Öyle sıkıntılı günlerden geçiyoruz ki;
Arkadaşlarımızla oturup sohbet etmeyi özler olduk.
Acaba virüs var mı diye insanları süzer olduk.
Bir yerlerde oturup çayımızı yudumlayamaz olduk.
Kuyruklarda sıra beklerken sıkılmamayı anlar olduk.
Zaten çok yapmadığımız selam vermeyi unutur olduk.
Virüsle yatıp virüsle kalkmayı öğrenir olduk.
Bu virüsün aşısı ne zaman bulunacak diye bekler olduk.
Eve kapandık dijital dünyanın esiri olduk.
Televizyonlardan hepimiz birer virüs uzmanı olduk.
Spor müsabakaları durduruldu izleyemez olduk.
Arkadaşlarımızla yan yana gelmeye korkar olduk.
El uzatanların elini sıkmamaya gayret eder olduk.
Bağışıklık sistemimiz güçlenecek diye evde yoğurt mayalar olduk.
Gezme planlarını bir kenara atıp seneye Allah Kerim diyerek dua eder olduk.
Bu virüs acaba bize ne zaman gelecek diye bekleyip durur olduk.
Sadece evdekilerle sohbet ederek zamanın geçmediğine şahit olduk.
Ellerimizi her dakika sabunla ovalar olduk.
Fırsatçılara bile göz yumar olduk.
Yakınlarımıza virüs inşallah gelmez diye kol kanat gerer olduk.
Bir türlü anlayamadığımız empati sözcüğünü çözer olduk.
Evden çıkarken uğurlayanları üzer olduk.
Dışarıya çıkmak zorunda olanlara sağlık diler olduk.
Sağlık çalışanlarına güç kuvvet sağlık dileklerimizi sunar olduk.
Bugün kaç kişi açıklanacak diye haberlere bakar olduk.
Bizim ekonomi nasıl diye olmayan paraları sayar olduk.
Bu lanet virüsü düşündükçe daralır olduk.
Bir dışarıya çıksam sabahlara kadar eve gelmeyeceğim diyenlerden olduk.
Bizim bağışıklığımız güçlü bize bir şey olmaz diyerek saçmalayanlardan olduk.
Can sıkıntısından bir kitap kurdu olduk.
Sosyal medyada daha çok mesajlaşır olduk.
Evdeki karantinadan kaçamayanlardan olduk.
Dijital platformda görüntülü konuşur olduk.
Evden ders ile çocuklarımızla yeniden okullu olduk.
Torunlarımızla oyun oynayarak gençleşip çocuk olduk.
Küçüklerimize sevgi ile yaklaşmanın anlamını daha iyi kavrar olduk.
Büyüklerimize saygı ile yaklaşmanın ne demek olduğunu anlar olduk.
Her şey olduk da, şimdiye kadar insan olamamıştık bunu da atlatırsak insan olmanın olabilmenin ne kadar önemli olduğunu anlamış olduk.
Bülend Çadırcıoğlu