“Cumhur İttifakı’nın gayesi Türk milletini refaha kavuşturmak”
MHP İl Kongresi dün yapıldı. Genel merkez görevlendirmesiyle il başkanlığına getirilen Emin Çınar, bu kez delege oylarıyla başkan seçildi. Kongreye katılan MHP Genel Sekreteri Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, “Hiçbir odak, hiçbir mahfil, hiçbir güruh, hiçbir siyasi düşük, Cumhur İttifakı’nı çatlatamayacaktır. Cumhur İttifakı’nın kuruluş gayesi; Türk milletini refaha kavuşturmak, Türk devletini süper güç yapmak, Türk kültürünü muasır medeniyetler seviyesinin üzerine taşımaktır” dedi.
Son seçimlerde aldıkları oy oranına dikkat çeken Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu, “Adımları daha da sıklaştırarak, bundan sonrasında hedef Kastamonu’da birinci parti olmak. Biz hazırız, bundan sonra hedef tek başına iktidar” derken, İl Başkanı Emin Çınar ise “Cumhur ittifakına en ufak bir zarar vermeden siyasetimizi yapmaya gayret gösteriyoruz. Geçmişte eksik bırakılanlardan dolayı mikrofonda şikayette bulunmadım. Biz hizmetkârlığı yapabilmenin gayreti içerisinde olacağız” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) 13.Olağan Kastamonu İl Kongresi, partinin Genel Sekreteri Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın da katılımıyla gerçekleşti.
Yüksel Aydın’ın istifası sonrasında Genel Merkez tarafından il başkanlığına getirilen Emin Çınar, tek aday olarak girdiği seçimlerde bu kez de delegelerin oylarıyla il başkanlığı görevine seçildi.
Katar Plaza Rüya Düğün ve Kongre Merkezi’ndeki kongreye Belediye Başkanı Opr. Dr. Rahmi Galip Vidinlioğlu, MHP’li Belediye Başkanları, MHP İlçe Başkan ve yönetimleri, İGM ve BM üyeleri, AK Parti İl Başkanı Doğan Ünlü, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Akif Güzel ve STK’ların başkan ve yöneticileri katıldı.
Kongrede MHP Genel Sekreteri Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, Belediye Başkanı Opr. Dr. Rahmi Galip Vidinlioğlu ve MHP İl Başkanı Emin Çınar birer konuşma yaptı.
Divan başkanlığını İsmet Büyükataman, yardımcılığını Tarık Ziya Çağılcı, katip üyeliklerini de Hasan Eyüpoğu ve Gürsen Özdağ’ın yaptığı kongrede denetim, faaliyet, mali raporlar okunarak görüşüldü ve oy birliğiyle kabul edildi.
İl Başkanı Emin Çınar’ın yönetimi şu isimlerden oluştu:
Hasan Eyüpoğlu, Kamil Necdet Nergiz, Feyyaz Pattaban, Muzaffer Berber, Beşir Değer, Emin Hakan Yılmaz, Erdoğan Berber, Enver Eroğlu, Reşat Ömür, Mehmet Pattaban, İhsan Kaşgil, Tahir Başaran, Adem Sürgit, Mesut Küçük, Fatih Celepçi, Alperen Özmen, Devlethan Yavuz, Hakkı Germeçli, Faruk Özcan ve Emrah Şahanoğlu.
Denetim kurulunda da şu isimler yer aldı:
İsmail Hakkı Özcebeci, Mehmet Çiftçi, Tahir Can Bayseçkin, Ahmet Rüştü Ayhak, Fikri Yazan, Mehmet Tiryaki ve Ümit Köylü.
Büyük Kongre delegeliklerine ise şu isimler seçildi:
Emin Çınar, Ayhan Özmen, Rahmi Galip Vidinlioğlu, Mustafa Dündar Özurgancı, Mustafa Arabacı, Mustafa Levent Uğuzbalaban, Hilmi Büyükbayram, Müjdat Kalkan, Şaban Yıldırım, Engin Uzuner ve Yüksel Aydın.
Genel kurulda yapılan konuşmalar şöyle:
İSMET BÜYÜKATAMAN
“Milliyetçi Hareket Partisi; ilkeli, iradeli, tutarlı, ahlaklı, ülküleriyle var olan bir millet şaheseri; millî duruşuyla zamanlar üstü bakabilen köklü bir partidir. Türk milleti var olduğu sürece yaşayacak bir tarih ve kültür hazinesi; millî ve manevi değerler haznedarıdır. Millî meselelerde milliyetçi duruşun adı, şühedaya vefanın ocağıdır. Ufkun karardığı yerde son ümit ışığıdır. Türk milletinin son kalesi, son direniş burcudur. Çarenin tükendiği yerde son kurşundur. Ülkümüz, Türkiye merkezli yeni bir medeniyet ve yeni bir dünya düzeni anlayışıyla ülkemizi bölgesinde ve dünyada süper güç ve lider ülke konumuna getirmektir. Gayemiz devletin bekası, milletin refahıdır. Varlığımızı armağan ettiğimiz büyük Türk milletine hizmet yolunda yılmayacağımıza, yorulmayacağımıza kimsenin şüphesi yoktur. Gücümüzü aldığımız aziz Türk milletinin Milliyetçi-Ülkücü Hareket’e olan ihtiyacının farkındayız ve tüm çalışmalarımızı bu şuurla gerçekleştirmekteyiz.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi; hıyanete ve husumete karşı güvencedir, güvenlik kilididir, millî bekanın sigortası, güvenli siperidir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini bizatihi Türk milleti kurmuştur. Milliyetçi Hareket Partisi, bu sistemin başından sonuna içindedir; Türkiye’nin sistemsel yapılanmasında üzerine düşeni demokratik ölçülerde yerine getirmiştir ve getirmeye devam edecektir. Milliyetçi Hareket bu kapsamda millî güvenliğimizin sağlam esaslara bağlanması, iç huzur ve istikrar ortamının kökleşmesi, bilhassa Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin bütün kurum ve kurallarıyla yerleşmesi için bu dönemde de mücadelesine devam edecektir. Cumhur İttifakı, Cumhuriyet’in iradesidir. Cumhur İttifakı, istiklal ve istikbalimizin teminatıdır. Cumhur İttifakı, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuruluş felsefesine müzahir biçimde geleceğe taşıyacaktır. Hiçbir odak, hiçbir mahfil, hiçbir güruh, hiçbir siyasi düşük, Cumhur İttifakını çatlatamayacaktır. Çünkü Cumhur İttifakı’nın kuruluş gayesi; Türk milletini refaha kavuşturmak, Türk devletini süper güç yapmak, Türk kültürünü muasır medeniyetler seviyesinin üzerine taşımaktır. Geçmişten aldığımız ilhamla, Türk milletinin verdiği destekle, bu kutlu ülküyü gerçekleştirecek inanmışlık ve mücadele azmi ile birlik içerisinde hareket etmekteyiz.
Uydu particikler vasıtasıyla Türk milletini ayrıştırmak, Türk devletine diz çöktürmek isteyen odaklar kirli operasyonlarına hız vermiş durumdadır. Türkiye’nin daha önce tecrübe ettiği çözüm süreci gömüleli çok olmuştur. Hâlâ bunun hayalini kuran ‘serok’lar, bölücülere ‘babacan’ tavırla yaklaşanlar! Akıllı olun, çözüm çığlığı atmayın! MHP’nin gözü üzerinizdedir. Türk milleti zekidir! ‘Hendek olayları döneminde Ahmet Davutoğlu başbakan olmasaydı inanıyorum ki birçok Kürt kenti tank, top ve uçaklarla bombalanırdı’ diyen bir densizin il başkanı olduğu partiden ‘gelecek’ ummaz. Türk milletinin karakteri yüksektir! Günümüz Türkiye’sinde aksi yaşanıyormuş gibi ‘hiç kimsenin etnik kökenine, dinine, mezhebine hatta inanıp inanmadığına bakmayan, devletin her vatandaşla ilişkisinin aynı samimiyette olduğu yeni bir vatandaşlık anlayışı’ getireceğini söyleyerek Türk devletine iftira eden bir müfteriden ‘deva’ beklemez. Bu sahte doktorlardan, düzenbaz müneccimlerden Türk milletine bir fayda, deva geleceğini iddia etmek; güneşten yağmur yağmasını beklemekle eşdeğerdedir. Bunlar aynı karanlık mahfillerin oyuncağı, PKK’nın yedeği, küresel sermayenin kaos ve kriz tetikçileridir.
Geçtiğimiz cuma günü İzmir’de yaşadığımız depremde maalesef 114 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, bin 35 vatandaşımız yaralanmış, pek çok aile evlerini terk etmek zorunda kalmıştır. Bu vesileyle hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyorum. Devletimiz ve yardımlaşmayı en üst seviyede gösteren milletimiz el ele vererek mağduriyet yaşayan insanımızın ihtiyaçlarını giderecek güçtedir. Bununla birlikte cenaze evinden siyasi menfaat ummaya kalkmaya çalışanlara maalesef bu depremde de hep birlikte şahit olduk, bu anları utançla izledik. Deprem enkazları arasında dolanıp her cümlesine ‘CHP’li belediyelerimiz’ ile başlayan bir zihniyetle mücadele etmek, depremin acılarıyla mücadele etmekle eş değerdedir. Yine CHP Genel Sekreteri başta olmak üzere bazı CHP’lilerin vatandaşlar arasında ayrım yapıldığına ve kamu binalarının yıkıldığına dair toplumu ayrışmaya, kin ve nefrete sevk edecek açıklamalarını bu kapsamda lanetliyorum. Hükümetimizin, tüm belediyelerimizin ve milletimizin, bu acıyı nasıl sararız, diyerek tek yürek olması gereken anlarda dahi partileri konuşuyor olmanın utancı muhataplarına ömür boyunca yetecektir.
1991’den beri Dağlık Karabağ’da devam eden Ermeni işgali ve zulmü nihayete ermek üzeredir. İlk günden beri Azerbaycan’ın haklılığını kabul ettiği hâlde üç maymunu oynayan medeni dünya, Dağlık Karabağ’da Ermenilerin kaybedeceğini anlayınca “barış” çığırtkanlığına başlamıştır. Türk milleti savaşmayı iyi bilmekle birlikte vatanına kem gözle bakılmadıkça barıştan yanadır. Merhum Arif Nihat Asya’nın ifadesiyle barışın tadı güzeldir ancak vatanın her karışı savaşmaya değerdir. Savaş istemeyen; işgal ettiği topraklardan çekilmeli, Türk toprakları üzerinde hak iddia etmemelidir. Ancak Ermenistan, işgal ettiği toprakları terk etmediği gibi, tüm ateşkesleri ihlal ederek kendi sonunu kendisi hazırlamaktadır. Dün PKK’lı teröristlerden medet umacak kadar alçalan Ermenistan, bugün Fransa’daki ırkçı bir terör örgütünden yardım dilenecek kadar küçülmüştür. Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarını geri almasını sağlayacak bir masa yoktur. Azerbaycan ordusu “Hak verilmez, alınır.” felsefesi ile vura vura ilerleyecek, tıpkı marşlarımızda 30 yıldır haykırdığımız üzere Azerbaycan bayrağını Dağlık Karabağ’a asacak, gönüller ezan sesi ile hoş olacaktır. ‘İstiklal için birlik, istikbal için dirlik… Kazanan Türkiye olacak’ şiarıyla 2023’e giden yolda Milliyetçi Hareket’in yönetim kadrolarının belirlendiği kongrelerimizin Türk milletine, Türk milletinin dirilişini bekleyen, dualarından Türk milletini eksik etmeyen gönül coğrafyalarımıza hayırlar getirmesini yüce Mevla’dan niyaz ediyorum. Bu vesileyle Başbuğ’umuz Alparslan Türkeş’i ve Ülkücü Şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Zorlu salgın sürecinde bir araya geldiğimiz bu nezih ortamı hazırlayan yöneticilerimize ve kongremizi şereflendiren siz değerli dava arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum”.
GALİP VİDİNLİOĞLU
Genel Kurul için Kastamonu’ya gelen MHP Genel Sekreteri ve Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın Ülkücü Koca Bekir ile Mehmet Kutucu’nun mezarlarını ziyaret etmesine değinen Vidinlioğlu, “Bizi biz yapan, bizi büyük yapan işte budur. Aradan 41 yıl geçmiş unutmadık, unutmayacağız, unutursak da kanımız kurusun” dedi.
Son seçimlerde Kastamonu’da 6 ilçe ve merkez belediyenin alınmasına değinen Vidinlioğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu teveccühü boşa çıkarmadan, adımları daha da sıklaştırarak, bundan sonrasında hedef Kastamonu’da birinci parti olmak. Allah’ın izniyle iki de vekil… İnanıyorum o günler yakın. Çünkü 41 yıl öncesinde başlanan yolculuk bugün hatırlanıyorsa, bizi biz yapan en büyük değerler ahde vefamızdır. Yeter ki iri olalım, diri olalım, bir olalım, elimizden tutalım. Her kim yanlışın içine düşüyorsa ‘dur arkadaş’ diyelim. Biz hazırız, bundan sonra hedef tek başına iktidar”
EMİN ÇINAR
“Milliyetçi Hareket Partisi’nin hangi döneminde görev yaptıysam, teşkilat davasından asla ayrılmadan görev yapmaya gayret gösterdim. Bu düsturla davama hizmet etmeye gayret gösterdim. Ne tiyatro oynadım, ne de sanatçılık yaptım. Yaptığım tek şey davama, Milliyetçi Hareket Partisi’ne ve Ülkücü Hareket’e hizmet etmekten öteye gitmemiştir. Bugün de yarın da genel başkanımızın emrinde, onun izinde, gerek il başkanı gerekse bir nefer olmaya hazır olduğumu ifade etmek istiyorum.
Ülkücü Hareket’in içerisinde kime ne söylemem gerektiyse yanına gidip onunla beraber oldum. Her köyümüzün sorununu kendi sorunumuz bileceğiz. Cumhur ittifakına en ufak bir zarar vermeden siyasetimizi yapmaya gayret gösteriyoruz. Hiçbir zaman geçmişte eksik bırakılanlardan dolayı mikrofonda şikayette bulunmadım. Biz hizmetkârlığı yapabilmenin gayreti içerisinde olacağız. 31 Mart’ta Kastamonu’nun yüzde 74’ünü bize teslim eden Kastamonu halkına layık olabilmek için büyük bir çalışma içindeyiz. Laf değil hizmet üretiyoruz. Partimizde bizlerle konuşmayan, dışarıda hareketimizin içine nifak sokmak isteyen kim varsa Milliyetçi Hareket Partisi teşkilatları olarak onlarla da mücadele edeceğimizi bu salonda ifade etmek istiyorum.”
Cengiz MUHZİROĞLU