Muhittin Paşa Kastamonu’nun 16 Eylül 1919’da Kuvayi Milliye safına geçmesinin ardından “Kastamonu ve Bolu Havalisi Komutanı” olarak ilimize geldi, “İstiklal Yolu” hattından tutun da bölgenin çetelerden temizlenmesine ve isyanların durdurulmasına, düzenli orduya asker sevkiyatına kadar tarihi başarılara imza attı…
Türkiye Cumhuriyeti’ne uzanan yolun sabırlı, dirençli, gözü pek savaşçılarından biri oldu.
Ömründen vererek…
Canı pahasına.
Osmanlı döneminde görev yaparken savaşmadığı cephe, yatmadığı zindan, sürülmediği “Fizan” kalmayan Muhittin Paşa, çok yönlü kültürü ile de dillere destan bir insandı…
O kadar fırtına içinde adeta bir kültür abidesi nasıl ortaya çıkabildi?
Dünkü yazımda Muhittin Paşa’nın bestelediği rast ve kürdilihicazkar makamındaki şarkılarından ikisini paylaşmıştım…
Şiirini kaleme aldığı ve bestelediği “Marş-ı Milli” eserini de bugün okuyalım.
Dinlemek isteyenler için: https://www.youtube.com/watch?v=ttXvY37fQhg&ab_channel=%C4%B0stiklalMar%C5%9F%C4%B1
Kastamonu’nun kıymetine ve önemine paha biçilmez bir coğrafya olduğunun bir kanıtı da; İstiklal Marşı’nı yazanın da, vaktiyle değiştirilmesi gündeme gelip de arz edilen yeni önerilerden birini yazanın da yollarının bir dönem Kastamonu’dan geçmiş olması ve tanışıyor olmaları…
Bir asır öncesinin Kastamonu’sunu bugünün şartlarında anlayabilmek gerçekten zor.
Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı “İstiklal Marşı” 12 Mart 1921’de Meclis’te ayakta alkışlanarak kabul edildi, ancak bir süre sonra değiştirilmesine yönelik sesler yankılanmaya başlandı ve 1925 yılında yeni bir ulusal marş için yarışma açılmasına karar verildi…
Cumhuriyet’in kurulmasının ardından oluşan siyasi konjonktürün böylesi bir durumu ortaya çıkardığına şüphe yok.
Onlarca şiir ve beste katıldı yarışmaya…
Muhittin Paşa da yazdığı şiir ve bestesi ile yarışmaya katılan şair ve bestekarlar arasındaydı, iki bölüm halinde yazdığı “Marşı Milli” eserini seçici kurula gönderdi.
“Marş-ı Milli”…
“Cümle millet ferahlandı gülüyor
Aziz vatan sahibini buluyor
İslâm ile henüz nimetleniyor
Her taraf cennet asa oluyor
Yaşasın vatan yaşasın millet deniyor
Ne büyük nimet bu söz söyleniyor
Ehli vatan ahdi Zişan ettiler
Vatan için ölmeyi mukaddes bildiler
Vatandaşlar el ele birleştiler
Yaşasın adalet yaşasın müsavat dediler
Aslan yürekli Kemal Paşa uludur
İtikadı iman ile doludur
Allah’ın pek sevgili kuludur
Askeri her tarafta doludur.”
Olmadı…
Muhittin Paşa’nın şiiri ve bestesi yanı sıra yarışmaya katılan onlarca eser de kabul edilmedi, Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşı ile devam edildi, sonrasında 1937 yılında gündeme gelen değiştirme adımları da gerçekleşmedi.
•
Not:
Muhittin Paşa 1870 yılında İstanbul’da doğdu, “asker, öğretmen, müdür, mutasarrıf, vali, diplomat, milletvekili, müzisyen” olarak vatana hizmet etti…
Soyadı kanunu sonrası “Akyüz” soyadını aldı…
“Alnı ak” yaşadı.
3 Ekim 1940 günü ebediyete intikal etti…
Ankara Hava Şehitliği’ne defnedildi.
Unutulmayacaklar arasına katıldı…
Cennet mekan.
MUSTAFA AFACAN