AK Parti İl Kadın Kolları Başkanı Yüksel Özbay, görevinden istifa etti.
Yazılı bir basın açıklamasında bulunan Özbay, bu kararı alma gerekçesinin kardeşi İGM Başkanı Mehmet Kayıkcı ve kendisini yıpratmaya yönelik oluşturulan durum ve AK Parti ailesinin bu duruma sessiz kalmasının üzerinde yarattığı adaletsizlik duygusu olduğunu söyledi.
Özbay, “Bizler üzerinden bu kutsal davaya zarar verilmesini göze almak istemedim. Özellikle kardeşime ve şahsıma atılan iftiralar parti içinde çalışmamızı mümkünsüz hale getirmiştir. Bu sebeplerle de istifa kararı almak zorunlu olmuştur. Ama bu demek değil ki, mücadeleden vazgeçeceğim! Bizleri bu haksızlık ile muhatap edenler AK Parti’den er ya da geç uzaklaştırılacaklar. Üyesi olduğumuz partimiz ile aynı şekilde çalışmaya devam edeceğim” dedi.
AK Parti İl Kadın Kolları Başkanı Yüksel Özbay, görevinden istifa etti.
Özbay istifesğyle ilgili yazılı açıklamasında aldığı kararın gerekçelerini açıklarken, parti üyesi olarak kalmaya ve çalışmaya devam edeceğini belirtti.
Özbay’ın açıklaması şöyle:
“Çok kıymetli hemşehrilerim,
Bütün Kastamonu halkının malumu olduğu üzere yaklaşık 8 yıldır Ak Parti Kadın Kolları Kastamonu İl Başkanlığını yürütmekteyim. Son derece üzgün olarak ifade etmeliyim ki hiçbir şekilde arzu etmediğim halde bu görevden istifa ettiğimi kamuoyuyla paylaşmak durumunda kaldım.
Siyaset gönül işidir, gönüllülük esastır. 8 yıl önce bende gönüllü olarak Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğindeki AK Parti’ye siyaset yapmak üzere katıldım ve Kadın Kolları Başkanlığı görevine layık görüldüm. Bu görevi de yaklaşık 8yıldır severek ve fedakarca yürüttüm. Bu süre içerisinde son derece önemli süreçler geçirdik ve başarılı sonuçlar aldık. 3 genel seçim (Milletvekilliği), 2 yerel seçim, 1 cumhurbaşkanlığı seçimi ve 1 de referandum seçimi yaşadık ve her birinden de beklentilerin de üzerinde başarılar ile çıktık. Partimizin oylarını hep arttırdık, çıtanın hep daha da yukarı taşınmasında önemli roller aldık. Göreve geldiğimizde sadece 960 olan üye sayımızı 22 binlere çıkardık. Referandum da evet oyu çıkmasını, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimi kazanmasını sağlayacak çoğunluğa ulaşmasını sağladık. İlk defa Belediye seçiminin AK parti tarafından kazanılmasına büyük katkı yaptık. Milletvekili seçimlerinde ilk defa 3-0 olmasını sağladık. Kısaca çok başarılı işlere imza attık. Rakip partilerimiz hep bizleri örnek gösterdiler; ‘AK Parti’ye seçimleri kadın kolları kazandırdı’ ifadelerini hep söylettik. Bütün bunlara, bu kadar başarılı işlere imza atmamıza rağmen, istifa ve ihraç kavramları ile muhatap edilmemiz bizi bu noktaya getirdi.
Gönülden severek bağlı olduğumuz AK Parti davası bizim için kutsaldır ve ayrılmak zorunda bırakıldığımız görevimiz sona erse dahi biz bu davanın bir neferi olarak mensubu ve takipçisi olmaya devam edeceğiz. Hiçbir zaman makam ve mevkilerin peşinde olmadık, olmayız da. Siyasi prensiplerimiz ve ilkelerimiz istikametinde, gerek şahsım, gerek ailem, gerekse Partimin en ufak bir zarar görmemesi için vazgeçebilmeyi becerebilecek tecrübeye de sahibim.
Evet tekraren üzülerek belirtmeliyim ki hiç arzu etmediğim halde oluşturulan şartlar sonucu istifa kararı almak zorunda kaldım. Nedir bu şartlar? Kamuoyu tarafından da yakından takip edilen ve bilinen kardeşim olan İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Kayıkcı ve benim üzerimden yürütülen iftira kampanyaları ile yıpratılmaya ve yok edilmeye çalışılmaktayız. Özellikle kardeşim hakkında hiçbir kanıt, belge ve bilgi olmadığı halde, uydurma dedikodular ile iftiralar atılarak istifaya zorlanması, daha olmadı mesnetsiz bir şekilde disipline sevk edilmesi, bu süreç halen devam ettiği halde yalan haberler ile kamuoyu baskıları yaratılmaya çalışılması, üstüne üstlük bütün bu çirkin işlerin Partimiz içinden birileri tarafından yapılmaya çalışılması beni bu noktaya getirmiştir. Denebilir ki neden mücadele yerine istifayı tercih ediyorsunuz? Beni en çok üzen ve rahatsız eden husus, herkes tarafından çok iyi bilinen benimle ve kardeşimle birlikte bütün ailemizin uzun yıllardır bu davaya bu kadar fedakarca hizmet verdiğimiz halde bizlerin disiplin, ihraç ve istifa gibi kavramlarla karşı karşıya bırakılmamız ve bu haksız ve hukuksuz tutumları son derece iyi bildikleri halde gerçek AK Parti ailesinin bu konuda sessiz kalmasından duyduğum derin üzüntü ve hissettiğim adaletsizlik duygusudur. Ayrıca bizler üzerinden bu kutsal davaya zarar verilmesini göze almak istemedim. Bu şartlar dahilinde bu görevi daha fazla sürdürmeme imkan kalmamıştır. Özellikler kardeşime ve şahsıma atılan iftiralar parti içinde çalışmamızı mümkünsüz hale getirmiştir. Bu sebeplerle de istifa kararı almak zorunlu olmuştur. Ama bu demek değil ki, mücadeleden vazgeçeceğim!. Bizleri bu haksızlık ile muhatap edenler
AK Parti’den er ya da geç uzaklaştırılacaklar. Üyesi olduğumuz partimiz ile aynı şekilde çalışmaya devam edeceğim.
Görev aldığım ilk günden bugüne kadar birlikte çalıştığım bütün Yönetim Kurulu arkadaşlarıma, birlikte görev yaptığımız tüm İlçe Kadın Kolları Başkanları ve Yönetim kurullarına, tüm İl Başkanlarıve İl Yönetim Kurullarına, tüm Belediye Başkanlarına, desteğini esirgemeyen Sayın Milletvekillerine, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanları ve Yönetim Kurullarına, başta Sayın Genel Başkanlarımız Binali Yıldırım ve Ahmet Davutoğlu’na ve Önderimiz, Liderimiz Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve saygıdeğer Kastamonu halkına sonsuz teşekkür eder ve saygılar sunarım.
Değerli kamuoyunun bilgisine arz ederim.”