-
150 yıllık karakovanlarla bal üretiyor
Tosya’da Osmanlı döneminden kalma “çatma kovanlık” adı verilen küçük ahşap yapıda karakovan balı üretiliyor.
Yenidoğan köyünde, çam ağaçlarından, 4 metreye 5 metre ebatlarında kulübe şeklinde inşa edilen yapının içinde 42 kovanda üretilen ballar talep görüyor.
Dört tarafından arıların giriş çıkış yapabilmesi için küçük deliklerin yer aldığı “çatma kovanlık”, sürünerek girilen girişi ile günümüzde bal yetiştiriciliğinde farklı bir yapı olarak öne çıkıyor.
Köyde Mahsül ailesi Osmanlı döneminden kalan yapıdaki kovanlarda organik bal üretimini sürdürüyor.
Ailenin 77 yaşındaki üçüncü kuşak temsilcisi Hasan Mahsül, AA muhabirine, dedelerinden kalma çatma kovanda bal üretimine oğlu ve torunuyla devam ettiklerini söyledi.
Yapıyı günümüze kadar özenle koruduklarını belirten Mahsül, “Zamanında bu eşsiz kovan, büyük tomruklar oyularak yapılmış. Tosya’da bu çatma kovanlıktan sadece bizde var.” diye konuştu.
Hasan Mahsül’ün oğlu Hüseyin Mahsül de çatma kovanlıkta mum peteğinin olmadığına işaret ederek, “Doğal olmayan başka bir şey kullanmayız. Bu çatma kovanlığın içinde tam olarak 42 arı kovanı var. Bir oda şeklinde olan çatma kovanlıkta arılarımız, bölüm bölüm olarak yerleştirildi. Köyde diğer fenni kovanlarda da arı yetiştirerek bal üretiyoruz ancak bu çatma kovanlıkta ürettiğimiz ballarımızın özel müşterileri var.” ifadelerini kullandı.
Yenidoğan Köyü Muhtarı Refik Eşit ise Osmanlı döneminde çam tomruklarından inşa edilen çatma kovanlıkta Mahsül ailesinin kuşaktan kuşağa organik bal ürettiğini belirterek şunları kaydetti:
“Bu kovanları şimdi üretim yapan köylülerimizin dedesinin dedesi elle oyarak yapmış. O günden bugüne kadar hiçbir değişikliğe uğramadan kullanılıyor. Bu aile yüzlerce yıldır köyümüzde çok güzel arıcılık yapmakta. 150 senelik bu yapıyı korumak herkesin harcı değil. Herkes bunu koruyamaz. Daha önce buna benzer kovanlıkları sahipleri odun yapmak için doğramış. Fakat bu aile, dedemizin dedesinin yadigarı diye bu tarihi kovanları koruma altına aldı. Halen ilk yapıldığı gün gibi aynı şekilde doğal bal üretimi yapıyorlar. Bu özelliklerini dikkate aldığımızda, sadece kendi çabasıyla bugüne kadar getirdikleri bu eşsiz ve tarihi yapının gelecek nesillere aktarılması için sahip çıkılmasını ve desteklenmesini bekliyoruz.”(AA)