2018 Türk Dünyası Başkenti olduk gururluyuz, hak ettik mi, bugün değil taa yüz yıl öncesinden hak ettik hem de; müziğimizle, şiirimizle, görmüş geçirmişliğimizle…
Bu ışıltılı apoleti bugün omzumuza takmamızın temelini atanların başında gelen Müzik Öğretmeni Nedim Önuçan’ı rahmet, şükran ve minnet ile yad etmenin tam da zamanı.
Babası ülkemizin ilk asker pilotlarındandı…
Göklerde önüne kimse geçemezdi, o yüzden soyadı kanunu çıktığında “Önuçan” soy ismini aldı.
1950’li yılların başında Taşköprü Ortaokulu’na müzik öğretmeni olarak atandı Nedim Önuçan…
Barakadan bozma bir binaydı okul, yaz tatili gelir gelmez “Hadi” dedi öğrencilerine, “Okul binası yaptırmak için halkımızdan bağış toplayalım”. O zamanlar Kastamonu sahili şen şakraktı yaz aylarında, ver elini İnebolu, motorla denizden geçtiler Abana’ya, Limasollu Naci kampına vardılar.
Orkestrası öğrencilerinden oluşuyordu…
Nedim Önuçan keman ve gitar, Mesut Kenan Ergün keman, Ahmet Zafer Ergün mandolin çalıyor, solist Hepşen Akar söylüyordu. Akşamları Napoliten şarkılar çalıyorlar, o günlerde henüz 5 yaşında olan Ahmet Zafer Ergün gecenin sonunda şapkayı ters çevirip “Pamuk eller ceplere” diyordu müzikseverlere. Toplanan para makbuzla Limasollu Naci kamp yetkililerine sunuluyor, Taşköprü Ortaokulu’na tuğla oluyordu. (Nedim Önuçan bununla da kalmadı, Araç’a okul yapılması içinde turneler yaptı mesela.)
Müzik Öğretmeni Nedim Önuçan Merkez’e tayin oldu daha sonra, Kastamonu Lisesi’nde (Abdurrahmanpaşa Lisesi) göreve başladı, bir yandan da hemen bitişiğindeki Halkevi’nde müzik kursları düzenledi…
Mandolin kursu açtı misal, her yaştan 80 öğrenci, 100 öğrenci.
Halk müziği kursu, Batı müziği kursu…
Tiyatro kursları keza, envai piyesler.
1950’li yıllar…
Kastamonu Halkevi’nde İngilizce ve Fransızca piyesler oynandı.
Kastamonu Lisesi’nde müzik kütüphanesi kurdu…
Pikap aldı, plaklar buldu, öğrencilerine Beethowen, Mozart, Bahh, Dede Efendi dinletti, anlattı, çaldırdı.
Öyle bir Kastamonu vardı ki o vakit…
Konaklarda kuyruklu piyanolar vardı.
Konaklardan ud nağmeleri yükselirdi…
Udi nice kadınımız vardı.
“Tekkealtı” vardı misal…
Müzik “dergahı”.
Fotoğrafını gördüğünüz keman…
Şehrimize gelen İtalyan bir müzisyenden Mızıkacı Kemal Bey’e geçmiş, ondan da Ahmet Zafer Ergün’e.
Resmen hazine…
Kültür varlığı.
Nedim Önuçan, Kastamonu Lisesi Marşı’nı yazdı ve besteledi…
Her Liseli yıllardır ezberden söylüyor.
“Hür gençliğin sesidir çınlayan,
Her gönülden taşar bu vatan,
Türk ırkının şanına şan katan,
Her toprak üstünde bir zafer yaratan.
Kuvvet bizde iman bizim,
İlim bizde irfan bizim,
Yurda feda bu can bizim,
Aşığız aşkımız bu vatan bizim.
Alnımızda bilginin nuru yanar,
Kalbimizde en yüce duygular yasar,
İrfan meşalesi yurda lisemiz,
Kastamonu Lisesi gençleriyiz biz.”
Nedim Önuçan’ın tayini çıktı, Ankara Devlet Konservatuarı’nda göreve başladı…
Ankara İl Özel İdaresi Müdürü Rıdvan Ergün’ü gördü bir gün, çoluk çocuktan laf çıkınca beraberce Rıdvan Ergün’ün evine geldiler. Rıdvan Ergün’ün oğlu Ahmet Zafer Ergün ile Latife Ergün yeni nişanlanmışlardı. Nedim Önuçan öğrencilerini görünce duygulandı ve kağıt kalem istedi. Aşağıdaki şarkıyı orada yazdı ve besteledi.
“Ovasından yaylasından geçmeyen bilmez,
Kuş olup da göklerinde uçmayan bilmez.
Anadolu’m oy aman,
Kastamonu’m oy aman aman,
Benim yurdum oy aman aman.
Gül olup da bağlarında açmayan bilmez,
Kuş olup da göklerinde uçmayan bilmez.
Anadolu’m oy aman,
Kastamonu’m oy aman aman,
Benim yurdum oy aman aman.”
Nedim Önuçan kemanla çaldı…
Latife Ergün söyledi.
Ve önceki gece o şarkıyı Ahmet Zafer Ergün kemanla çaldı…
Latife Ergün söyledi.
Gözlerimiz doldu…
Duygu denizinde yelkensiz kaldık.
Kastamonu’yu “kültür şehri” haline getirenlere selam ola…
Şükran ve minnet duyduk bir kez daha.