslim noktasına gelecek, çok hızlı ilerliyorlar. Atık Su Arıtma Tesisimizi bitirdik. Bunların da açılışını yapacağız. Şehrin en çok dile gelen konularından birisi Engelsiz Yaşam Merkezi. Belki istenilen büyüklükte değil ama Engelsiz Yaşam Merkezi’yle ilgili hazırladığımız bir projemiz vardı. Onunla ilgili bir çalışma yapıyoruz. Yaşlı Bakım Merkezi’miz hemen hemen bitti bu ay sonunda teslim edilecek ve faaliyet geçecek. Şehrin problemlerini çözme noktasında irade gösteriyoruz” dedi.
SİYASETİN DİLİ
Siyasette dilin sertleşmesini ve kabalaşmasını istemediğini ifade eden Vidinlioğlu; “Ben siyasetin dilinin hiç sertleşmesini ve kabalaşmasını istemiyorum. Çünkü bundan kimseye fayda gelmez. Eleştiriye her zaman eyvallah. Ama olmadık şeyler üzerine yorum ilave ederseniz bu da doğru değil. Beni eleştiren bir yazı okudum. Benim üslubumu sert bulduğu yazıyor. Benim üslubum sert de beni 40 haramilerin safında olmakla, beni 5 benzemezi bir araya getirmekle itham edenlerin diline niye kimse bir şey demiyor. Siyasetin dili ebetteki bu olmamalı. Ama ben Hz. İsa değilim, kusura bakmayın. Öteki yanağımı dönecek halim yok. Ben kimseyi kırma niyetinde değilim ama beni kıranı ben de kırarım. Bugüne kadar bir sürü eleştiriye rağmen olumsuz bir ifade kullandım mı? Hayır. Bu sizin hakkınız eleştirinizi yapabilirsin. Bu hepinizin hakkı. Herkesin kendisiyle yüzleşmesi ve empati yapması lazım. Ben o empatiyi her zaman yapıyorum. Benimle ilgili yaptığınız eleştirtişlere bakıyorum evet doğru diyorum. Eğer birisi benimle ilgili olumsuz bir kanaate sahipse ben niye o kanaate sahipsin diye sormam. Demek ki o olumsuz kanaate sahip olmasını sağlayacak dolaylı doneleri eline verdim ki benimle ilgili böyle düşüyor derim ve hatayı ilk kendimde ararım. Benim hayat felsefem hep böyle olmuştur. Ben sinirlendiğimde bile 3 dakika sonra hepsini unuturum. Ama hep söylüyorum: Bizim ortak dile ve birbirimizi sevmeye ihtiyacımız var” diye konuştu.
OKUYAN GENÇLERİN GERİ DÖNMESİ
Vidinlioğlu, eğitim öğretim için şehir dışına giden gençlerin şehre dönmeleri gerektiğini dile getirerek; “Biz birlikte hareket ettikten sonra, hepimiz aynı problem üzerinde yoğunlaştıktan sonra çözemeyeceğimiz çok sorunumuz yok. Ama şehrin gerçeklerini bir defa masaya koyacağız ve onun üzerinden hareket edeceğiz. Bizim yaşlı bir nüfusumuz var. Özellikle bu anlamda sizlerin de çok desteğine ihtiyacımız var. Ben şehre dönmemiş olsaydım. En az 15yıllık profesördüm. Ama ben eğitim ve öğretim için gidenlerin geri dönmemesini kabullenemediğim için geri döndüm. Her türlü imkanım da vardı. Kastamonu dışına eğitim öğretim için giden gençlerimiz doğdukları ve doydukları topraklara hiç değilse 3-5 tane hizmet için gelsinler. Çünkü şehirler mutlaka genç nüfusla atılım yaparlar. Yenilikleri onlar yaparlar. Bu dönüşümü birlikte yapmalıyız ki şehre yön aldırabilelim. İnşallah bu tarz etkinlikleri de artırırız. Yüzümüzü olumlu şeylere çeviririz. Birbirimizi kırmadan incitmeden yol gösteririz” dedi.
KUZEYKENT’TEKİ ARSA
Vidinlioğlu, Kuzeykent’teki 937 ada 371 parselde bulunan ve satış ihalesinin iptal edildiği arsanın ikinci ihalesiyle ilgili olarak CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin’e; “Birazcık Sayın Başkan’a süre vereyim de yatırımcı bulsun. Bu kadar kısa sürede o kadar para verebilen olmaz malum 250 milyon para ediyormuş o arsa. 250 milyona alacak birini bulması lazım. Onun için biraz zaman verelim de inşallah bulur. Keşke 250 milyon etse ve keşke ben yanılsam ama ben o konuda üzerime düşeni yaptım tezvirata sebep olmamak adına ihalenin iptalini gerçekleştirdim. İptalin üzerinden geçen yasal faizi 100’ün üzerine koyacağım ve öyle ihaleye çıkacağım. Süreci birlikte izleyeceğiz. Bu kadar yüksek rakamlı ihale iptali sanırsam ilk defa oldu. Bazı arkadaşlarımızın değerlendirmesi sonucu buranın 250 milyon ettiği, buranın üç otuz paraya satılmasının doğru olmadığını hatta 200’e bile satılmasının doğru olmadığını, kaldı ki 100 milyon gibi bir rakamın çok düşük olduğu ifade edilince madem öyle ‘Kamu zararı oluşmasın.’ Dedim. İhaleyle ilgili suç duyurusunda bulundum. Benim en korktuklarım bilmediğini bilmeyenlerdir. Bana ekonomi ile bir şey sorulsa ben cevap veremem çünkü bilmiyorum, o konuda kendimin konuşmasını da yetkili görmem. ‘Ben bilmiyorum arkadaşım bu konuyu.’ Derim. Şimdi hem bilmeyeceksin hem de bilmediğini bilmeyeceksin. Konunun cahili olacaksın ama ahkam kesmede üstüne insan olmayacak. Böyle bir dünya yok. Altını doldurmuyorsun, kamuyu meşgul ediyorsun. İhale kanuna açık. Keşke o gün dağıtsaydım ihale kanununu. Kanun o kadar açık ki ‘İhaleye giren firma temsilleri zarflar açılmadan önce misafirler çıkartılır.’ Kapalı bunlar, kapalı zarfı açıyorsunuz. Herkesin önünde açıyorsunuz ve ‘Bu zarfın içi boş.’ Diyorsunuz. Siz burada 8-9 kişi bir şeye talip olacaksınız, sizin zaten gözlemciye ihtiyacınız yok ki siz zaten birbirinizi gözlüyorsunuz. Kanunda ‘En son en fazla fiyatı veren 3 tane firma arasında açık arttırmaya gider.’ 3 kişinin haricindeki kişiler çıkarılıyor ve o 3 kişiye soruyorsun ‘En düşük fiyatı veren, ne yapıyorsun sen?’ o kişinin de gözü almıyorsa o da devre dışı kalıyor ve dışarı çıkıyor, kanun böyle. Basında yazılanlar bile açık ihbardır. Varsa bir usulsüzlük savcılar gelir ve ifade alıp incelerler. Bugüne kadar bizim de başımıza gelmedi. Soracak bir şeyiniz varsa sorun cevap verelim ama siz sormuyorsunuz ki suçluyorsunuz. Ben açıklarım, gocunmam” ifadelerini kullandı.
Başkan Vidinlioğlu, bir anket yaptırdığını ve güvenilirlik oranının seçimdekinden daha yüksek olduğunu kaydederek sözlerini şöyle tamamladı: “Yüzde 75’in üzerinde. Türkiye’de yüzde 70’i gören yok. Oy oranım ise önceden aldığımdan aşağı değil. Şu anda seçim olsa alacağım oy yüzde 50’nin üzerinde.”
Cengiz MUHZİROĞLU