CHP Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı, yeni ders yılı mesajında, ülkenin beş temel sorununun başında eğitimin geldiğini belirtti ve “Eğitim alanındaki yanlış politikalar, öğrenci ve ailelerin daha iyi bir gelecek hayalini yok etmiş durumda.Türkiye, vakit geçirmeksizin eğitim politikalarını Atatürk ilke ve devrimleri, cumhuriyet değerleri ışığında çağdaş, demokratik, laik, bilimsel ve eşitlik ilkesine dayalı bir anlayışla yeniden yapılandırmalıdır” dedi.
Baltacı’nın mesajı şöyle:
“Ulu Önder ve Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk, Eylül 1924’te Samsun’da öğretmenlere hitaben, “Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum halinde yaşatır veya bir milleti kölelik ve sefalete terk eder” diye konuşur.
Bilimsel ve laik, fırsat eşitliğini içeren, öğretmenleri yücelten, kadın- erkek eşitliğine dayalı milli bir eğitim politikasını, kurucusu olduğu cumhuriyetimizin temel özelliklerinden biri kılan Ulu Önder Atatürk, bu alandaki zaferleri, ekonomik zaferlerle birlikte ülkemizin gerçek kurtuluşunu sağlayacak en doğru yol olarak görüyordu.
Oysa, bugün Türkiye’nin beş temel sorununun ilk sırasında eğitim yer alıyor. Eğitim alanındaki yanlış politikalar, öğrenci ve ailelerin daha iyi bir gelecek hayalini yok etmiş durumda. Dünya Ekonomik Forumu’nun “Eğitim Kalitesi” raporuna göre Türkiye 137 ülke arasında 99. sırada yer alıyor. Toplam 98 ülke çocuklarına bugün ülkemiz çocuklarının aldığı eğitimden daha nitelikli bir eğitim sunuyor. Öğrencilerimizin, Uluslararası PİSA değerlendirmeleri, OECD ortalamasının gerisinde bulunuyor.
Türkiye, vakit geçirmeksizin eğitim politikalarını Atatürk ilke ve devrimleri, cumhuriyet değerleri ışığında çağdaş, demokratik, laik, bilimsel ve eşitlik ilkesine dayalı bir anlayışla yeniden yapılandırmalıdır. Bu bağlamda niteliksiz eğitimin ve beyin göçünün temelinde demokrasi eksikliği ve üretime dayalı olmayan ekonomi politikaları olduğu da unutulmamalıdır.
Eğitimin en önemli bileşeni öğretmenlerimiz de yeni eğitim- öğretim yılına büyük sorunlarla birlikte giriyorlar. Özlük hakları yok edilen, partizan baskılara maruz kalan öğretmenlerimiz, liyakat ve ehliyet esasının kalktığı bürokraside görevlerini ifa edemez hale getirilmişlerdir. Bunca engele rağmen onurla mesleğini icra eden öğretmenlerimize şükran borçluyuz.
Bu duygu ve düşüncelerle tüm öğrencilerimize yeni eğitim yılında başarılar diliyor, 2019-2020 eğitim öğretim döneminin 21. Yüzyılın bilimsel gerçekliğine uygun geçmesini temenni ediyorum.”