Kastamonuspor, mücadele verdiği Ziraat Türkiye Kupası’nın tam da adına yakışır şekilde, oynadığı her maçta toprağı havalandırmayı sürdürüyor…
Verimini, değerini, estetiğini kaybeden üst lig takımları bir bir alta giderken, futbolun gerçek kimliğini milyonlarca sporsevere yeni baştan hatırlatan Kastamonuspor ise üste çıkıyor.
Toprağa can geliyor sayesinde…
Ürüne kalite.
Ege’deki Akhisar deplasmanında da roman yazdı adeta…
“Batı Cephesinde Değişen Bir Şey Yok”.
Kastamonuspor’un televizyon ekranlarına yansıyan her 90 dakikasının ardından ekranları başındaki yüz binlerce futbolsever, ekibimizin sahaya koyduğu o emsalsiz emek karşısında ayağa kalkıyor…
Saygı duruşuna geçiyor.
Yenilse dahi…
Kazanarak yeniliyor çünkü.
Bir yanda apartmanın üst dairelerinde ikamet etmekte ayak direyen ülkemizin kalantor kulüpleri, diğer yanda ise bodrumdan girip bir bir üst katlara taşınma niyetindeki Anadolu’nun küçük ama mağrur bir ekibi…
Akan çatı bi tarafta, zemin dairenin pembe panjurlu pencereleri diğer tarafta.
Kastamonuspor’un, Ziraat Türkiye Kupası’nda oynadığı son 4 maçtır yense de, yenilse de, berabere kalsa da yüz binlerce futbolsever tarafından avuç patlatırcasına alkışa tutulmasından anlayalım…
Ülkemizde futbolun son yıllarda nasıl da bir suya hasret çölde mahsur kaldığını.
Aranan kanmış meğer…
Beklenen sabanmış.
Alttaki kibrit çöpüymüş hatta…
Kazara çekilmiş olsa, üstündeki kulenin tepetaklak geleceği.
Ülkemizdeki endüstriyel futbol piyasasının karşısında boylu boyunca durup “Kral çıplak” demek de Kastamonuspor’a nasipmiş demek ki…
4 maç yetti de arttı futbol dünyamızın sözde şaşaasının sandalyelerini ters çevirmesine, malumu ilan etmesine.
Kastamonuspor’a futbol otoriteleri başta olmak üzere spor kamuoyunun duyduğu saygının nedeni, 3. Lig’den gelen bir takımın Süper Lig ekiplerine kafa tutması değil…
Tüm mesele Kastamonuspor’un Türk futboluna sunduğu “kabuk değiştirme” fırsatı.
Her kesim bi güzel farkına varmaya başladı ki, ülkemizde boş tribünler ve ekranlar oynanan futbolun çok fazla sürdürülebilir ömrü kalmadı artık…
Namları arşa çıksa da her ne kadar, günümüzde ayak sürür hale gelen kafa kulüplerden başlamak üzere ülke futbolumuzun mevcut bildiklerini bir an önce unutması ve futbolun asıl lügatini yeni baştan hatmetmesi lazım.
Öğretmen aranıyormuş…
Görev Kastamonuspor’a düştü.