“Bu da neyin nesi?” demeyin, yabancı değil “kuzugöbeği mantarı”… Höbelen mantarı desem belki daha tanıdık gelir.Kuzugöbeği (Morchellaesculenta), Morchellaceae familyasından, yenilebilen bir mantar türüdür ve bizim dağlarımızda da mevcuttur. Faydaları saymakla bitmez. Bitkinliğe, yorgunluğa güçsüzlüğe iyi gelir, gözler için çok faydalıdır, protein olarak zengindir, bağırsaklara, kansızlığa iyi gelir, B1,B2 ve C vitaminleri içerir yüksek oranda kalsiyum, sodyum, potasyum içerir. Sağlık deposu maşallah. Öylede olmak zorunda çünkü kurusunun kilosu bin liranın üstünde.
Kastamonulu olarak mantar konusunda hassasiyetimiz meşhur olmasına rağmen pek bilmediğimiz bir mantar türüdür kuzugöbeği mantarı… Kanlıca, cincile, içikızıl mantarı toplarken üstüne basıp geçeriz belki de.
Severiz mantarı ezelden beri. Bir pazar gününü feda edip dağ taş dolaşıp, pazardan 20 TL’ye alabileceği mantar için 100 TL yakıt masrafı yapıp aile ekonomisine katkı sağladım diye hava atan adam Kastamonuludur zaten.
Neyse ki ben kuzugöbeği mantarının değerini birkaç yıl önce öğrendim. Üyesi olduğum Çankırı Doğa Sporları ve Arama Kurtarma Kulübü (ÇANDAK) ile yaptığımız bir kamp esnasında Tosyalı hemşerimiz Tacettin Hayırlı bize hem tanıttı hem de kucak dolusu topladı. Akşam kamp ateşinde sac üstünde yukarıda saydığımız tüm faydalarını sömürdük resmen.
Yalnız hâlâ içimde bir ukde kaldı. Arkadaşlar yemeğini yaparken soğan, domates, biber, tereyağı ile bir güzel kavurdular. Çok da güzel oldu, ama yarı yarıya seyreldi. Yani kilosu bin liradan 500 liraya düştü. Zarar mı ettik acaba? Neyse bir dahakine yıkayıp kıtır kıtır sade yerim ki değeri düşmesin. Kilosu bin liralık mantarı kaç kişi alıp, bulup yiyebilir?
İşin latifesi bir yana, gerçek zenginlik, kilosu bin liralık mantarı alacak paraya sahip olmak değil onu sana toplayıp, yemeğini yapıp ikram edecek dostlara sahip olmaktır.
Feza TİRYAKİ