İstanbul’da 2003 yılında IRCICA/İslam Tarih Sanat ve Kültür Araştırma Merkezince önemli bir kitap yayımlanmıştı: Osmanlı Mûsikî Literatürü Tarihi/History of Music LiteratureDuringtheOttomanPeriod, haz. Ekmeleddinİhsanoğlu, Ramazan Şeşen, Gülcan Gündüz, M. Serdar Beker, İstanbul 2003, 502 s., IRCICA Yayını.
Kitap, Osmanlı Bilim Literatürü Tarihi dizisinin dördüncü kitabı olup astronomi, matematik ve coğrafyaya ait kitaplar 1997, 1999 ve 2000 yıllarında yayımlanmış bulunmaktadır.
Kitabın içinde Osmanlı tarihi (1299-1922) ve coğrafyası içinde yaşayan veya hayatının bir bölümünü bu tarih ve coğrafyada geçiren, müzik alanında eser yazan bilginler ve eserleri hakkında bilgi bulunmaktadır. Yani bir bestekârlar kitabı değil müzik bilimi yayınıdır.
Eserde 223 yazar, müzik bilimci ile 440 eserinden söz edilmiş, ayrıca yazarı bilinmeyen 273 eser hakkında da bilgi verilmiştir. Toplam 713 eser etmektedir. Bu 713 eserden 249’u basılmıştır. Literatür, bir konuda, bir bilim dalında yazılan eserler anlamındadır.
Bu hazırlanması son derece zor kitabı, bir eserle ilgili bilgi ararken karıştırmak ihtiyacını duyunca ister istemez Osmanlı dönemi Kastamonulu müzik bilginlerini de merak ettik. Tespitlerimizi değerli hemşehrilerimizle paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz.
Şemsi-i Edvârî (ö. XVI. yüzyıl başları):
“Kastamonulu olup XV. Yüzyılda Candaroğullarısahasında yaşayan fakih şair, matematikçi ve müzikçilerdendir. Kastamonu’nun Araç kazasında kadılık yapan yine şair, musikişinasŞâvurKastamonî ile aynı kişi olmalıdır.” (s.54). Bu cümlelerle başlayan bilgi yaklaşık bir sayfadır. 10 bestesi günümüze ulaşmışsa da müziğe dair eserleri, yazmalar kaybolmuştur. Bu şahıs hakkında ağabeyim Özdemir Tan’la birlikte hazırladığımız Gurur Kaynağımız Kastamonulular’da kısa bilgi vermiştik.
Ömer’ülFuadî (ö.1636)
Kitapta Omar al-Fu’âdî al Kastamonî şeklinde yazılmış. Fuadî’nin müzik yönünü bu kitaptan öğrenmiş oluyoruz.
Yazarlar; “Sufîlerinsemâı hakkında birden fazla eser yazmıştır.” dedikten sonra müzikle ilgili iki eserini ve muhtevasını tanıtmaktadırlar.
Bu eserler şunlardır (s.66-67):
- Deverân-ı Sufiyyenin Cevazı Risalesi
- al-Risâlat al-Şavkıyya fi HakkDavarân al Sufiyya al-Zavkiyya. Zenbilli Ali Efendi’nin risalesinin tercüme ve açıklamasıdır.
Eserde, bu iki doğrudan Kastamonulu bilgin dışında Kastamonu’dan yolu geçen müzik bilginleri hakkında da değerli bilgiler vardır. Şöyle ki:
Fathullah al-Şirvânî(ö.1486)
Azerbaycan’ın Şemahı kasabasında doğup Tusve Semerkant’ta öğrenimini tamamlayıp bir süre Şirvan’da ders verdikten sonra II. Sultan Murat döneminde Anadolu’ya gelip Candaroğlu İsmail Bey’in himayesinde Kastamonu medresesinde derslerini sürdürdü. Kastamonu’dan Bursa’ya gitti. Çandarlı Halil Paşa’nın idamı üzerine Kastamonu’ya döndü. Kastamonu’dan hac yolculuğuna çıktı.(s.15-16).
Şirvânî’nin hayatında Kastamonu’nun yeri bu kadar.
Muallim Cevdet İnanç (1883-1935)
Hayat hikâyesindeki şu cümleler dikkatimizi çekti: “Nişli Mehmed Said Efendi’nin oğlu olup 1883 yılında Bolu’da doğdu. İlk tahsilini Bolu’da, orta tahsilini Kastamonu’da yaptı.” (s.212)
Neyzenbaşı Ali Dede (ö. 1952)
Babası İbrahim Mısırlı olup Halep’e yerleşmişti. Halep Mevlevihanesine bağlıydı. Müzikle meşguldü. Ali Dede Halep’te doğdu. Kesin tarihi bilinmiyor. O da öğrenimini tamamlayıp Mevlevî ve neyzen oldu. Halep Mevlevihanesinde görev aldı. 19..4’te Trablusşam’ı ziyaret etti. Ardından Kastamonu Mevlevihanesineneyzenbaşı tayin edildi. Kastamonu’ya giderken bir süre Konya’da kalıp bazı müzik eserlerini kopya etti. Kastamonu Mevlevihanesindeneyzenbaşılık, Kastamonu Lisesinde de müzik öğretmenliği yaptı. Kastamonu’da lise dışındaki okullarda da müzik dersleri verdiği biliniyor. Kastamonu’da iken evlendi. Beş çocuğu dünyaya geldi. 1923 yılında Halep’e döndü.
Ali Dede’nin 1914-1923 yılları arasında Kastamonu’daki hizmetleri önemlidir. Müzikle ilgili 8 eseri vardır.
Türk müziği alanında araştırma yapacak, makale yazacak olanların mutlaka bakmaları gereken bir eser…