Şimdi sizlere hayatımda tanıdığım en başarılı kadınlardan birini anlatacağım. Ayşegül Soylu Muslu…‘Tarih dersi sevilir mi?’ diye düşünmeyin. Ben dahil birçok öğrencisine tarihi sevdirmişti bu kadın. Mükemmel bir eğitimci, özenilesi bir anne, şu sıralar yaptığı yaşam koçluğu, kendi deyimiyle ‘Yol Arkadaşlığı’, dahil bir sürü işin altından kalkan bir kadın, altında kalanlardan değil.
Ayşegül Hocam, bunlarla yetinmedi bu ara. Çağa ayak uydurdu, sosyal medyadan bir proje başlattı. ‘Kastamonu Kadınları Okuyor’ projesinde kadınlara, “Al kitabını, gel meydana” dedi. Kendi gibi onlarca kadını meydana topladı. Onlarla birlikte 2 saat boyunca kitap okudu. Okumanın, aydınlanma evresindeki en büyük silah olduğunu bilen Ayşegül Soylu Muslu, harika bir projede başı çekti.
Eğitimci denildiğinde ne gelir aklınıza? ‘En iyisini ben bilirim’ci öğretmenler, sınıfında gözde öğrencileri ayırıp diğerleriyle pek fazla ilgilenmeyenler ya da ‘İster dinleyin ister dinlemeyin, ben paramı alır giderim’ mantığını yürütenler mi? Eğitimci denildiğinde aklıma direkt Soylu Muslu gelir. Çünkü, öğrenciyi kaybetmek çok kolay. Zor olan onu kazanmaktır. Bunu öğretti Ayşegül Soylu Muslu bana.
Şimdi yeni insanlar kazandırıyor hayata. Yeni ufuklar buluyor gidilecek. Yeni fikirler üretip hayata geçiriyor. Bunu da tek başına değil, tüm Kastamonu kadınlarıyla birlikte yapıyor.
Düşünsenize hiçbir çıkarı yok. Yalnızca insanlar karanlıkta kalmasın istiyor. Kim kime karşılıksız bir şey yapmış ki şu hayatta? Ama o yapıyor…
Şanslıyım, bu gerçek eğetimcinin öğrencisi olduğum için. Bir sene boyunca onun ışığında adım attığım için. Şimdi diğer kadınlar şanslı, onunla birlikte yürüdükleri için. Kastamonu kadınından öğrenecek çok şeyimiz var çok. Güçlü olmak, gelecek kaygısı taşımak, okumayan bir nesil yetişmesin diye işini gücünü bırakıp meydandaki taşın üstünde saatlerce oturup kitap okuyan bu Kastamonu kadını torunudur Şerife Bacı’nın.
Hepsine bin şükran, bin teşekkür, bin saygı…
Gözde MINIK