Mehmet Akif Ersoy, ölümsüz eseri İstiklal Marşı ile kalplerimize imzasını atmışmilli şairimizdir. Çok yönlü olan şair MehmedRagîf, daha sonra Mehmet Âkif Ersoy, şairliğinin yanı sıra veteriner hekim, öğretmen, vaiz, hafız, Kur’an mütercimi ve siyasetçidir. Mehmet Âkif Ersoy, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ulusal marşı olan İstiklâl Marşı’nın yazarıdır. “Vatan Şairi” ve “Millî Şair” unvanları ile anılır.
Mehmet Akif Ersoy, çok yönlü kişiliği yanında yokluk içinde geçen hayatında İstiklal Marşı için verilen 500 TL’yi Türk Ordusuna bağışlayacak kadar ulvi bir kişiliğe sahip bir milli kahramanımızdır.
İstiklal Marşı yanı sıra, Çanakkale Destanı, Süleymaniye Kürsüsünde, Fatih Kürsüsünde, Nasrullah Kürsüsünde, Bülbül, Safahat en önemli eserlerindendir. Akif, güçlü kaleminin yanında, etkili hitabeti ile de bilinir. Milli Mücadele yıllarında özellikle İstanbul ve Anadolu’daki camilerde etkili konuşmalar yapmış, halk üzerinde büyük etkiler yaratmıştır.
Bu camilerden biriside Kastamonu Nasrullah Kadı Camisi’dir. Milli mücadele yıllarında bir ayını Kastamonu’da geçiren Milli Şair bu dönemde iki konakta kalmıştır.
Bunlardan ilki Hafız Sadık Efendi Konağı’dır. Akif, ilk geldiğinde yalnızdır, yanında ailesi bulunmamaktadır ve bir müddet burada yaşar. Daha sonra ailesini de Kastamonu’ya getirir ve bugünOlukbaşıdediğimiz bölgedeki büyük konakta ikamet ederler. Bugün Hafız Sadık Efendi Konağı bizim için büyük önem arz etmektedir çünkü ikinci ikametgâhı Olukbaşı Terzi Mehmet Emin Efendi Konağı bugün mevcut bulunmamaktadır. Hafız Sadık Efendi Konağı restorasyondan geçmiştir ve Mahkemealtı’nda bulunmaktadır.
Dış restorasyonu yapılmış olan Hafız Sadık Efendi Konağı maalesefkaderine terk edilmiş, boş ve âtıl durumdadır.
Kastamonu’da bulunduğu 19 Ekim 1920 ve 24 Aralık 1920 tarihleri arasında (5 Kasım 1920 Cumagünü) Kastamonu’nun en büyük ve merkezi camisi olan Nasrullah Camii’nden bir vaaz vermiştir.
Milli şairimizin Kastamonu’da ikamet ettiği iki konaktan birine sahip çıkamamışız bari diğerine sahip çıkalım. Hafız Sadık Efendi Konağı bir müze olmayı, Mehmet Akif Ersoy bu müzeye ismini vermeyi hak etmiyor mu?
Ya Kastamonulu olarak bizler bu müzeyi yapmayı milli şaire borçlu değil miyiz?
Hele ki karşısında bulunan eski yangın havuzu üstündeki parka bir de Mehmet Akif Ersoy’un heykeli dikip ‘Milli şairimiz karşıki konakta ikamet etmiştir’yazsak yakışmaz mı?
Birçok Avrupa ülkesi, Güney Amerika ülkesi ve Azerbaycan da yolda yürürken bir heykel ile karşılaşırsanız o heykelin bir şair, sanatçı veya devlet büyüğü olduğunu ve heykelin yanındaki evin; doğduğu, öldüğü veya ölümsüz eserlerini yazdığı ev olduğunu size söylerler. Müzeye çevrilmiş evi gezer o kahramanı anarsınız.
Eloğlu mu milli kahramanının değerini iyi biliyor, biz mi boş vermişiz onu bilemiyorum?
Ama bu konuda bildiğim bir şey var oda Kastamonulular olarak Hafız Sadık Efendi Konağı’nı Mehmet Akif Ersoy müzesi yapmamız gereğidir.
Karşısındaki parkada milli şairin bir heykeli yapılırsa görev tamamlanmış olur.
FEZA TİRYAKİ