Prof. Dr. Kenan Mortan, konferans için geldiği kentimizdeki gözlemlerini İŞ’te KOBİ portalındaki köşesinde “Kadın girişimciler sahnede başlıklı yazısıyla değerlendirirken, “Kadınlar ciğeri yanmış durumda. Kendilerini evlere tıkılmış hissediyorlar. Evden çıkıp iktisadi yaşama katılmak en büyük arzuları” dedi.
Kastamonulu kadınların girişimciliği ve bir şeyler yapma, örgütlenme arzusundan övgüyle söz eden Mortan, kooperatifçiliğe en yatkın olanların kadınlar olduğu vurgusunu yaptı ve “Bu nedenle bir üst birliğin ya da destek kuruluşunun varlığı çok önemli” diyerek erkek girişimcilere dayanışma çağrısında bulundu.
Kenan Mortan
7 GÜNDE 1 / İŞ’te KOBİ
KADIN GİRİŞİMCİLER SAHNEDE…
Sarı Konak Kadın Girişimciler Kooperatifi : SarıKonakKooperatifi 10 Aralık 2018 ‘de kuruldu. Başkanı Mihriban Tüfekçi. 10 Aralık önemli. Türkiye’nin kurtuluşunda ilk kadın mitinginin günü. Kastamonu ‘da yapıldı. Bu yüzden simge bir gün. Bu kooperatif önce Kastamonu Belediyesi ‘nden bir konak kiralamış. Böylece önce cari giderini karşılamayı hedef almış. Şimdi ise Kastaoınu ‘ya has ürünleri üretip yurt genelinde pazarlamak istiyor. Kastamonu Köy- Koop arkalarında. Bir anlamda onlara örgütlenme ve pazarlama deneyini anlatacak , fazla yanlışlık yapmasını önleyecek.
Altını çizeyim , bu kooperatifler tüm çocukluk hastalıkları yaşayacaklar. Ama önemli olan bazısını aşı vb. yolla önlemek.
Bunun gibi bir girişim Siyez Evi . Kurucusu öğretmen Sevim Özsoy Azdavay’lı. 2017 ‘de Kastamonu ‘ya geri dönmüş. Bir konak kiralamış. Siyez tohumunu sergiliyor, anlatıyor. Sevim öğretmen yöresel ürünlerin psazarlasması için kurduğu oluşuma ”Sümerbank” adını vermiş.Bu arada öğreniyorum ki siyez buğdayından üretim Kastamonu ‘da 10 bin tona varmış. Hiç bir pazar sorunu yaşanmıyor. Şimdi yurdun 6 ilinde ekim yapılması hepimizin gurur kaynağı olmalı. Zira bu yolla ülke ilk kez kendi atalık tohumuna sahip çıkmış oluyor.
Bu bir ilk değil : Yıl 1944. Vali Dr. Mithat Altınok bir Kastamonu Kadın Dokuyucu ve Dokutturucu Kooperatfi ” nin kurulması için öncülük ediyor. Sonrasını Köy-Koop Başkanı Erol Akar‘dan dinleyelim :
– Bakanlar Kurulu 1941 ‘de Kastamonu Dokuyucular ve Dokkuturucular Küçük Sanat Kooperatifi adında bir kooperatifin kıruluşunu onaylıyor. Kurucusu Vali Dr. Müthat Altınok. 600 ortakla kurulan kooperatifin üye sayısı bir yıl içinde 2.100 ‘e çıkmış, tezgah sayısı 22.899 ‘a ulaşmıştır.Binlerce kadın ve kız kooperatif sayesinde önemli bir gelire kavuşmuş savaş yıllarında muhtaç olmaktan kurtulmuştur.
Dar ve orta gelirli insanların emeğini ve sermayesini bir araya getirerek müşterek iş yapma çbalarını desteklemekten başka ne yapılabilir ki ?
Bir buluşmada yanan meşale :Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odası ‘nda buluşuyoruz. Açıkçası, beklediğim sayı 20-25. Oysa salon tıklım tıklım dolu . 100 ‘ü aşkın , ağırlığı kadın olan insanlar var. Kooperatif ve yerel kalkınma üstüne 3-5 şey anlatıyorum. Sonrasında kadınların soruları yükseliyor. Hem de ne yükselme. Soru… soru… soru…. Sarı Konak Koopersatifi sadece orada sanırken, eller yükseliyor. Anlıyoruz ki Taşköprü ‘lülü kadınlarımız gelmişi Yine eller kalkıyor bu kez Hanönü ‘lü kadınların varlığını anlıyoruz. Sonra Devrekani sonra sonra Daday…. 14 ‘de başlayan toplantı 16 ‘ya ulaşmış ” tıs ” yok. Kadınlar sorgulamada devamda. Oturumun kolaylaştırcısı olarak ”çay salonuna geçelim , birebir soruları cevaplandıralım ” önerisini getiriyorum. Yan salona geçiyoruz. Bu kez Köy Koop Başkanı Sn. Akar söz alıyor, kadınları rekabetçi davranışlara karşı uyarıyor. Bu arada Köy Koop katkısını bir güzel anlatıyor, kimsenin aklında bir soru kalmıyor.
Çıkardığım sonuçlar :Kadınlar ciğeri yanmış durumda. Kendilerini evlere tıkılmış hissediyorlar. Evden çıkıp iktisadi yaşama katılmak en büyük arzuları. Hepsi ellerinden iş geldiğini biliyor. Bunları bile değerlendirse ” anlamlı ” olacağını kestirmiş durumda. Bildikleri bir nokta daha var : Bu işler bir başına yapılamaz ! Bunun için kooperatifçilik konusuna en yatkın onlar. Zira iyi bir süt kooperatifinin neler yapabileceğini görüyor ve blliyorlar.Bu uzun yolculukta bir korkuları var : Maliye ve haciz konusu. Bu nedenle bir üst birliğin ya da destek kuruluşunun varlığı çok önemli. Buna bir tampon kuruluşu adını da verebilirsiniz.
Evet erkek girişimciler… Böylesi bir üst kuruluşta yer alarak bu dayanışma görevini yerine getirebilirsiniz.
Ne de olsa onlara ödenmemiş çok borcumuz var.