Sanatı ve sanatçısı olmayan toplumların bir damarı eksik olurmuş…
Her geçen gün kendilerini aşmayı bilen genç yetenekleri tanımak güzel. İsmailbey Mahallesi Muhtarı Yücel Dibek’in kızı Nurbanu Dibek de kentimizin müzik alanındaki genç yeteneklerden biri. Nurbanu’yla çocukluk yıllarını ve müziğe olan sevgisini müzik yaptığı Kışla Parkı Canoğlu’da konuştuk.
– Nurbanu, kendini kısaca nasıl tanıtırsın?
N.D: 1991 yılında Kastamonu’nun tarihi mahallelerinden İsmailbey Mahallesi’nde doğdum. Hâlâ da doğup büyüdüğüm mahallemizde yaşıyorum. İsmailbey’in dar sokaklarında oyunlar oynayarak büyüdüm. Mahallemizin bahçeli evlerindeki meyve ağaçlarına tırmanıp taze taze meyveler toplardık. Çocukluk yıllarım çok güzel geçti. İlkokulu Şehit Şerife Bacı İlköğretim Okulunda okudum. Öğretmenlerimden Şahin Başat hocamın yönlendirmesiyle basketbol oynamaya başladım. Liseyi bitirinceyece kadar da basketbol oynamaya devam ettim.
– Peki müziği nasıl seçtin?
N.D: Benim çocukluk yıllarım çok neşeliydi. Sosyal bir ortam içerisinde büyüdüm. Abdurrahmanpaşa Lisesi’nde okuduğum yıllarda ailem basketbolun dışında müziğe olan ilgimi de biliyordu. Ailemden müzik adına büyük destek aldım. Bir doğum günümde ailem -bana hediye olarak gitar aldı. Müzik tutkum alınan gitarla bir kat daha artmış oldu.
– Lise bitti. Üniversiteye başladın..
N.D: Evet lise bittti. Üniversite sınavlarına girdim. Denizli Pamukkale Üniversitesi Büro Yönetimi Bölümünü kazandım. İlk sahne tecrübem de üniversitede oldu. Üniversite etkinliklerinde okulum bitene kadar sahne almaya başladım. Hatta okulda aldığım sahnelerde maddi olarak kendime kazanç bile sağladım. 2008 yılında üniversiteyi bitirdim memleketime geri döndüm.
– Sormadan geçemeyeceğim. Müzik sevgin olmasına rağmen neden konservatuarı seçmedin?
N.D: Mesut Uliç hocamla konservatuar sınavlarına hazırlandım. Çok istedim, ama olmadı.
– Üniversite bitti memlekete döndün…
N.D: Evet döndüm. Kışla Parkı’nda tek başıma uzun süre gitar çaldım. Müziği seven arkadaşlarla bir grup kurmaya karar verdik. Klarnet, bateri, bas gitar, bağlama, keman ve gitar enstrümanlarından oluşan Eskuçe adını verdiğimiz müzik grubumuzu kurduk. Çok da sevilen iyi bir pop gurubuyduk.
– Eskuçe ne anlama geliyor, neler yaptı?
N.D: Eskuçe İspanyolca bir kelime. Yani İspanyolca da dinle anlamına geliyor. Kastamonu Eskuçe grubunu yavaş yavaş iyiden iyiye tanımaya başladı. Kastamonu Belediye Başkanlığı düzenlemiş olduğu konserlere bizi de davet etmeye başladı. Özel açılışlara ve günlere de sık sık davet edildik. Sahne aldık. 2008 yılında başlayan bu müzik serüveni ve grubumuz 2015 yılının sonların da arkadaşlarımın eğitim ve iş dolayısıyla il dışına gitmeleriyle o gruptan üç arkadaş kaldık. Guruptan üç kişi kalınca Eskuçe gurubunun adını değiştirerek Patron adını verdiğimiz üç kişilik yeni bir müzik grubu kurduk.
– Yeni gurubunuzda patron kim?
N.D: Tabi ki patron benim. Patron grubunda keman ve bağlamada Uğur Karaçam, bateride Yasin Kavukluoğlu, gitarda ise ben varım.
– Nerelerde sahne alıyorsunuz?
N.D: Reklam olmasın diye isim vermiyorum ilimizin çeşitli cafe ve restoranlarında Patron olarak sahne almaya devam ediyoruz.
– Pop ağırlıklı müzik yapıyorsunuz, beğendiğin ilk üç sanatçıyı say desem kimlerin adını söylersin?
N.D: Sezen Aksu, Sevtap Erener ve Sıla derim.
– Senin eklemek isteyeceğin şeyler vardır.,.
N.D: Benim müzik yaptığımı ve eski bir mahalle komşumuz olarak çocukluk yıllarımı bir gazeteci olarak bilmenize rağmen gecikmeli olsa da sizinle sohbet etmenin mutluluğunu duydum. Müzik ve basketbola olan tutkum benim hiç bitmez. İyi müzikler yapmak için yeni çalışmalarım var. Belki bir gün yeni çalışmalarımızı konuşuruz. Grubumuz adına gazetenize ve çalışanlarına ve size çok çok teşekkür ediyoruz. Sağolun.
TURGUT YILMAZ