Öğretmenlere uzman öğretmen, başöğretmen unvanları getiren ve bu unvanlara göre de maaş katsayılarını yükselten kanunun uygulanmasına başlandı. Öğretmenler, Ocak 2023’te ek göstergelerden yararlanmak için hizmetiçi eğitime tabi tutulup Kasım 2022 ayında sınava girecekler. Sınavda başarılı olanlar hem unvan hem de ek gösterge alacaklar. Kanunun hazırlığı ve TBMM’de görüşülmesi sırasında öğretmen kuruluşları olaya hep olumlu baktılar. Onları unvan değil, öncelikle bu hayat pahalılığı karşısında maaşlarınnın artması ilgilendiriyordu. Biz, deneyimli bir öğretmen olarak olacakları Kastamonu gazetemizde 16 Aralık 2021 tarihli köşe yazımızda “Öğretmenlik Meslek Kanunu Üzerine: Unvan mı? Para mı? Liyakat mı? Huzur mu?” başlığı altında ele almış, kanunun yanlış hazırlandığını belirtmiştik.
30 Temmuz 2022 tarihinde her zaman yaptığımız gibi TRT kanalları dâhil belli başlı 5 kanalda haberleri aralıklı olarak izlerken Fox TV’de Öğretmenlik Meslek Kanunu uygulamalarını eleştiren bir haberle karşılaştık. Öğretmen kuruluşları temsilcileri ve bazı siyasi parti temsilcileri görüşlerini açıkladılar. Bizi haklı çıkardılar. Asıl tartışma okullar açılıp sınavlar yaklaşınca yaşanacak. Hatta kıyamet kopacak denebilir. Bereket versin, 2023 genel seçimleri var ufukta. MEB yöneticilerinin öğretmenlerin gerçek başarılarını ölçme değil, memnuniyetini arttırma yönünde hareket edeceklerine kesin gözüyle bakabiliriz. KPSS sınavlarında öğretmenlerin alan yeterlilik testlerinin kötü sonuçlarını hatırlamak istemiyoruz hiçbir zaman.
İzlediğimiz haber programında doğrular vardı, yanlışlar da.
- Bir üniversite eğitim fakültesi öğretim üyesi konuşuyor: “Biz diplomayı sınavdaki başarıya göre veriyoruz. Bu eğitimi almış kişiyi tekrar sınava niye sokuyorlar? Sınav yapmadan kıdeme göre unvan versinler.”
Yanlış: Eğitim Fakültesi diplomasının anlamı, öğretmenlik yapma yetkisi bile değildir. Diploma alan KPSS’de öğretmenlik alanında başarılı olmak zorundadır. Bir öğretmen, fakültede aldığı bilgiyle mesleğini yürütemez. Sürekli kendini geliştirmek, hizmetiçi eğitimlerden geçmek zorundadır. Diploma, onun başarılı bir öğretmen olduğunu göstermez. Gerçek başarı sınıfta belli olur ve öğrencilerin, müfettişlerin verdiği notla ölçülür.
Yanlış: Hizmetiçi eğitimden sonra sınav yapılması ve sonuçlarına göre unvanverilmesi de yanlıştır. Az önce belirttiğimiz gibi, bu sınav öğretmenin sınıftaki başarısını göstermez. En başarısız öğretmen, en yüksek puanı alabilir.
Hem doğru hem yanlış: Öğretmenlere sınav yapmadan kıdemlerine göre unvan verilmelidir.
Doğru olan kıdeme göre ek gösterge vermektir. Kıdem dikkate alınırken yıllık değerlendirme ve müfettiş raporlarının olumlu olması göz önünde bulundurulmalıdır. Yanlış olan yönü ise öğretmenlikte orduda olduğu gibi rütbelerin getirilmesidir.
- Bir öğretmen kuruluşu temsilcisi konuşuyor: “Öğretmenlik; subay, polis gibi bir rütbe mesleği değildir. Rütbeye değil, kıdeme göre, sınavsız ek gösterge verilmelidir.”
Doğru: Mesleğin içinde olan durumu gayet iyi biliyor. Yapılacak sınavda öğretmenlerin bir bölümünün başarısız olacağını da. Sınıfta iki cümle kuramayan Başöğretmen rütbeli öğretmeni ne yapacaksınız?
Yanlış: Öğretmenler kendilerine güvenmeli, sınava değil, rütbeye karşı çıkmalıdır. Bu millet ne çektiyse çalışmadan kazananlardan, iş yapmadan rütbe alanlardan çekti.
- Bir politikacı konuşuyor: “Biz iktidara gelince, öğretmenleri huzursuz eden bu kanunu derhâl değiştireceğiz. Unvan ve ek göstergeleri kıdeme göre vereceğiz. Sınavı kaldıracağız.
Doğru: Unvanları kıdeme ve başarı raporlarına göre vermek.
Yanlış: Unvanları muhafaza etmek. Bir öğretmenin en önemli unvanı öğretimi alanıdır. Sınıf öğretmeni, Türkçe öğretmeni, müzik öğretmeni gibi. Üç müzik öğretmeni yan yana geliyorlar. Kendilerini tanıtıyorlar:
- Ben müzik başöğretmeni ……. !
- Ben müzik uzman öğretmeni ………!
- Ben de düz müzik öğretmeni, yeni sade kahve!
Yakışıyor mu?
Öğretmenik Meslek Kanunu, gerekli bir kanundu. Mesleğin geliştirilmesi eğitimin daha nitelikli hâle getirilmesiyle ilgili tedbirleri öngörmeliydi: Sürekli eğitim, ME Akademisi gibi. Rütbelendirme çok yanlıştır. Bu rütbeler başarıya göre değil zamanla politik tercihlere göre verilir duruma gelir ki, Allah saklasın TÖBDER,,POLDER, FETÖ gibi kuruluşları devreye sokar. TBMM Ekim 2022 ayında açıldığında kanunun kısa zamanda düzeltilmesi mümkündür. Bu yapılmadığı takdirde, inanın seçim meydanlarında en çok konuşulacak konulardan biri, öğretmen şikâyetleri olacaktır….
Yazımı bitirmiştim ki haberlere Kılıçdaroğlu’nun öğretmenlere; “Sınavlara girmeyin, biz iktidara gelince kaldıracağız.” çağrısı geldi. Eğitim Sendikaları korosu cevap verdi; “Ocak ek göstergesi alacaklar çok mağdur olur. Unvan olsun, sınav olmasın, ek göstergeler yılını dolduran herkese verilsin.”
Sınavdan korkan öğretmen, öğrencileri nasıl sınava davet edecek, bakalım göreceğiz…
NAİL TAN