Meslek odası kongreleri, siyasi temsilcilerimizin karşılaşma, seçmene mesaj verme platformu olmaya devam ediyor. Oto Tamircileri Odası kongresinin ardından Kastamonu Şoförler ve Otomobilciler Odası’nın dün yapılan kongresi de benzer görünüme sahne oldu.
AK Parti Milletvekili Metin Çelik, CHP Milletvekili Hasan Baltacı ve MHP İl Başkanı Emin Çınar, kongrede yaptıkları konuşmalarda siyasi değerlendirme, eleştiri ve cevaplamalarda bulundu.
Meslek odası kongreleri, siyasi temsilcilerimizin karşılaşma, seçmene mesaj verme platformu olmaya devam ediyor. Oto Tamircileri Odası kongresinin ardından Kastamonu Şoförler ve Otomobilciler Odası’nın dün yapılan kongresi de benzer görünüme sahne oldu.
Kongrenin protokol konuşmaları bölümünde sırası ile Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu, CHP Parti Meclisi Üyesi ve Kastamonu CHP Milletvekili Hasan Baltacı, Kastamonu AK Parti Milletvekili Metin Çelik kürsüye gelirken,bu isimlerden sonra ise divandan söz hakkı isteyen MHP İl Başkanı Emin Çınar bir konuşma yaptı.
Rahmi Galip Vidinlioğlu
Kongrenin hayırlı olmasını dileyerek sözlerine başlayan Belediye Başkanı Opr. Dr. Rahmi Galip Vidinlioğlu, oda üyelerine şöyle seslendi:
“Demokrasi güzel şey. Biz belediye olarak her dönem şoför esnafımızın yanında olduk, olmaya devam ediyoruz. Hemen hemen Türkiye’nin büyük bölümünde uygulamaya konulan, kartlı sistemi hayata geçirdik. Sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz. Özellikle sizleri çok etkileyen bir süreç. Bütün girdileriniz bir miktar arttı. İnşallah önümüzdeki süreçte piyasa derli toplu hale gelecek ve rayına oturacak. Bu süreçte hepimizin yapması gereken fedakarlıklar var. Onun için bu noktada karşılıklı olarak hepimizin birbirini anlaması lazım. İnşallah bu süreçten hepimiz birlikte çıkacağız. Hem şoförlerimiz güçlü çıkacak, hem yönetenler güçlü çıkacak, hem de bizler vatandaşımızın yanında olarak üzerimize düşeni yapmış olacağız. Genel kurul hayırlı olsun. Kastamonu olarak vaka sayısında fena değiliz, ama biz hemen rehavete kapılıyoruz. Lütfen biraz daha tedbirlere uyalım. Çünkü birbirimizin sağlığından da sorumluyuz.”
Hasan Baltacı
Kongrede yaptığı konuşmada, AK Parti Milletvekili Metin Çelik’e yüklenen CHP Milletvekili Hasan Baltacı, şunları söyledi:
“Biz milletvekillerin bazı görevleri vardır. Oy verirken; ‘Seçtiğimiz milletvekili bizim yararımıza yasalar çıkarsın, yararımıza olan kanunlara oy versin. Birde bütçemizi denetlesin, paramızın doğru yere harcanıp, harcanmadığını kontrol etsin’ dersiniz.
Bunların dışında ben bir milletvekili olarak başka görevlerim olduğunu da düşünüyorum. Milletimin sağlığıyla ilgili bazı görevlerim var. Benden sonra Sayın Metin Çelik de konuşacak. Kalbi olan, şekeri olan, tansiyonu olan arkadaşlarını yanından eksik etmesin. Çünkü geçen hafta bir kongre oldu. O kongrede Sayın Çelik çıktı, ‘Öyle güçlü bir sağlık sistemiz var ki, biz bu pandemiyi güçlü sağlık sistemiz ile atlattık’ dedi. Fakat biliyorum ki, bana gelen talepler öyle değil. Bana öyle talepler geliyor ki, vatandaş yoğun bakım ünitesi bulamamış, Çorum’a gidecek benden yardım istiyor. Yoğun bakım ünitesi bulamamış, Kırıkkale’ye, Yalova’ya, Ankara’ya gönderiyorlar vatandaşlar yardım istiyor. Göz Hastanesi’nden randevu alamamış, 2 ay sonrasına randevu almış benden yardım istiyor. Demek ki bu talepler Sayın Çelik’e gelmediğinden çıkıp kürsüye, hepimizin gözünün içine baka baka ‘Sağlık sistemimiz hamdolsun çok güçlü’ diyor. Bunun gerçek dışı olduğu ortaya konulduğunda geçen hafta ‘İleri ülkeler aşıyı ücretli yaptı, biz ücretsiz yaptık’ dedi. Halbuki dünyadaki bütün ülkelerde aşı ücretsiz bir şekilde uygulandı. Kapanma döneminde ‘Biz esnafımızın, işçimizin, çalışanımızın yanında olduk’ dedik. Şimdi siz çıkıp buna itiraz edeceksiniz. Kapanma döneminde servisçinin yanında oldu mu bu iktidar? Kamyoncunun, taksicinin, dolmuşçunun yanında oldu mu? Sizin gözünüzün içine baka baka biraz sonra bunu söyleyecek. Hatta diyecek ki,‘Türkiye’de eldivenden merdivene, her şeye yüzde 100 zam gelmişken, sadece mazota yüzde 100’den fazla zam gelmişken, 2018’den bugüne mazota yüzde 142 zam gelmişken, ‘Küresel bir kriz var, Amerika’da enflasyon yüzde 0’dan, 7’ye çıktı’ diyecek. Bunu da ‘Amerika’da enflasyon 0’dan 7’ye çıktıysa, yüzde 700 enflasyon var’ diye açıklayacak. Halbuki Amerika’da 100 dolar olan bir mal 107 dolar oldu, 700 dolar olmadı ki. Fakat bizde öyle değil. Bizde 2012’de 21 TL idi unun çuvalı, 181 TL oldu. Gözümüzün içine baka baka diyecekler ki, ‘Biz Avrupa ülkelerinde mazotu, akaryakıtı dolar bazında en düşük kullanan ülkeyiz’ diyecekler. Halbuki dolar ve Euro, Türkiye Lirası’nın 14-15 katı olmuş. Onun için Sayın Çelik’i dinlerken, kalbi olan, şekeri olan, tansiyonu olan arkadaşlarını yanlarından eksik etmesinler.
Bir de Sayın Çelik; ‘Pandemi sürecinde 2,5 milyon istihdam ederek, yeni istihdam yarattık diyecek.Halbuki Eylül ayında İŞKUR rakamlarına göre, işsiz sayısı 219 bin kişi arttı. Bir masal var, bir gerçek var. Şimdi şoför esnafı gerçeği yaşarken, lastikten mazota her şeye zam gelmişken, kontağa basmaya korkarken, bu ülkede satan zarar ediyorken; alanda, üretende, tüketende zarar ediyorken, çıkıp burada birisi masal okuyacak, ama bu masalı dinlemeye artık tahammülümüz yok. Milletin iradesinin yeniden tecelli etmesini istiyoruz. Onun için sandığın milletin önüne bir an önce konulmasını istiyoruz. Onun için mücadele ediyoruz. Çünkü gerçeği millet sandıkta ayan beyan gösterecektir.”
Metin Çelik
Milletvekili Baltacı’nın sözlerine cevap veren AK Parti Milletvekili Metin Çelik de şöyle konuştu:
“Burası bir genel kurul, sizler burada; önümüzdeki dört yılda sizleri temsil edecek, sizlerin sorunlarıyla ilgilenecek bir başkan ve yönetim kurulu seçeceksiniz. Buranın vahametine aykırı bir konuşma yapmak istemem, ama maalesef benden önce konuşma yapan CHP Milletvekili, sanki benim söyleyeceklerimi benim adıma söyleyip, bir ön alma yapmak istedi. Algılar, hiç bir zaman gerçeklerin önüne geçmez. Siz, algıyla bu ülkede bir şeyler yaptığınızı zannedersiniz, ama bir gün o gerçek gelir, o algıları yıkar, siler, süpürür. Biz buna gönülden inanıyoruz. Hep, ‘Türkiye battı, insanlar açlıktan ölüyor’ derler. Bir sıkıntıdan geçtiğimizi hepimiz biliyoruz değil mi? Bunu hepimiz kabul ediyoruz zaten. Son dönemlerde dünya bir sıkıntıdan geçiyor. Bu sıkıntı, dünyayı hem sağlık açısından kasıp kavurmuş, hem de arkasından gelen ekonomik krizle, dünyanın en değerli ülkeleri, bugün bizden daha fazla sorunlarla mücadele etmek zorunda kalıyor. Diyorsun ki; ‘Yüzde 7’ye çıktı… Yüz liralık bir hizmet 107 liraya çıktı.’ Ama o ülkelerde faiz yüzde sıfır. Enflasyon, 30-40 yıldır yüzde 0’la bir arasında Amerika’da, Avrupa Birliği ülkelerinde, İngiltere’de… Orada fiyatlar sabitken, enflasyonun yüzde 7’ye çıkması demek, her şeyin allak bullak olması demek. Enflasyon, bizde ortalama yüzde onlardaysa, bunun yüzde 70’lere çıkması demek. Biz de bundan etkilendik. Biz, dünyadan ayrı değiliz. Dünyadan bağımsız, kendi içerisine hapsolmuş bir ülke değiliz. Dünyaya entegre bir ülkeyiz. Dolayısıyla bizim etkilenmeme gibi bir şansımız zaten yoktu. Biz, milletimiz bu durumdan en az zararla yoluna devam etsin diye gereken önlemleri alıyor, almaya devam ediyoruz.”
Konuşmasının devamında yaptıkları çalışmalara değinen Milletvekili Çelik, şunları söyledi:
“Yaklaşık 160 milyar liralık bir sübvansiyon gerçekleştirdik. Dünyayı bu ekonomik kriz birinci olarak enerji fiyatlarındaki sıkıntıyla vurdu. Doğalgaz altı katına çıktı. Ocak’tan Eylül- Ekim ayına gelindiğinde doğalgaz fiyatlarının dünyada 5-6 kat arttığını görüyoruz. Bugün, doğalgaz dünyada elektrik üretiminde en fazla kullanılan hammadde demektir. Çin gibi bir ülke şuanda fabrikalarını çalıştırmıyor, çalıştırsa bile doğalgaza ulaşım sıkıntısından dolayı haftada belki 2-3 güne düşürdü. Türkiye, harıl harıl çalışıyor, üretiyor. Türkiye, dünya ihracatından aldığı payı bugün, 2002’ye göre iki katından fazla arttırmış. Türkiye19 yıl önce bu üretim pastasından 200’de bir pay alırken, şuanda bu payını yüzde 1,1’e yükseltti. İki katından fazla payımızı arttırdık. Böyle olunca ne oluyor, 36 milyar dolarlık ihracatımızı, yılsonu itibariyle 225 milyar dolara getirirken ne oluyor? İşte o tırlar, kamyonlar, Türkiye’nin bölünmüş yollarında harıl harıl çalışıyor. Sizler çalışıyorsunuz.
Ha zorluklarımız var. Ama bir örnek vereceğim. Bunu ‘akaryakıt şöyle ucuz’ demek için söylemiyorum. Elbette daha iyisini yapmak isteriz. Daha uygun şartlarda hem vatandaşlarımıza, hem şoför esnafımıza sağlamak isteriz, ama bu şuan bizim elimizde değil. Biz, kendi tükettiğimiz akaryakıtın şuanda yüzde dokuzunu üretiyoruz. Bu yıl yeni kuyuların açılmasıyla birlikte yüzde 8’lik oran, yüzde 9’a çıktı. Zamanında kapatılan kuyuları şuanda açmaya devam ediyoruz. Türkiye, çok büyük bir doğalgaz kaynağı buldu. CHP Milletvekili arkadaşlar, bir hayırlı olsun demekten maalesef acizler. Ya bir ‘hayırlı olsun’ deyin. Ülkemizin geleceği için çok önemli. Şuanda borular döşeniyor, 2023’te kullanmaya başlıyoruz. 2026’da tüm evlerimizde kullanacağımız doğalgaz, inşallah kendi öz kaynağımızla ürettiğimiz doğalgaz olacak.
2002’de akaryakıt fiyatları…Bir asgari ücretli, aylık ücretiyle yaklaşık 100 litre akaryakıt alabiliyordu. 1,50 lira civarındaydı. Asgari ücret de o zaman 170 lira civarındaydı. Şu anki asgari ücret rakamlarıyla 300 litreden fazla akaryakıt alabiliyoruz. Yaklaşık, üç katından fazla bir alım gücünde iyileşmeden bahsediyordum. Bunun daha iyisini yapmak için mücadele edeceğiz. Kendi öz kaynaklarımızı bulmak için mücadele edeceğiz. Birileri, Türkiye’yi umutsuzluğa sevk etmeye çalışsın, biz; Türkiye’yi o ihracat rakamlarımızı daha da arttırarak, hem sizlerin kazanması hem de istihdama katkı sağlaması için inşallah çalışmaya devam edeceğiz. Algılar, gerçeklerin önüne hiç bir zaman geçemez.
Türkiye’de işsizlik rakamları aşağıya doğru gidiyor. Dünyada yukarı doğru gidiyor. İstihdam rakamları, Türkiye’de yukarıya doğru gidiyor, Dünyada aşağıya doğru gidiyor. Niye? Üretim ve ihracatta yaptığımız atılım, bütün bunları sağlıyor. Esnaflarımızla ilgili çok önemli düzenlemeler yaptık. 850 bin, basit usule tabi esnafımızı, vergiden muaf tuttuk. Hayırlı uğurlu olsun. Memur, işçi ayrımı gözetmeksizin tüm çalışanlarımızı 60 bin TL’ye kadar gelir vergisinden istisna tuttuk. Bütün bunlar, hem işverenlerimizin daha rahat çalışmasını sağlayacak hem de işçi ve memurlarımızın alım gücünü arttıracak. Esnaflarımızın kredi yönünden desteklenmesi var, esnaf kefalet kooperatiflerimizle Halk Bankası aracılığıyla, faiz oranlarının yarısını devletimiz karşılıyor. Sanıyorum şuanda yüzde 8’ler civarında sunulan kredi imkanlarının bir o kadarını da Maliye,Hazinemiz sübvanse ediyor. 2022 yılında, tahmini olarak esnafımızın işini geliştirebilmesi adına, ucuz kredi imkânına kavuşabilmesiyle ilgili yaklaşık 60 milyar TL’lik bir kredi harcı ön görülüyor. Bununla ilgili de hükümetimizin sübvanse miktarı yaklaşık 5 milyar TL olacaktır.”
Sağlık konusuna da değinen Milletvekili Çelik, bu konuda da şöyle dedi:
“Sağlıktan da konuşalım…Bu olan biten milletin gözünün önünde olmadı mı? İtalya’da, İspanya’da hastanelerin koridorlarında yerlerde yatanları görmedik mi? Bunları benim söylememe dahi gerek yok, ama burada tam tersi bir algı oluşturmaya çalışıyorlar. AK Parti geldiği yıldan bu tarafa sağlıkta yaptığımız büyük dönüşümün faydasını hem geçtiğimiz dönemde gördük, hem de bu pandemi krizinde faydasını gördük. Bu arkadaşlar, şehir hastanelerine karşıydılar. Şehir hastanelerinin en büyük faydasını milletimiz gördü. Artık, ‘Biz şehir hastanelerine karşı değildik’ demeye başladılar. Kastamonu’da aynı şekilde, hem merkezde eğitim araştırma hastanemizde, ilçelerimizde yenilediğimiz çok güzel imkanlara sahip hastanelerimizde hem pandemiyle mücadele ediyoruz, hem de biraz zor olsa da diğer ameliyatları, poliklinik hizmetlerimizi sunuyoruz. Sadece Kastamonu’dan çevre illere hasta gitmiyor 112 sistemimizle. Eskiden 112 ambulansına bindirilirdi. O da kırık dökük bir ambulans… Ankara’ya git… Hastane bulunmaz, hastane bahçelerinde yoğun bakım sırası beklenirdi. Biz, öyle bir değişime dönüşüme imza attık ki; 112 sistemimiz o hastamıza en uygun yoğun bakım imkanı neredeyse bunu çalışıyor çevre illerimizle. Eğer burada imkan varsa burada. Yani, Çorum’daki hasta da zaman zaman Kastamonu Eğitim Araştırma Hastanesi’nden yoğun bakım hizmeti alıyor. Çankırı Sinop’tan da zaman zaman geliyor. Sağlık çarpıtılacak bir şey değildir. Siz ne yaptınız? Dünyada aşı üreten 7 ülkeden bir tanesiyiz. Yerli ve milli aşımızı ürettik. Her şeye karşı çıkan, terör örgütlerinin yanında duran Türk Tabipler Birliği ve maalesef CHP’li siyasiler, solüsyon deyip dalga geçmeye çalışıyorlar, ama bu onları değil, bu hizmeti üreten, aşıyı üreten sağlıkçılarımızı değil kendilerini küçültür.”
Emin Çınar
Protokol konuşmalarında söz alan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İl Başkanı Emin Çınar ise şunları söyledi:
“Normal şartlarda, genel kurullarda her birinizin özrüne sığınarak bu kürsüye çıktım. Belediye Başkanı, milletvekilleri konuştuktan sonra normalde siyasi erk tarafından söz alınmaz. Ama burada yapılan bir konuşma beni ciddi manada rahatsız ettiği için bu genel kurulda, divan heyetinden söz istedim.
Allah nasip etti, sizler sayesinde parlamentoda görev yaptım. O dönemde muhalefettik. Kastamonu’nun faydasına olacak her konuda, elimizi taşın altına koyacak çabada olduk. Bunlar, her milletvekilinin yapması gereken faaliyetler. Seçim zamanında vatandaşımız iradesini ortaya koyar, o iradenin sonrasında da göreve kim gelirse, bizler de onları saygıyla yad ederiz. Ben, şuanda Milliyetçi Hareket Partisi’nin İl Başkanıyım. 2016 yılında siyasi partimin genel başkanıyla; bu ülkede yaşanan bir süreçten dolayı biz şuanda Cumhur İttifakı’nın bir parçasıyız. Vatandaşımıza hizmet etmenin gayreti içerisindeyiz. Yanlışımız, eksiğimiz vardır; seçim günü geldiğinde de milletimiz iradesini ortaya koyar.
Şimdi, keşke burada olsalardı, divandan tekrardan müsaade isteyecektim. Muhalefet şu anda kolay. Ekonomi sıkıntılı, dolar yükselmiş, hanemizin mutfak giderleri ciddi manada artmış. Bundan hepimiz rahatsızız, ama şunu bilmekte faydamız var. Sayın vekilimiz, ‘Artık bu hükümet erken seçim kararı almalı’ dedi. Belki haklıdır, doğrudur. Beni rahatsız eden mesele de tam buradaki mesele oldu. Seçim iradesi ortaya koyulabilir, kendisi sağlık sektöründeki rahatsızlıklardan dolayı ciddi manada aranmıştır, çünkü ben de aranıyorum. Gerçekten, bu bizim için bir sıkıntı. Ama iki yıldır bu ülke pandemi süreciyle uğraşıyor. Tedaviler öteleniyor ve acil olmayan vakalar, biraz daha geriye bırakılıyor. Sayın Hasan Baltacı Bey bu konularda haklı. Hükümet de elinden gelen gayreti göstermeye çalışıyor. Ama haksız olduğu konu şu: Erken seçim kararını şuanda isteyen, bu ülkede ucu dağa bağlı olan PKK’nın uzantısı olan HDP’dir. HDP’nin desteğiyle şuanda erken seçim ziyaretleri yapılıyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı, HDP’nin temsilcileriyle beraber, ‘Bu ülke erken seçime bir an önce çıksın’ diyerek beraber mücadele ediyor. DEVA’nın, Refah Partisi’nin genel başkanı ziyaret edildi. Sayın milletvekilim mutlaka ona gidecektir. Öncelikle bir defa bu ülkeyi bölme mücadelesi veren HDP’nin eş genel başkanını cezaevinde ziyaret eden Kastamonu’daki AK Parti Milletvekilim değil, CHP’nin kendi milletvekili Sezgin Tanrıkulu. Beni rahatsız eden mesele bu. Dün, bu ülkeyi savunmak, bizlerin huzur içerisinde yaşaması için üç vatan evladımız şehit oldu. Onların üzüntüsü içerisinde bu genel kurulu gerçekleştiriyoruz. Onun için tabii ki erken seçim kararı alınabilir; Sayın Cumhurbaşkanı ifade eder, erken seçim kararı alınır. Şu anda ekonomik olarak ciddi manada bir rahatsızlık söz konusu. Sayın Kılıçdaroğlu çıkıp da derse ki; ‘Dün askere kurşun sıkan, polise kurşun sıkan, FETÖ cemaatine mensup olan insanları, ben affedeceğim’ derse, birileri de düğmeye basar. Bu ekonomik sıkıntılar da yaşanır. Bu gerçeği de hep beraber görmek zorundayız. Bu ülkede şuanda bir senaryo çiziliyor.Millet ekonomik baskılarla bir an önce seçime zorlanmak için her türlü enstrüman kullanılıyor.”
Cengiz MUHZİROĞLU