Doğruoğlu ailesi Kastamonu’da 64 yıl müftülük yaptı, 1893’ten 1957’ye, Osmanlı’dan Türkiye Cumhuriyeti’ne devrolan en zor dönemde görevde bulundular…
Zor yılların müftüleriydiler.
Dört gün süren yazı dizisinde aileden Osman Nuri Doğruoğlu’nu eldeki bilgiler ışığında “hikayeleştirmeye” çalıştım…
Dört başı mamur iş tarihçilere düşüyor elbette.
Osman Nuri Doğruoğlu hakkında bilgi çok az, Allah’vere şehrimizde “Fazıl Çifçi” gibi bir pırlanta var da etrafını aydınlatıyor, verdiği bilgi desteği için bir kez daha teşekkür ediyorum…
Kastamonu tarihinin mihenk taşlarından bir kahramana bu ilgisizliğin sebebini anlamak mümkün değil, bundan sonrasında bari üzerimize düşen vefayı göstermeyi umut ediyorum.
Müftü Osman Nuri Efendi, 1856 yılında Kastamonu’nun Beyçelebi mahallesinde doğdu, 1893-1909 yıllarında Kastamonu Müftülüğü yapan Müderris Hafız Mehmet Emin Efendi’nin oğludur, dedesi ise “Debbağahmetzade” ve “A’mazade” lakabıyla da bilinen Şeyhülkurra Hafız Mustafa Efendi’dir…
Nasrullah Kadı Mektebi’nde ilköğrenimini yaptıktan sonra Abdülbaki Medresesi’nde yüksek öğrenimini tamamladı, babası Mehmet Emin Efendi’den icazet aldı.
1887 yılında Kastamonu Bidayet Mahkemesi’ne üye olarak atandı, 1890’da İsfendiyarbey Medresesi müderrisi görevine getirildi, 1893’te Vilayet İstinaf Mahkemesi üyesi ve sonrasında Şer’iye Mahkemesi başkatip oldu…
Aynı zamanda tedris görevine de devam ederek beş öğrencisine icazet verdi.
Ağustos 1909 tarihinde Kastamonu İl İdare Kurulu’nun seçimi ve şeyhülislamlığın onayı ile, babasının vefatı üzerine boşalan Kastamonu Müftülüğü görevine atandı, müftülük görevini 1920 yılındaki bir süre haricinde 1938’e kadar sürdürdü…
Kastamonu Müftülüğü web sayfasında başlangıç tarihi “1908” olarak geçiyor.
Müftü Osman Nuri Efendi’nin önceki üç yazıda Türkiye Cumhuriyeti’ne giden süreçte Kastamonu’da oynadığı büyük rolü anlatmaya çalıştım, temel direklerden biriydi, canı pahasına irade ortaya koydu…
Soyadı kanunun çıkmasının ardından alacağı “Doğruoğlu” soy ismini hak ettiğini, Cumhuriyet idaresinin ortaya koyduğu kararlara yeri geldiğinde itiraz ederek gösterdi, doğru bildiğinden şaşmadı.
“25 Temmuz 1925” misal…
Eğitim alanında yapılan devrimler sonucunda medreseler kapatılmaya, yerlerine batı tipi okullar açılmaya başlandı, yeni eğitim sistemine geçildiği sırada, müderrisi olduğu Abdülbâki Medresesi’nin de kapatılması ve binasının satışa çıkarılması kararı verildi. Diyanet İşleri Riyaseti’ne yazı yazdı, İslam’ın şerefini süsleyen binaların ayakta kalmasının doğrudan doğruya diyanet işleri reisine emanet olduğunu hatırlattı.
Haklı görüldü itirazı…
Karardan geri dönüldü.
Ne var ki…
24 Mayıs 1927 tarihli mahkeme kararı ile bina maarife devredildi.
Müftü Osman Nuri Doğruoğlu’nun ölüm tarihine ilişkin resmi bir bilgi yok…
Müftülük görevini 1938 yılında bırakmasından hareketle bu tarihte ebediyete intikal ettiği varsayılabilir.
Osman Nuri Doğruoğlu’nun babasından devraldığı müftülük görevi yine aile içinde kaldı…
Kastamonu Müftülüğü görevini 1939-1957 döneminde Ahmet Haşim Doğruoğlu sürdürdü.
Müftü Osman Nuri Doğruoğlu hakkında geç malumatım oldu…
Ne kadar cahil kaldığımı anlamış oldum.
Şad olsun…
Mekan cennet.
MUSTAFA AFACAN