“Hayvancılıkta önemli yerdeyiz, ama istenilen seviyede değiliz”
Kastamonu Veteriner Hekimler Odası’nın cumartesi günü yapılan 10. Olağan Kongresi’nde yeniden başkanlığa seçilen H. İbrahim Maşalacı, veteriner hekimliğin çevre sağlığı, halk sağlığı ve hayvan sağlığı ile ilgilenen tek meslek grubu olduğunu hatırlatıp önemine vurgu yaparken üretimi artırmak için dişi hayvan kesiminin kontrol altına alınmasını istedi.
Kongreye katılan İl Tarım ve Orman Müdürü Fatih Önlem, Kastamonu’nun 324 bin 235 adet büyük baş, 110 bin 111 adet küçükbaş hayvan sayısı ile tarım ve hayvancılıkta önemli bir yerde olmasına rağmen henüz istenilen seviyede olmadığını belirtti, yapılacak proje ve çalışmalarla üretim ve kalite ile hayvancılığın sürdürülebilirliğinin artırılmasının hedeflendiğini söyledi.
Kastamonu Veteriner Hekimler Odası’nın cumartesi günü yapılan 10. Olağan Kongresi’nde H. İbrahim Maşalacı tek aday olarak girdiği seçimde başkanlık görevine yeniden seçilerek güven tazeledi.
Oda’nın Maşalacı başkanlığındaki yönetim kurulunda Ahmet Alay, Süleyman Selim Dere, Çiğdem Tuncay ve Feridun Gügük yer aldı, denetim kurulu ise Özcan Gazioğlu, Serkan Çavuş, Selim Demircioğlu’ndan oluştu.
Ahmet Sirkecioğlu, İlhan Uzun, Faruk Özdemir ve Esat Söylemez de büyük kongre delegesi oldu.
MAŞALACI’NIN KONUŞMASI
Kongrenin açılış konuşmasını yapan Maşalacı şunları söyledi:
“Dünyada veteriner hekimlik çevre sağlığı, halk sağlığı ve hayvan sağlığı ile ilgilenen tek meslek grubudur. 89 serbest ve 1 poliklinik olmak üzere 90 tane kliniğimiz aynı zamanda geride kalan üye sayımız da hem kamuda hem kamu dışında yer alan veteriner hekimler tarafından oluşmaktadır.
Çiftlikten sofraya kadar bütün hayvansal gıdaların üretimi denetimi ve insan sağlığı için sofraya gelmesine kadar veteriner hekimlerin büyük emek ve katkıları vardır. Dünyada bu şekilde kabul edilir.
Hayvan sağlığı, hayvan verimliliği ve gıda stratejik bir alandır. Dolayısıyla her ilde ve alt yapısı tamamlanmayan veteriner fakülteleri açılmamalı. Yetersiz olanlar kapatılmalı. Meslek bu politikaya alet edilmemeli.
Hayvan sağlığı, dolayısıyla insan sağlığı bir hekimlik hizmetidir. Sağlıkta olan şiddet bizim meslek grubumuzda da vardır. Dolayısıyla yasalaşmalıdır.
Meslektaşlarımıza fiili hizmet zammı uygulanmalıdır. Bakanlık koruyucu hekimlik tedbirleri alırken sahada çalışan binlerce serbest hekimi yetkilendirmelidir.
Ziraat hayvancılık için yapılmalı, hayvan ihracatına son verilmelidir.
5996 sayılı kanun gereği üretimi artırmak için dişi hayvan kesiminin kontrol altına alınmalıdır.
Odamız, ülkemizin hayvansal varlığı ve kaynaklarının korunması, hayvan sağlığının verimliliğinin artırılması, kırsal nüfusun toplumsal ve ekonomik kalkınmanın sağlanması amacıyla her türlü girişim ve etkinlikte bulunuyor. Tarımsal girdileri sağlayan kurum ve kuruluşlarla iş birliği yapmak, girdi ve ürün fiyatlarıyla hizmet ücretleri hakkında önerilerde bulunmak, hayvansal ürünlerin üretilmesi üretim tesisleri kurulmasını teşvik etmek, çiftçi eğitimi gibi tarımı geliştirecek birçok amaca hizmet etmektedir. Bunun yanında da meslektaşlarımızın haklarını korumada ve diyaloglarını sağlamada aktif rol oynamaktadır. Bu konular bugüne kadar Kastamonu Veteriner Hekimler Odası olarak yerelde ilgili kurumlarla bizzat, basın aracılığıyla da kamuoyuna aktartılmıştır.
Genelde ise Türk Veteriner Hekimler Birliği ve ilgili bakanlıklarla görüş alışverişinde bulunulmuştur. Bu vesile ile yapılacak olan genel kurulumuzun camiamıza memleketimize ve ülkemize hayırlar getirmesini temenni ediyorum.”
FATİH ÖNLEM
Kongreye katılan İl Tarım ve Orman Müdürü Fatih Önlem de şöyle konuştu:
“Bilindiği üzere ülkemiz farklı iklim yapıları değişik tür ve ırktan çeşitli hayvan varlığı ve halen büyük bir kısmı kırsal kesimde yaşayan nüfusu ile hayvancılık konusunda ayrı bir önem vermesi gereken konumdadır.
Hayvancılık sektörü beslenmeye katkısının yanında ihracatın artırılması sanayiye ham madde sağlanması bölgeler ve sektörler arasında dengeli kalkınmanın istikrar içinde başarılması, kırsal alanda gizli işsizliğin ve göçün önlenmesi sanayi ve hizmetler sektörüne yeni istihdam imkânlarının yaratılması ile kalkınma imkânlarının yaratılması ile kalkınma finansmanlarının öz kaynaklara dayandırılması nedeniyle stratejik bir sektör olarak önümüz çıkmaktadır.
Çiftlikten sofraya gıda güvenliğinin önemli bir halkasını oluşturan hayvancılık sektörünün geliştirilmesi yetiştiricilikte sayı ve kalitenin artırılması üretimin desteklenmesi dolayısıyla üreticinin refahının artırılması zorunludur. Bakanlığımız kırsal alanda yaşayan üreticilerimize çeşitli dönemlerde verdiği Tarım ve Hayvancılık alanında diğer verilen desteklerin yanı sıra uygulanan projeler ile üretim ve kalitenin artırılmasını sağlamakla beraber yapılan koruyucu hekimlik faaliyetleriyle gıda güvenliğinin artırılmasını hedeflemektedir.
İlimiz 324bin 235 adet büyük baş, 110 bin 111 adet küçükbaş hayvan sayısı ile tarım ve hayvancılıkta önemli bir yerde olmasına rağmen istediğimiz seviyede henüz değildir. İl/İlçe Müdürlüklerimizin bünyesinde hayvanlarımızın kimliklendirilmesi aşılama çalışmaları salgın ve zoonoz hastalıkların takibi ve önlenmesi ile sağlanan koruyucu hekimlik faaliyetlerinin yanı sıra proje ve desteklemeler konusunda üreticimize teknik anlamda destek sağlamaktadırlar.
İlerleyen dönemlerde yapılacak proje ve çalışmalarımızla üretim ve kalitenin artırılması hayvancılığın sürdürülebilirliğinin artırılması hedeflenmektedir. Tüm bu çalışmaların asıl hedefinin hayvan hastalıklarına ek olarak halk sağlığı ve gıda güvenliği olduğu düşünüldüğünde çiftlikten sofraya veteriner hekim denetim ve kontrolünün önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır. İnsan havan ve çevrede sağlıklı bir yaşam elde etmek için ulusal ve küresel düzeyde işbirliği içinde çalışmasını sağlayan ve birbirinin ayrılmaz bağlarla bağlı olan tek sağlık üçlüsünü oluşturan disiplinlerin önemli halkası olan veteriner hekimlerin hayvan ve sağlığına yapmış olduğu katkılar tartışmasız çok açıktır. Bu anlamda bakanlığımız olarak hayvan sağlığı kadar hayvan refahının önemsenmesi, gelişmesi ve yüksek standartlarda tutulması özellikle 2020 yılı içerisinde yaşamış olduğumuz Kovid-19 pandemisiyle önemi daha da artan zoonoz hastalıklarının önlenmesi gıda kalitesi ve güvenliğinin sürdürülebilir şekilde sağlanması çok büyük bir önemi olan veteriner hekimlerimizin çalışmalarına daha da etkin devam etmesini sağlanması konusunda destekçileriyiz, desteklemekteyiz.”
ENGİN ALTIKULAÇ
Devrekâni Belediye Başkanı ve Veteriner Hekim Engin Altıkulaç ise kongredeki konuşmasında şu konulara değindi:
“İki önemli konuyu gündeme getirmek istiyorum. Öncelikle İbrahim Başkanıma ben bir konuda teşekkür etmek istiyorum. Devrekâni coğrafyasına kurulacak Organize Hayvancılık Bölgesinin çalışması tüm hızıyla devam ediyor. Bunun fikir babası da İbrahim Bey’dir. Biz bu fikriyle yola çıktık Devrekâni olarak. Şu ana kadar il merkezinde olsun diğer ilçelerinde olsun diğer meslek kuruluşları ve karar otoriteleri olsun bize destek verdiler. Belirli bir aşamaya geldi ve ÇED raporu aşamasının son noktasındayız. Cumhurbaşkanlığımızın ve Bakanlığımızın sunmuş olduğu 180 İl Acil Eylem Planı içerisine de girdi bu projemiz. Yılbaşına kadar yasal statü kazanması acil eylem planına girmiş ikinci acil eylem planına da yasal statüden sonra devletin bir yatırım programına girecek bir proje.
Bu pandemi süreci de bize zaten pek çok şey gibi gıdanın da ne kadar önemli olduğunu ortaya koydu. Önümüzdeki günlerde ilçemizde gerçekten bölgeye hitap edecek hatta Karadeniz’e hitap edecek bir Organize Hayvancılık Bölgesi şekillenecek. Veteriner Hekim camiasının gelecekte oluşacak olan bu oluşuma her anlamda hazırlıklı olmasını özellikle istirham ediyorum. Orada yapılacak olan çiftlikler olsun, hayvancılıkla alakalı üretim tesisleri olsun onlara fikir anlamında Veteriner Hekimler Odamızdan katkı bekliyorum. Bu yatırım, Devrekâni’de kurulacak bir yatırım ama il merkezine hatta bölgeye hitap edecek bir yatırım olacak.
Gündeme getirmek istediğim bir diğer konu ise, geçmiş yıllarda IPARD kapsamında tarım eksenli kırsalda dezavantajlı grupların rehabilitasyonu ile alakalı gündeme gelen bir proje var. Tarım Bakanlığı eksenli bir proje. Bir de Kastamonu Tarım Platformu adı altında kurulan, Kastamonu’daki çeşitli paydaşlarla yürütülen bir platform var. Onda çoğu kişi pek çok önceliğini dile getiriyor, güzel ve harika bir platform. Tarım İl Müdürlüğü camiasında da cansiperane bu konuyla ilgili çalışmalar oluyor. Gerek İl Müdürlüğümüz gerek İlçe Müdürlüklerimiz gece gündüz demeden ilimize bu projelerin kazandırılması için ellerinden geleni yapıyorlar. Daha yeni başladı zaten bu proje. İleriki günlerde olumlu yönde ivme kazanacak. İlimizde güzel şeyler olacak. Devrekâni Belediyesi olarak bu projenin ilçemize gelmesinden ve bundan bizim yararlanıyor olmamamızdan dolayı çok mutluyum.
Şöyle bir gelişme oldu; 3 milyon lira civarında bir kaynağı bizim hazırladığımız projeler kapsamında kabulü söz konusu oldu. 3 milyon liralık bir bütçenin Devrekâni’ye kazandırılması, bizim belediye başkanlığının bütçesi olarak kısa bir zamanda hayata geçirebileceğimiz bir proje değildi. Kapalı Meyve Sebze Pazarı ve Yöresel Ürün Pazarı. İleriki günlerde de nasip olursa mevcut olan hayvan pazarımızın rehabilitasyon ve mezbahane rehabilitasyonu ile ilgili projelerle bu işe devam etmek istiyoruz. Türkiye’nin kuzeyinde ve güneyinde uygulanan projeler bunlar. Tarım İl Müdürlüğü’nde çalışırken de fiilen içerisindeydim. 4 buçuk-5 yıldan beri resmi kanalla Tarım İl Müdürlüğü özelinde cansiperane bir çalışmanın olduğunu bizzat gözlemledim. Bu tür fırsatlar her zaman bize gelmeyebilir. Bunların çok güzel olmasında tek vücut olmamız gerekiyor.
Tabii farklı sesler çıkacaktır, tabiatın gereği olan bir şeydir ama yapacağımız her şeyi, yumruk gibi tek vücut olarak ilerlemeliyiz. Millete memlekete faydalı olacak, bir katkı sağlayacaksa tek yürek tek vücut olmamız gerektiğini düşünüyorum.”
Cengiz MUHZİROĞLU