518 yaşında bir köprü. Amerika’nın keşfi ile akran sayılır, aralarında 10 yıl yok. Karaçomak deresi üzerinde bir gerdanlık gibi duran bu köprü Kastamonu merkezinde Nasrullah Camii ile adaş ve onunla beraber beş asırdır hizmete devam eder.
1703,1946 ve 2000’de restore edilen köprümüz sadece derenin iki yakasını birleştirmesi için değil, zamanında zengin ile fakirin gönüllerini de birleştirmesi için yapılmıştır. Artık hiç dikkatimizi çekmeyen iki sadaka taşı vardır tam kalbinde.
Sadaka taşı; büyük ecdadımızın naif icadıdır. Tek başına bile yazı değil roman konusudur. Varlıklı insanların yoksul insanlara yardım etmesi için şehir merkezlerinde olan taşlardır. Üstündeki deliğe yardım için bırakılan paradan ihtiyacı olan yoksullar, ihtiyaçları kadar alır. Tamamını boca etmek yoktur o zamanlar insanların zihninde, kendinden sonra gelen de faydalanır. Veren elin alan ele değmediği, Alan gözün veren gözden ezilmediği bir naifliktir bu.
Nasrullah Köprümüzü iki göz gibi süsleyen taşlarıkaybettik bir ara. Önceleri pek kimseumursamadı veya fark etmedi. Meslektaşımız Harita Mühendisi Feridun Hekimoğlu hariç. Üşenmedi, Kültür Bakanlığı’na yazı yazdı, sosyal medyada kampanya başlattı. Kültür Bakanlığı’nın bu konulardaki hassasiyeti sayesinde 4 ay kadar sonra, önce taşların bakım için alındığı yazısı ve daha sonrada sadaka taşlarımız yerine geldi. Ama o sürme gözlere mil çekilmiş halde döndü sadaka taşlarımız. Nasrullah Köprümüzün gökyüzünü seyrettiği o güzelim göz delikleri harç ile doldurulmuş durumda ne yazık ki artık…. Tamam, bu sadaka taşlarını şimdilerde yardım için kullanmıyoruz, ama orijinalini neden bozduk?
Zaten kimseden çekmedi Nasrullah Köprüsü bizden çektiği kadar.
Önce yol açıyoruz diye yarısını yıkıp attık.
Yetmedi, bu yaralı haline bakıp bir de adını ‘kambur köprü’ yaptık!
Son olarak da de gözlerini oyduk, iyimi?
Kamburun üstüne bir de“kör köprü” diyelim de tam olsun iftiramız, ihanetimiz.
Ya dile gelirse bir gün?
Ve şöyle derse:
“-Ey insanoğlu, asıl bu güzelliği görmeyen kör sensin ve sensin bu dünyanın sırtında kambur.”
Var mı cevabınız?
Benim yok.
- ••
Uzun lafın kısası;
Nasrullah Köprüsüdür adı,
Sanma ki kambur veya kördür,
Ecdat yadigârı bir semboldür.
Feza TİRYAKİ