Geçen haftaki yazımızda nostalji gezimize bir zamanlar şehrimizde bulunan sinema salonlarından bahsederek başlamıştım.
Bu yazımızda da istedim ki bir zamanlar şehrimizde bulunan otellerimizden ve mesire yerlerinden bahsedelim.
70’li yıllarda şehir merkezimizdeki otellerden unuttuklarımız olursa Kastamonu Gazetesi okurları nasıl olsa hatırlatıyorlar, geçen haftaki sinema salonlarını yazdığımda Yeni Melek sinemasının da Kuyudibi’nde açık hava salonunun olduğunu hatırlattılar, sağ olsunlar.
İl merkezimizde
Belediye Caddesinde; Arslan Palas, Ilgaz Palas, Koçoğlu Palas
Cumhuriyet Caddesinde; Şen Palas, Çiçek Palas
Yalçın Caddesi’nde ise Bakır Palas ve İstanbul Palas otelleri bulunuyormuş; “muş” diyorum zira bunların birçoğunu hatırlayamıyorum.
O yıllardan bugüne kadar konaklama tesisleri açıldı, kapandı, ancak şu anda ilimiz konaklama yerleri açısından altın devrini yaşıyor.
Tarihi hanların, ahşap konaklarımızın da konaklama tesisi olarak devreye girmesi ile yatak kapasitemiz oldukça çoğaldı, il bütünlüğü içinde bakıldığında ilimizin turizm pastasından aldığı pay ve buna bağlı doluluk oranları ayrı bir yazı konusu.
Kastamonu İl yıllığı-1967 gerçekten geçmişi ilimiz adına gözler önüne seriyor ve çok bilgilendirici okuduğunuzda neler varmış neler kaybolmuş geçmişle günümüzü karşılaştırabiliyorsunuz.
Aynı kitabın turizm bölümünde “Turistik yönden önem taşıyan yerler” başlığı altında bizim bir zamanlar komşularımızla kamyon kasalarına doluşarak gidip piknik yapabildiğimiz yerler konu edilmiş.
Açıkmaslak, Kadıdağı, Acısu, Uzunyazı (Havaalanı) Araç yaylaları, Daday ballıdağ vb. yerler açıklamalı olarak verilmiş.
Şimdilerde ise mangal, piknik gibi sosyal etkinliklerimiz maalesef bizlerin doğaya sahip çıkmaması yüzünden belli yerler dışında yasaklanmış durumda.
Mesela Kadıdağı’nda gazino varmış, o tarihlerde Kadıdağı’nda bir gazino varsa şehir merkezinde neler vardır bir düşünün. O günün değerlerini bugüne adapte edilmiş olabilseydik bugün konaklama tesisleri doluluk oranlarından bahsedemezdik zira eğlence turizmin en önemli başlıklarından biri.
Biz de var mı? Birkaç konaklama tesisi dışında yok. Güzelim konaklarımızın birçoğu konaklama tesisi olarak değil mezuniyet balosu, kına, nişan, düğün ve bunlara ek olarak kahvaltı veren tesisler olarak bilinmekte.
Bu şehirde Turizmin “T” si bilinmezken 10 civarı otel bulunuyorsa, ağzınızla kuş tutsanız eğlence mekanları olmadıktan sonra ya günübirlik turistler ya da su ihtiyaç molası veren insanları görürsünüz. Öyle bırakın yedi günlük turları üç günlük turları bile göremezsiniz; öncelikle bunu iyi algılamamız lazım.
Tabii şunları da göz ardı etmemek lazım; sadece bir örnek vereyim, Bankalar Sokak’ta bir Şato Restoran vardı. Buraya girdiğiniz zaman takım elbisesiz kravatsız birilerini görmek çok zordu herkes edebi ile oturur sohbet! ederdi.
Yani bu şehir kendini bilen çevreye, birbirine saygı duyan insanlarla doluydu.
Bülend Çadırcıoğlu
Bülend Çadırcıoğlu