Bu haftaki konumuz Olimpiyat Oyunları…
Geçen yıl düzenlenmesi gerekirken pandemi nedeniyle bu yıla ertelenmiş ve sürmekte olan Olimpiyatlarının tarihiniaktarmak, şu sıkıntılı günlerde yüreklerimize su serpen sporcularımızdan ve bir hayalimizden, bir beklentimizden söz etmek istedim.
- ••
Din, dil, ırk ayrımı gözetilmeksizindört yılda bir düzenlenen Olimpiyat Oyunlarında dünyanın tüm sporcuları bir araya gelir ve yarışırlar. Olimpiyat halkaları, 5 kıtayı temsilen ilk kez 1920 Olimpiyatları’nda kullanıldı. Mavi halka Avrupa’yı, sarı halka Asya’yı, siyah halka Afrika’yı, yeşil halka Avustralya’yı, kırmızı halka da Amerika’yı temsil eder.
Tüm sporcuların hayali bu oyunlarda madalya almaktır. Bu şans dört yılda bir gelir ve hayatları boyunca ancak bir kaç kez katılma şansları olur. Bu spor şöleninde kurallara bağlı kalarak, dürüstçe ve kardeşçe bir yarışın içine girilir. Olimpizm anlayışını uygulamaya koyarak insanın dengeli gelişimini gerçekleştirmek ise olimpik hareketin temel hedefidir.
Günümüzde yapılan Modern Olimpiyat Oyunları’nın kökeni Antik Yunan’da yapılan şenliklere dayanır. Bu oyunlar savaşmak yerine spor ile birbirlerine üstünlük sağlamak isteyen kralların Tanrı Zeus adına yaptıkları şenliklerdi. İlk olimpiyat oyunlarıM.Ö. 776 yılında Yunanistan’ın Olimpia bölgesinde, Sparta Kralı Likorgos’un da önerisiyle yapılan şenliklerdir.
İlk olimpiyatlar; 32 metre genişliğinde, 192 metre uzunluğunda bir pistte sadece bir gün süren oyunlar olup sonraları değişik mesafelerde yarışlar, disk ve cirit atma, uzun atlama, boks, güreş, atlı araba yarışları gibi branşlar eklenerek şenliklerin süresi de beş güne çıkarılmıştır. İlk başlarda ölülerin ruhlarının sekiz yılda bir dirileceği inancıyla sekiz yılda bir düzenlenen oyunlar, daha sonra dört yılda bir yapılmaya başlandı.
10 ay önceden çalışmalara başlayan sadece Yunanlı erkeklerin katılabildikleri yarışlarkadınlar tarafından seyredilemezdi. Çünkü erkekler çıplak olarak yarışırdı.Oyunlara katılan yarışmacılar, şenliklerden bir ay önce de Elius’a gelerek rakipleriyle birlikte sıkı bir çalışma içine girerlerdi. Oyunlarda yarışmacılara ödül olarak zeytin dalından yapılmış çelenkler takılırdı. Zeytin barışın sembolüdür.
M.Ö 146’da Yunanistan’ın Romalılar tarafından işgal edilmesi üzerine oyunlar Atina’ya alındı. M.S 392 yılında ise Bizans İmparatoru 2. Theodosius, olimpiyat Oyunları’nın yapıldığı stadyum ve tapınakları yıkarak olimpiyat geleneğine son verdi. Ayrıca M.S. 522 ve 551 yıllarında yaşanan iki deprem ve sel felaketi de bu tesislerde büyük hasar meydana getirerek Eski Olimpiyat Oyunları’nın izlerini büyük ölçüde ortadan kaldırdı.
Modern Olimpiyatların kurucusu Baron Pierre de Coubertin’dir. İlk Modern Olimpiyatlar ise 1896 yılında Atina’da düzenlendi ve ardından her 4 yılda bir yapılmaya başladı.
- ••
Ülke olarak bizde Olimpiyatlardan güzel haberler alıyoruz. Çok başarılı sporcularımız var. Yıllarca yaptıkları çalışmaların, hazırlıkların, verdikleri emeğin sonucunda olimpiyatta yarışmaya hak kazanmış olmaları zaten temel başarı.
Kadın Voleybol Milli Takımımız örneğin…Çeyrek finalde elenmiş olmalarına karşın verdikleri mücadele, sergiledikleri oyunla “milletin” kalbinde taht kurdular, göğsümüzü kabarttılar.
Hazırlıklarının bir bölümünü Kastamonu’da yapmış oldukları için ayrı bir ilgiyle izlediğimiz kadın boksörlerimiz aynı duyguları yaşattılar, yaşatmaya da devam ediyorlar. Busenazların final maçlarını iple çekiyor şimdi Türkiye.
Mete Gazoz sonra… Güzel gülüşlü, pırlanta okçumuz altın madalyayı tüm Türkiye’nin boynuna taktı. Sahi, bir tarihlerde Kastamonu okçulukta önde koşan, milli sporcular çıkartan kentti, uzundur ses seda çıkmıyor bu branştan.
Cimnastikçi Ferhatımızın bronzu Türkiye’nin gözünde altın oldu…
Üç adımcımız Necati Er…
Hepsinin adını bu kadar kısa bir yazıda anmama imkân yok. Hepsi ile gurur duyuyorum, gurur duyuyoruz.
Kadıdağı’nda yapımına başlanan “Olimpiyat Eğitim Merkezi”, şimdi yaşamakta olduğumuz gururu katlayacak sporcuların yetişmesinde Kastamonu’nun payı olarak önümüzdeki olimpiyatlarda bize ayrı bir gurur yaşatacaktır diye düşünüyorum.
Ve umuyorum ki, başarılarıyla gururlanacağımız isimlerin arasında Kastamonulu sporcular da olur bu kez…
Feza TİRYAKİ