CHP ve İYİ Parti’nin ortak Belediye Başkan Adayı Mustafa Öztürk, ortak değerlerin, kutsal değerlerin erozyona uğratıldığını, siyasete alet edildiğini söyledi.
Öztürk, yaptığı açıklamada şöyle dedi:
“Ülkemizin AKP hükümetleri zamanında en büyük kaybı değerlerimiz üzerinden olmuştur. Ortak değerlerimiz çok küçük değerler ile takas edilmiştir.
Şahsi ikbal ve iktidarlarının devamı için mukaddes değerlerimizi siyasete kurban ettiler. Dini bayramlarımız ve milli bayramlarımız bizi birbirine bağlayan değerler olmaktan çıkarıldı. Milli bayramlarımız kutlanamaz oldu ve dini bayramlarımız tatil haline getirildi.
İbadethanelerimiz olan camiler siyasi propaganda malzemesi yapıldı. Aynı kıbleye yönelen, aynı dine inanan insanların namaz kıldıkları camilerde siyasi iktidarlarının devamını sağlamak için kutuplaştırma, bölme ve ötekileştirme çalışmaları yapıldı. Oysa AKP iktidarları gelene kadar herkes etiketsiz ve rütbesiz gider ibadetini yapabilirdi.
Başbakan ya da cumhurbaşkanı gelecek diye namazı geciktirmeler, camilerde cumhurbaşkanımız geldi, kendisine duacıyız diye karşılamalar mütedeyyin ve samimi vatandaşlarımızın ruhunu sızlattı.
Bizim milletimiz camiye, kışlaya ve okula siyaset sokulmaz diye bilirdi. Ta ki sistemi yöneten parti iktidara gelene kadar.
AKP iktidara geldikten sonra okullarımız, camilerimiz ve kışlalarımız siyaset ile tanıştı. Bizi biz yapan değerlerimiz olan bu üç kuruma siyaset girdiğinde ayrışmalar ve ötekileştirme çalışmaları hızlandı. Toplumun kutuplaşması hızlandı.
İktidarlarını devam ettirebilmek için bunu bilerek ve tasarlayarak yaptılar.
Aynı camide ibadet eden, aynı kışlada askerlik yapan ve aynı okulda çocuklarımız okurken, ayrı ayrı partilere oy versek de döner işimize bakardık. Siyasi kimliğimiz, inanç kimliğimiz ve aldığımız eğitim bizim önceliğimiz değildi. Onlar ancak lazım olduğunda dillendirilir, lazım olmadığında herkese komşuluk, arkadaşlık, dostluk ya da akrabalık bağı ile bağlı olurduk.
Laik, antilaik; alevi sünni; Kürt, Türk ayrımları ile iki kutuplu bir ülke profili ortaya çıkardılar. Oysa biz Türkiye resminin renkleri olmaktan mutluyduk. Milletimizin içinde sizinkiler ve bizimkiler diye bir kavram yoktu. Şehitler hepimizin şehidiydi. 15 Temmuz şehidi ve diğer şehitler diye bir kavramımız yoktu.
Kıbrıs gazisi, Kore gazisi ya da 15 Temmuz gazisi diye gazilerimizi ayırmazdık. Onlara hep saygı duyar ve minnet duyardık. AKP iktidara geldiği günden beri bizi birbirimize bağlayan ne kadar değer varsa önce tartışmaya açtı, sonra itibarsızlaştırdı ve sonrada yok etti.
Milli bayramlarımız millet olarak stadyumlarda coşkuyla kutlanırdı. Önce o coşkuyu küçük salonlara alarak yok ettiler. Sonrada resmi bir tören ve göstermelik birkaç dakikalık konuşma yaparak bayramlarımızı ortadan kaldırdılar.
Dini bayramlarımız bizim en büyük değerimizdi. Dini bayramlarımızda kenetlenir ve aramızdaki bütün sorunları sona erdirirdik. Paranın ve rantın hüküm sürdüğü AKP iktidarları döneminde dini bayramlarımız 9 günlük tatillere çıkarılarak ranta dönüştürüldü.
Birey olarak bizi birbirimize bağlayan ve bizim kenetlenmemizi sağlayan kutsal değerlerimiz iktidarlarına ve şahsi ikballerine kurban edildi.
Paranız yoksa bulursunuz, borcunuz varsa ödersiniz, yoksulsanız çalışır zengin olursunuz. Ancak sizi siz yapan değerlerinizi ortadan kaldırır ya da örselerseniz önce birbirinize güven duygunuzu kaybeder ve sonra da her şeyi maddi bir meta halinde görmeye başlar ona fiyat biçmeye başlarsınız.
İşte 17 yıllık bu dönemde yapılan budur. Her şeye bir bedel biçildi. O bedeli ödeyen herkes ile bu değerlerimiz takas edildi.
Perşembe akşamı, yani bugün milletimiz ve Müslümanlar tarafından kutsal olarak kabul edilen ve çeşitli hazırlıklar yapılan üç aylar başlayacak. Bu akşam Regaip kandili…
Bu vesile ile milletimizin ve özelde Kastamonulu hemşerilerimizin üç aylarını ve Regaip kandillerini kutlar; huzur, mutluluk, barış ve esenlikler dilerim.
Regaip kandiliniz kutlu olsun.”