Eski DİSK Genel Başkanı ve 24. Dönem CHP Milletvekili Süleyman Çelebi, Hanönü ve Taşköprü’de yaptığı görüşmelerde köylerde referanduma yönelik sorun yaşandığını gördüğünü belirtti ve “Birçok köy muhtarı şu an tehdit altında, kaymakamlar tarafından. Bunu çok net ifade ediyorlar. ‘Eğer buradan full evet çıkmazsa, size yol hizmeti, size sağlık hizmeti, kışın yol açma hizmeti vermeyiz’ şeklinden tutun çocuklarınız diye devam eden tehdit sürecinin çok yaygın olduğunu görüyorum. Bu tehdidin köylerde ‘evet’ anlamında sıkıntı yaşatacağını görüyorum” dedi.
Eski DİSK Genel Başkanı ve 24. Dönem CHP Milletvekili Süleyman Çelebi, köy muhtarlarının kaymakamların tehdidi altında olduğunu, köylerin referandumda evet oyu vermeye zorlandığını iddia etti.
Partisi adına referanduma yönelik çalışmalarda bulunmak üzere geldiği ilimizde Taşköprü ve Hanönü’deki temaslarının ardından bir basın toplantısı düzenleyen Çelebi, şunları söyledi:
“Gerek Hanönü, gerekse Taşköprü’de siyasi kimlikleri çok farklı olan insanlar, vicdani kararlarını sandıkta daha iyi kullanacaklarına inanıyorum. Merkezlerde bunun daha başarılı olacağına inanıyorum. Köylerde bir sorun var, bunun altını çizerek söylüyorum. Dün köy muhtarları ile de görüşme yaptım. Birçok köy muhtarı şu an tehdit altında, kaymakamlar tarafından. Bu çok net ifade ediyorlar. Muhtarlarla görüşmemi anlatıyorum, ‘eğer buradan full ‘evet’ çıkmazsa, size yol hizmeti, size sağlık hizmeti, kışın yol açma hizmeti vermeyiz’ şeklinden tutun çocuklarınız diye devam eden tehdit sürecinin çok yaygın olduğunu görüyorum. Bu tehdidin köylerde ‘evet’ anlamında sıkıntı yaşatacağını görüyorum. Ama merkezlerde bunun daha özgürleşeceğini düşünüyorum. Hem Kastamonu İl Merkezi açısından söylüyorum, hem de ilçeler açısından söylüyorum.”
CHP CHP İstanbul İl Saymanı Mehmet Diribaş ile birlikte ilimize gelen ve dün de CHP İl Başkanı Muzaffer Bıyıklı ve Merkez İlçe Başkanı Uğur Alemdar ile birlikte şehir merkezinde esnafları dolaşıp vatandaşlarla görüşen Çelebi, Meclis’te olduğu ve Kastamonu’nun fahri milletvekilliğini üstlendiği dönemde ilimiz adına gerçekleştirdiği çalışmaları hatırlattı.
“Türkiye’nin geleceği ile ilgili bir süreci yaşıyoruz” diyen Çelebi, “Bu referandum değil… Referandum eşit koşullarda, özgürlükler içerisinde yapılır. Evetin mükâfatlandırıldığı, hayırın cezalandırıldığı bir süreci yaşıyor Türkiye… Özgürce, eşit koşullarda yarışma yok. Hayır diyenlerin tamamının nerede ise terörist diye suçlandıkları, terörü belki güçlendirecek deyimlere varan değerlendirmeler üst düzeyden yapılıyor, bunu çok haksız buluyorum” dedi.
Sözlerini, “Ülke korku toplumu haline dönüştürüldü. Korkutulmuş ve ürkütülmüş bir toplum halindeyiz, sindirilmiş bir toplum halindeyiz, yani evetini de özgürce söyleyemiyor, ondan bile korkuyorlar” diye sürdüren Çelebi, Türkiye’nin terör gibi FETÖ gibi ciddi sorunları bulunduğunu, bunlardan da önce gelen sorunun ise hukuksuzluk sorunu olduğunu belirtti ve şöyle konuştu:
“Bugün insanlar yargısız olarak, yargısız bir infazın sonucunda işte çok fazla sayıda sizin meslektaşınız şu anda hapishanelerde ve iddianamesi yok ortada, içeri alıyorlar, alıyorlar ve serbest bırakılıyorlar, bu ülkede serbest bırakan yargıç yargılanıyor. Serbest bırakan savcı sorgulanıyor ve hemen gözaltına alınıyor. Bizim şu an gördüklerimiz yani polis devleti dediğimiz devlet türünün şu anda uygulanır noktada olduğunu çok net görebiliyorum. ”
Çelebi, 16 Nisan’da halk oyuna sunulacak anayasa değişikliklerine öncelikle elde edilmiş hakları tehlikeye düşecek olan işçilerin, güvencesiz bir çalışma süreci yaşayacak memurların, emeklilerin, siftah yapamayan ve kendisini daha ciddi sorunların beklediği esnafın, çiftçinin hayır demesi gerektiğini savundu ve şöyle devam etti:
“Referandum da hayır çıkacağına inananlardan bir tanesiyim. Büyük bir oranla yüzde 57 oranla hayır çıkacağına inanıyorum. hayır demenin bu kadar zor olduğu bir süreci yaşıyoruz, evet daha rahat söylüyor ama evet söyleyenler bilinsin ki hayır oyu verecekler. Bu yeni bir slogandır evet diyecekler hayır oyu verecekler. Evet oyu çıkarsa Türkiye batış noktasına kadar gidecektir.
Hepsinde yanıldılar ve bu anayasada da yanıldılar, şimdiki anayasada da yanılıyorlar. Burada da çok ciddi bir yanılgı içerisindeler. Keşke bu yanılgıyı yaşamamış olsalar. Sonra ‘pardon’ diyeceğiz, iş işten geçecek. Türkiye’nin zamanı bu kadar buna harcaması benim açımdan yanlıştır. Bir de, hayır oylarının fazla çıkmasından sonra siyasi partiler kanunu, sendikalar kanunu, seçim kanunu da dahil olmak üzere demokratikleşme sürecini ivedi olarak yeniden ele alınması gerektiğini düşünenlerden birisiyim.”
Partilerde çok çok önemli görevlerde bulunanların, FETÖ’yle çok yakın ilişkileri olduğunu söyleyen Çelebi, şöyle konuştu::
“Söyle Fetullah Hocam’ diyen belediye başkanları, ‘güzelim hocam’ diye övenlerin hiçbirisi bu noktada tek bir cümle etmiyorlar. Yönlendirmişler, onlar da inanmışlar. Ne yapalım bu ülkenin şimdiki Adalet Bakanı, çok methetmiş onları. İçişleri Bakanı çok methetmiş. Dışişleri Bakanı çok methetmiş. Meclis Başkanı çok methetmiş. Belediye Başkanı etmiş. Başbakan etmiş. ‘Bu hasret bitsin’ demiş. Gazeteler bunları yazmışlar, çizmişler vatandaşı yönlendirmişler. Bu yönlendirmenin içinde olanlar cezalandırılıyor. Yönlendirenler kenara oturmuşlar. Allah affetsin ile olmuyor bu işler.”