Kuzey kesimler başta olmak üzere ilimizin tamamını etkileyen felaket sarmalını yaşıyoruz, bilim insanlarının görüşüne göre Temmuz ve Ağustos aylarında sıcaklığın artması ile risk daha büyük, bu yaşadığımızın “öncü” olma olasılığı yüksek…
Bugünden tedbir almamız elzem.
Geçtiğimiz Ağustos ayında yaşadığımın büyük felaketten beri iklim üzerine çalışan bilim dünyasının merceği altındayız, bilim insanları birbiri ardına yaptıkları değerlendirmelerde Kastamonu’nun da içinde olduğu bölgeyi işaret ediyorlar, “yeni normal” sarmalına dikkat çekiyorlar…
Bilimin öngörüsü gerçekleşti.
Sıcaklık artışı ile birlikte katlanan nem bulutlarının getirdiği felaket…
Isı ne kadar artarsa felaket o derece katmerleniyor.
Önceki günkü ısının birkaç derece daha yüksek olması halinde üzerimize boşalacak yağmur miktarı metrekarede yüzlerce kilogram artacaktı…
Bölgemizin Haziran serinliğine şükredelim.
Ders alalım…
Haziran ikliminde bu kadar çaresiz kalmışsak Temmuz ve Ağustos sıcağında halimiz nice olur?
“Yeni normal” sarmalı kısa sürede çözülecek gibi değil…
Önümüzdeki uzun bir dönem bu seyir devam edecek.
Haziran’da yoklayacak…
Temmuz ve Ağustos’ta yüklenecek.
Geri dönecek olay mahalline illa…
Bilimsel gerçek.
Not: Kabusa rahmet okutacak bir haftayı yaşıyoruz…
Sel, heyelan, trafik kazaları, ölümlü kazalar.
Kastamonu “dört yamalı bohça” misali dört bir tarafından felaketlere maruz kaldı…
Kor misali ili devrialem yaptı acı.
Korku, tedirginlik, kaygı…
Boylu boyunca ilimize serildi.
Geçmişten ders almadığımız bir kez daha ortaya çıktı her bir felaket tek tek mercek altına alındığında…
“Bütüncül, kökten, sürdürülebilir” eylem planlarımız olmadığını bir kez daha gördük.
Onardığımız senesine varmıyor…
Yerle bir.
Pansuman tedaviler hem yetersiz hem de ekonomik değil…
Çengel iğne ile tutturulmuş dayanaklarımız.
Kastamonu’nun birkaç ay değil…
“Yıllara sari afet bölgesi” ilan edilmesi lazım.
Her sene aynı filmi izlemeyelim…
Devletin kaynaklarına da yazık vatandaşın canına malına da.
(Kastamonu şehrinin ortasından geçen dere de alarm verdi…
Hafife almayalım.
Yağmur kuvvetle ve sürekli yağmış olsa…
Dere taşacaktı.
Riskin boyutlarını anlayalım…
Şakaya gelir yanı yok.)
MUSTAFA AFACAN