Göl İlköğretmen Okulundan okul, Kastamonu Kız İlköğretmen Okulundan ise müdür yardımcısı odasından görev arkadaşım, Araçlı hemşehrim, öğretmenlik meslek dersleri öğretmeni, Gazi Ü Kastamonu Eğitim Fakültesi Emekli Öğretim Görevlisi Hüseyin Çavuş’u ne yazık ki 14 Ekim 2020 Çarşamba günü kaybettik. Uzun süreden beri kanser tedavisi görmekteydi. Cenazesi, 15 Ekim 2020 Perşembe günü memleketi Araç’ta, Kıyan köyünde baba toprağına verildi.
İlköğretmen Okullarındaki (Van Alparslan, Kastamonu Kız, Mardin Kız) 1962-1970 yılları arasındaki Türkçe Edebiyat Öğretmenliğim sırasında iki Kastamonulunun çok yardımını, desteğini gördüm. Biri Hüseyin Çavuş, diğeri Mardin Kız İlköğretmen Okulunda üç ay aynı lojmanı paylaştığımız İbrahim Tozan. Çavuş’la Tozan’ın yolları da daha sonra Kastamonu Kız İlköğretmen Okulunda buluştu. Ölüm haberini bana ulaştıran da değerli dost Tozan’dı. Her yıl düzenlenen Kız İlköğretmen Okulu Mezunları Buluşmasına en çok üçümüz katılıyorduk. Bu yılki buluşma Korona salgını dolayısıyla iki defa ertelendikten sonra iptal edildi. 2019 buluşması Çavuş’un hastalığı dolayısıyla Kastamonu’da düzenlenmiş, son defa öğrencilerimizle doyasıya vakit geçirmiştik. Çavuş, Ilgaz Dağı’ndaki otele gelememiş, ancak şehirde aramızda olmuştu.
Gurur Kaynağımız Kastamonulular’ın V. cildinde (Ankara 2005, s.116-117) onu şu cümlelerle ele almıştık: “1937 yılında Araç’ın Kıyan köyünde doğdu. 1948 yılında Kıyan İlkokulunu bitirerek 1949-1950 öğretim yılında (ben 1953-1954) Göl Köy Enstitüsüne sınavla girdi. Göl İlköğretmen Okulundan 1954-1955 öğretim yılında (ben 1958-1959) mezun oldu. Rize İkizdere İşkencedereKöyü İlkokulunda öğretmenliğe başladı. 1957-1958 öğretim yılında Kastamonu merkez DereKöyü İlkokulu başöğretmenliğe atandı. Dere Köyü İlkokulu, Kastamonu Kız İlköğretim Okulunun staj okuluydu. Beş yıl görev yaptıktan sonra İstanbul Çapa Eğitim Enstitüsü Pedagoji Bölümünde yüksek öğreniminitamamladı (1964). Kastamonu Kız İlköğretmen Okulu Meslek Dersleri Öğretmenliğine atandı. 1976 yılına kadar öğretmen ve Müdür Başyardımcısı olarak çalıştıktan sonra Zonguldak Rehberlik ve Araştırma Merkezi Uzman Yardımcılığına getirildi. 1979 yılında Kastamonu Eğitim Enstitüsü meslek dersleri öğretmenliğine başladı. Bu enstitünün Kastamonu Eğitim Yüksekokulu, Gazi Üniversitesi Kastamonu Eğitim Fakültesine dönüşme süreçlerini yaşadı. Fakültenin Sınıf Öğretmenliği Bölümünde Öğretim Görevlisi iken 16 Eylül 1997 tarihinde emekliye ayrıldı.
Üç çocuğunu da (Sündüs, Saliha, Dr. Sinan Çavuş)kendisi gibi öğretmen olarak yetiştirdi.”
Göl İlköğretmen Okuluna girdiğinde (Köy Enstitüsü olarak) Hüseyin Çavuş 5. sınıftaydı. Araçlı olduğu için birinci, ikinci sınıflardaki Araçlı öğrencilerle ilgilendiğini gayet iyi hatırlıyorum. Onunla asıl dostluğumuz, Kastamonu Kız İlköğretmen Okulunda birlikte öğretmen ve idarecilik yaptığımız dönemde kuruldu. Üç yıl Van Alparslan İlköğretmen Okulunda öğretmenlik yaptıktan sonra atamamı istemiştim. Birinci tercihim Sakarya Arifiyeİlköğretmen Okulu (evleneceğim eşimden dolayı), ikinci tercihim Kastamonu Kız, üçüncü tercihim de Göl İlköğretmen Okuluydu. Birinci tercihte kadro olmayınca ikinci tercihim okula atanıp 5 Ağustos 1965 tarihinde göreve başladım. 16 Ağustos 2020 tarihinde aramızdan ayrılan değerli eğitimci, sonradan Çankırı Milletvekili seçilen Nuri Çelik Yazıcıoğlu müdürdü. “Hayırlı olsun.” dedikten sonra evli mi bekâr mı olduğumu sordu. “Bekârım ama 22 Ağustosta bir öğretmenle evleniyorum.” deyince, “Çok iyi. Yoksa, başın derde girebilirdi. Yakışıklı adamsın.” dedi. Eylül sonunda askere gidip yedek subaylığını tamamlayacağını söyledi. Sonra, Müdür Yardımcısı Hüseyin Çavuş’a emanet etti beni. Okulu gezdik birlikte. Dikkat edeceğim hususları söyledi. Öğrencilere daima mesafeli durmamı ancak şefkatle davranmamı öğütledi. “Yatılı okul öğrencileri hassas olurlar. Erkek öğretmenleri; babaları, ağabeyleri yerine koyuyorlar.” dedi. Bütünlemeye kalan öğrenciler vardı okulda. Çavuş’un onlarla konuşmalarına dikkat ettim. Her öğrencinin sınıfını, şubesini hatta numarasını biliyordu. Zaten okulun 200 yatılı 60-70 de gündüzlü öğrencisi vardı. Eski Kastamonu Lisesi, sonradan Kastamonu Üniversitesi Rektörlüğü olan binada öğretim yapıyorduk.
22 Ağustos 1965 tarihinde eşim Mefharet Tan’la evlendik. 24 Ağustos 1965 günü edebiyat dersi bütünleme sınavı vardı. Kurul üyesiydim. Görevime gidince müdür sevindi. Beni takdir etti. “İnşallah beraber çalışırız.” dedi. Rahmetli Nuri Bey, 30 Eylül 1965 günü yedek subay okuluna gidince Müdür Başyardımcısı Erdoğan Tahmiscioğlu müdür oldu. Ondan boşalan kadroya Hüseyin Çavuş, müdür yardımcılığına da ben atandım. Okulun giriş kapısının sağındaki odada üç yıl Hüseyin Çavuş’a birlikte idarecilik yaptık. Aramızda en ufak bir anlaşmazlık olmadı. Çünkü o da ben de iyi öğretmenlerdik. Birlikte çalıştığımız yıllarda (1965-1968) Bakanlık müfettişleri ders teftişine ve bazı öğretmenlerle ilgili tahkikata geldiler. İki ders yılı Çavuş’la bana Millî Eğitim Bakanının imzasıyla takdir, teşekkür yazıları geldi. 1967-1968 ders yılında da Dr. Fahire Yenal’ın müdürlüğü döneminde görevimizi başarıyla sürdürdük.
Hüseyin Çavuş okulun tereddütsüz en sevilen öğretmeniydi. Ders verişte başarılı olduğu gibi, eğitimcilik yönü de göze çarpıyordu. Öğretmenliği sevdirmek, öğrencileri iyi bir aile bireyi olarak hayata hazırlamak, topluma yararlı bir vatandaş hâline getirmek amacıyla hareket ediyordu. Ezberletmek, daima zayıf not vermek gibi kötü öğretmenlik alışkanlıkları yoktu. Sınavlarında; “ Defter kitap karıştırmak serbest” diyerek sınıftan çıkardı çoğu zaman. 1968 yılı Eylül sonunda yedek subaylık için bu okuldan üzülerek ayrıldım. Ancak, bugün KÜ Eğitim Fakültesi olarak kullanılan yeni Kız İlköğretmen Okulu inşaatının birinci kat betonlarının döküldüğünü görerek…Bu binanın yapılışında; Nuri Çelik, Erdoğan Tahmiscioğlu, Dr. Fahire Yenal, Hüseyin Çavuş ve benim büyük emeğimiz ve hizmetimiz bulunduğunu içinde ders verenlerin hiçbirinin bildiğini sanmıyorum (Belki Prof. Akman’a anlatmış olabilirim).
Çavuş , öyle inanıyorum ki, Kastamonu’da en çok öğretmen öğrencisi olan bir eğitimciydi.
Hüseyin Çavuş ve Nuri Çelik Yazıcıoğlu’nu rahmetle, saygıyla anıyorum. Mezarları ışıkla dolsun!
NAİL TAN