Uzun bir süre sonra çok şeylerin başlangıcı olarak gördüğüm turizmi, otelciliği severek ve gururla yaptığım, gençlik yıllarımı verdiğim Alanya’ya seyahat etmek bana büyük bir mutluluk ve heyecan vermişti.
Vermişti diyorum zira bu kez Alanya’yı gördüğümde büyük bir hayal kırıklığı yaşadım.
Ben çoğu yazılarımda Alanya’yı turizm açısından örnek gösterirken hep turizmin lokomotifi olarak söyledim yazdım. Ama şimdilerde lokomotif vagonları ile birlikte raylardan çıkmış meçhule doğru yol almaya başlamış.
Yollar berbat trafik inanılmaz kötü, kırmızı ışığa uyan yok, yaya geçitlerinde yayaları takan yok, kırmızı ışıkta kendini bilen sürücüler olup dursalar da güvenip geçmeye kalksanız bu seferde motosikletler ve scoterler yanı başınızdan rüzgâr gibi geçiyorlar.
Üstelik bu iki tekerlekli taşıtlara binenlerin hiç birinde kuryeler hariç kask takana rastlamadım, tam anlamı ile ben kırmızı ışık anlamam, kask nedir bilmem, yayalar umurumda değil modundalar.
Kaldığım süre boyunca kızıl kule tarafındaki sahilde gezerken bir defa motosikletli polislere seyir halinde giderlerken rastladım sanki herşey düzenli bütün kurallara uyuluyor gibi hiçbir denetime rastlayamadım.
Eskiden sezon açılırken inşaat yasakları başlardı, şimdi o kısıtlamalar da gevşetilmiş.
Merkezde yüksek binalardan dolayı hava akımı tamamen yok olmuş, havalar daha tam anlamı sıcak olmasa da nem yüzünden yaşam kaliteniz düşüyor.
Herşey inanılmaz pahalı, bir küçük suyun 12.50 lira olduğu yerler var. Kurulan pazarda aynı ürünlerde değişik satıcılarda fiyat farkı çok fazla, örneğin bir satıcı bir avokadonun tanesini 25 liraya satarken bir başkası 15 liraya satıyor, limonun kilosu bir yerde 12 lira iken hemen yanı başındaki 6 liraya.ye satıyor.
Hadi bunları geçtim işine gelen alır gelmeyen almaz ancak anlayamadığım ev kiraları inanılmaz yüksek ve bu yüzden kamu personelinin gitmek istediğini duydum.
Alanya belki kısa süreliğine tatil yapmak için gidilecek bir yer olabilir, ki ben asla bunu da istemem, yaşanacak yer olmaktan çıkmış.
Ukrayna-Rusya arasındaki savaş sürerken Alanya’da son model araçları ile bu iki ülke vatandaşları dostluk içinde yardımlaşarak lüks içinde yaşıyorlar.
Gece gündüz araçların egzoz sesi, arabalarda sonuna kadar açılan müziğin gürültüsü ile dinlenebilme imkânınız yok,
Dükkanların çoğu kapalı kepenk indirmiş durumda ekonomik şartların da bunda büyük bir etkisi var, zira gezenler olsa da dükkanlar boş, restoranlar bu fiyatlarla satış yapamıyor, en azından yerli turistlere.
Turizm bence bu değil; anlattıklarım ile bir tatil yapabilmek mümkün değil. Bir zamanlar çok tercih edildiği doğru ve bu yüzden zamanında her yer oteller bölgesi olmuş bu mevsimde daha çok yoğunluk beklerdim gördüm ki insanlar artık bu tür kendilerini yoracak yerlerde tatil yapmak istemiyorlar ki bu da açıkça görülüyor.
Kısacası Alanya can çekişiyor hatta ölmüş, ama ağlayanı yok.
Dönüşte ilimiz sınırları içine girdiğimde araçtan inip toprağımı öpmek geldi içimden, ancak çok yağmur yağdığından bunu gerçekleştiremedim.
Bülend Çadırcıoğlu